Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

fon ne demek?

 - 5 sözlük, 6 sonuç.

BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü

fon anlamı İng. fund
1. Belirli bir alandaki etkinliğin gerçekleştirilmesi için ayrılmış para ya da aynı işlevi gören varlıkların tümü. 2. Gerçek veya tüzel kişiler adına finansal kurum tarafından işletilen kaynak.

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

fon anlamı İng. phon Alm. Phon Fr. phone
Sinem./TV. Bir sesin fizyolojik gürlüğünü, yani kulakta bıraktığı izlenimi ölçmeye yarayan birim. (Herhangi bir sesin fon olarak gürlüğü, 1000 Hz yinelenimdeki bir sesin desibel olarak gürlüğüne eşittir).

Güncel Türkçe Sözlük

fon anlamı
is. 1. ekon. Belirli bir iş için gerektikçe harcanmak üzere ayrılıp işletilen para, kaynak: "Karşılıklı paralar fonundan beş yüz milyon lira Millî Savunma hizmetlerine tahsis edilmişti." -A. İlhan. 2. ekon. Bir kuruluşun mali kaynaklarının tümünün göstergesi. 3. Sinemada, tiyatroda oyuncuların arkasındaki resim, fotoğraf veya çeşitli plastik ögelerden oluşan dekor, görüntü. 4. Bir tabloda, üzerinde konunun işlendiği boya katı. 5. İç mimaride üstüne başka şeyler eklenen bölüm. 6. Bir kumaşın alt dokusu.

Türkçe - İngilizce

fon anlamı
isim
1) fund
2) background
3) phon
4) reserve
5) pool
6) groundwork
7) ground-color
8) ground-colour

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

fon anlamı Fr.fond
1. Belirli bir iş için gerektikçe harcanmak üzere ayrılıp işletilen para, kaynak: § "…siz bakmayın sanayileşme fonlarını cari harcamalara kaydırmasına…" -Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 206. 2. Sinemada, tiyatroda oyuncuların arkasındaki resim, fotoğraf veya çeşitli plastik ögelerden oluşan dekor, görüntü: "Kırılmış onurumla, yanan yüreğimle ardıma bakmadan çıkıp gidecekken, fon perdesine dolanıveriyorum." -Adalet Ağaoğlu, Gece Hayatım, 152. § "Sanatkar köylüyse "fon"u köy olacaktır ister istemez." -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 196. 3. Bir tabloda, üzerinde konunun işlendiği boya katı: § "Küçük ve çoğu asıl fon ve rengini Mümtaz'ın ruhundaki arızalardan alan hadiselerdi." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 60. § "Şimdi birdenbire fon müziği yükselecek." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 462. 4. İç mimaride üstüne başka şeyler eklenen bölüm. 5. Bir kumaşın alt dokusu. 6. ekonomi Bir kuruluşun mali kaynaklarının tümünün göstergesi.
fon anlamı Fr.fond
1. Belirli bir iş için gerektikçe harcanmak üzere ayrılıp işletilen para, kaynak. 2. ekonomi Bir kuruluşun mali kaynaklarının tümünün göstergesi. 3. Sinemada, tiyatroda oyuncuların arkasındaki resim, fotoğraf veya çeşitli plastik ögelerden oluşan dekor, görüntü. 4. Bir tabloda, üzerinde konunun işlendiği boya katı. 5. İç mimaride üstüne başka şeyler eklenen bölüm. 6. Bir kumaşın alt dokusu:§ "… fona üye 97 az gelişmiş ülkenin kotaları (fona katılma payları) toplam fon kotalarının ancak yüzde 27'si kadarken…" -Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 110.

