Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

eşitlemek ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

eşitlemek anlamı
(-i) Eşit duruma getirmek.

Türkçe - İngilizce

eşitlemek anlamı
fiil
1) equalize
2) equate
3) compensate
4) level
5) even up
6) countervail

"eşitlemek" için örnek kullanımlar

Son bölümde konuk ekip skoru eşitlemek adına baskısını artırdı.
The last section has increased the pressure on behalf of the guest team settle the score.
Kaynak: goal.com
Golün ardından Sivasspor, skoru eşitlemek adına baskısını artırdı.
Goal then Sivasspor, on behalf of the pressure settle the score increased.
Kaynak: goal.com
Yeşil beyazlı takım ise rakibini yenip, puan farkını eşitlemek istiyor.
Green and white team beat the opponent, you want to synchronize the difference in points.
Kaynak: gazetea24.com
Ev sahibi ekip son 20 dakikada skoru eşitlemek için baskısını artırdı.
The host team has increased the pressure to settle the score the last 20 minutes.
Kaynak: goal.com
Handikap, spor karşılaşmalarında ve yarışma larda kazanma şanslarını eşitlemek amacıyla rakiplerin değişik yetenek ve özelliklerini
Kaynak: Handikap
Etimolojik olarak, bir sinyalin frekans cevabını düzeltmek, eşitlemek anlamına gelmektedir. " "Eşitleyici" (Ekolayzır) terimi genellikle
Kaynak: Eşitleme (ses)
Maskenin burun kısmını kaplamasının 3 sebebi vardır: a- Maske barotravmasını engellemek amacıyla maske içerisindeki basıncı eşitlemek.
Kaynak: Dalgıç
satır aralarına boşluk wikt:nizam | unicode | neẓām , kenar boşlukları eşitlemek için uzatma (çekme) wikt:medd | unicode | madd ,
Kaynak: Nesih
Son dakikalarda Dinamo skoru eşitlemek için büyük baskı kurmuş, ancak sahaya giren taraftarlar Rangers defansının rahat bir nefes almasını
Kaynak: 1972 UEFA Kupa Galipleri Kupası Finali
Aradaki bu zaman sürecini eşitlemek, daha doğrusu dengede tutabilmek için yabancı öğrencileri iki sömestrde üniversiteye hazırlayan bu
Kaynak: Studienkolleg
Ancak dört zamanlı motorlar için bu durumu eşitlemek kolaydır: çoğu dört zamanlı motor donduğunda, karbüratöre (motor turbo şarjlıysa da
Kaynak: Dört zamanlı motor
nükleer güç olarak ortaya çıkan Hindistan'ın elde ettiği nükleer üstünlüğü eşitlemek adına nükleer çalışmalar başlattı. 1987 yılında, Ziya
Kaynak: Ziya ül Hak
Aranılan şey, kadınlarla erkekleri akıl bağlamında birbirine eşitlemek, aklı kadınsılaştırmak ya da kadınsı denilen ögeleri (duygusallık,
Kaynak: Feminist eleştiri
Erkeğin kesesi yumurtalar için tuzluluğu ayarlar, yumurtalar olgunlaşmaya başladıkça dışarıdaki oranla eşitlemek için yavaşça arttırır.
Kaynak: Denizatı
Egale etmek : eşitlemek. Ekarte etmek: elemek,safdışı bırakmak. Ekipman: takım,donanım. Ekoloji : çevre bilimi. Ekolojik: çevreyle ilgili,çevre
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcükler
Yukarıdaki eşitliğin akıma göre türevini alarak sıfıra eşitlemek, performans katsayısının maksimum olduğu akım değerinicerecektir.
Kaynak: Peltier soğutucu
Bazı savaşçılar ne olursa olsun kötülerle olan skoru eşitlemek isterken, bazı Budist idealindeki savaşçılarda kinciliğin ve garezin
Kaynak: Wuxia
Williams'la durumları eşitlemek isteyen Benetton, Benetton B195 'in arka süspansiyon unda değişikliğe gitti. Mücadele öncesi beş sürücü
Kaynak: 1995 Pasifik Grand Prix

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.