ekonomik anlamı
sf. 1. Ekonomi ile ilgili olan, iktisadi: "Bugüne kadar ekonomik bakımdan ne sıkıntılar çektiğimizi bir biz biliriz." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Az masraflı, kazançlı, hesaplı, iktisadi. 3. mec. Kolay kullanılabilen: "Matematik dili ayrıca en ekonomik dildir." -H. Taner.

ekonomik anlamı
sıfat
1) economic
2) economical

ekonomik anlamı Fr.économique
1. Ekonomi ile ilgili olan, iktisadi:§ "İçeri pazarlarının ekonomik organizasyonu, bugün, hâlâ birçok modern memleketlerde misal olarak alınacak kadar mükemmeldi." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 165. "Devletin siyasal işlerine katıldığı gibi ekonomik işlerine de katılırdı." -Ziya Gökalp, Türk Uygarlığı Tarihi, 200. § "…ekonomik özgürlüğün, işin, falan fıstığın olmuş neye yarar?" -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 188. § "Marx'ın sınıf mücadelesi yalnız ekonomik sınıflar arasında bir düşmanlık olduğunu..." -Peyami Safa, Sosyalizm-Marksizm-Komünizm, 28. § "Sonra yanı başımızdaki Avustralya kocaman bir adadır ve ekonomik hem de kültürel alanda bizden daha güçlüdür." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 277. § "…Avrupada'ki hınk deyicileri tarafından, ekonomik durumu her geçen gün biraz…-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 17. § "Bugünün romanı, bütün bunlarla beraber, pozitif bilimlerin aydın ışığından faydalanarak büyük bir hızla gelişen sosyal ve ekonomik değişmelerin derin insani anlamını kavramak, toplumun dert ve yaralarıyla savaşmak, insanlık davasına, hizmet etmek zorundadır." -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 19. 2. Az masraflı, kazançlı, hesaplı, iktisadi: § " Ne kadar ekonomik bir dekor yapmış yine…" -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar-Çok Uzak Fazla Yakın, 485. 3. mec. Kolay kullanılabilen.