fon eş anlamlısı

görüntü
is. 1. Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet. 2. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. ile oluşturulan biçimi, hayal. 3. Manzara. 4. fiz. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi, hayal. 5. mat. Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta. 6. sin. ve TV Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü.
kaynak
is. 1. Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz: "Sonra yavaşça kaynağa doğru eğildi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Bir şeyin çıktığı yer, menşe: İnanılır kaynaklardan alınan haberlere göre... 3. Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge: "Yabancı bir idare, iktisat, ticaret, memleketin bütün kazanç kaynaklarına musallat olur." -F. R. Atay. 4. Araştırma ve incelemede yararlanılan belge, referans: Tapu kayıtları onun XVI. yüzyılda yaşadığını gösteren başlıca kaynaklardandır. 5. Herhangi bir bilim dalında yazılmış olan yazı veya eserlerin bütünü, literatür. 6. İki metal veya yapay parçayı ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırıp yapıştırma işi. 7. mec. Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi. 8. fiz. Herhangi bir enerjinin oluşup çevreye yayıldığı yer: Işık kaynağı. Isı kaynağı.

"fon" için örnek kullanımlar

Bu 11 üniversite için fon oluşturdular, projelere destek verdiler.
This 11 universities formed to raise funds for the projects backed.
Kaynak: gercekgundem.com
Şirket bu yolla 164 milyon Dolar nakit ve fon sağlayacak.
In this way the company will provide 164 million dollars in cash and funds.
Kaynak: turk.internet.com
Araştırmalar için fon ayırmak ve teşvik etmek lazım.
Allocating funds for research and the need to promote.
Kaynak: medimagazin.com.tr
Deutsche Telekom'un FON'a göz koyduğu yönünde bir söylenti bu konuda öne çekiyor.
FUND Deutsche Telekom a look at the direction of put forward in this regard draws a rumor.
Kaynak: bilgicagi.com
Kozmik mikrodalga arkaplan ışıması (kısaca:Fon ışıması veya fon radyasyonu) 1964 yılında keşfedilen bütün evreni dolduran bir
Kaynak: Kozmik mikrodalga arkaplan ışıması
Finansal piyasalar, fon ların, fon fazlası olanlardan fon eksiği olanlara aktarılmasını sağlayan mekanizmalardır. Finansal piyasalar
Kaynak: Finansal piyasalar
Dış borç, fon fazlası bulunan ekonomi lerden fon açığı bulunan ülkelere yönelik akımlarla oluşan ve kendi para cinsi dışında yapılan
Kaynak: Dış borç
Katılım bankası, faizsizlik prensiplerine göre çalışan, kar ve zarara katılma esasına göre fon toplayıp, ticaret, ortaklık ve finansal
Kaynak: Katılım bankacılığı
Wernher Magnus Maximilian von Braun (okunuşu → Verner Magnus Maksimilyan fon Braun) (23 Mart 1912 – 16 Haziran 1977 ), Almanya ve ABD '
Kaynak: Wernher von Braun
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 'ni temsil eden, beyaz fon üzerine üstte ve altta olmak üzere iki,
Kaynak: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağı
Para piyasası, kısa vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasayı ifade etmektedir. Para piyasasının tipik özelliği kısa vadeli
Kaynak: Para piyasası
Sosyal yatırım vakfı, belli bir coğrafi bölgede çok sayıda bağışçının bir araya gelerek yerel ihtiyaçların karşılanması amacıyla fon
Kaynak: Sosyal Yatırım Vakfı
Kurgusal tiyatro oyuncunun serbest bir şekilde oyunu götürmesinden veya doğaçlama yapmasından farklı olarak oyunda arka fon anlamıyla
Kaynak: Kurgusal tiyatro
Paspartu, (Fransızca passe-partout her şeyde geçer), bir fotoğraf veya benzer bir çalışmanın etrafında fon kağıdı ile oluşturulan, çerçeve
Kaynak: Paspartu
Yarış organizatörlerine göre, bu yarış halihazırda dünyada en büyük yıllık fon doğurur. 2006 yılında £ 41.5 milyon fon toplandı.
Kaynak: Londra Maratonu

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.