gaye ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
gaye anlamı
is. (ga:ye) Amaç, hedef: "Para? O bir gaye değil fakat harcamayı sevdiğim bir şey." -H. E. Adıvar.
is. (ga:ye) Amaç, hedef: "Para? O bir gaye değil fakat harcamayı sevdiğim bir şey." -H. E. Adıvar.
Kişi Adları Sözlüğü
Gaye anlamı Köken: Ar.
Söyleyiş: (ga:ye) Cinsiyet: Kız
Amaç, erek, hedef.
Söyleyiş: (ga:ye) Cinsiyet: Kız
Amaç, erek, hedef.
Türkçe - İngilizce
gaye anlamı
isim
1) purpose
2) aim
3) cause
4) object
5) intention
6) intent
7) consummation
8) ideal
isim
1) purpose
2) aim
3) cause
4) object
5) intention
6) intent
7) consummation
8) ideal
gaye eş anlamlısı
amaç
is. 1. Ulaşmak istenilen sonuç, maksat: "Evet ama öteki kızı bu iş için kaçırdılarsa amaçlarına ulaştılar." -A. Ümit. 2. Gaye: "Her milletten, her tabakadan, huyları, dinleri, dilleri farklı fakat amaçları aynı olan insanların bulunduğu bir yerdi burası." -İ. O. Anar. 3. Hedef: "Amaç, şüphe götürmeyecek ilk kesin bilgiye varmaktı." -İ. O. Anar. 4. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon.
is. 1. Ulaşmak istenilen sonuç, maksat: "Evet ama öteki kızı bu iş için kaçırdılarsa amaçlarına ulaştılar." -A. Ümit. 2. Gaye: "Her milletten, her tabakadan, huyları, dinleri, dilleri farklı fakat amaçları aynı olan insanların bulunduğu bir yerdi burası." -İ. O. Anar. 3. Hedef: "Amaç, şüphe götürmeyecek ilk kesin bilgiye varmaktı." -İ. O. Anar. 4. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon.
hedef
is. 1. Nişan alınacak yer, nişangâh. 2. mec. Amaç, gaye, maksat: "Asıl önemlisi devlet büyük hedefler dikmişti; milletin benimsediği, övündüğü hedeflerdi bunlar." -T. Buğra. 3. mec. Varılacak yer, ulaşılacak son nokta: "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!" -Atatürk.
is. 1. Nişan alınacak yer, nişangâh. 2. mec. Amaç, gaye, maksat: "Asıl önemlisi devlet büyük hedefler dikmişti; milletin benimsediği, övündüğü hedeflerdi bunlar." -T. Buğra. 3. mec. Varılacak yer, ulaşılacak son nokta: "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!" -Atatürk.
"gaye" için örnek kullanımlar
Sadece kendisinin değil, bütün milletin kurtuluşunu gaye edinmişti.
Only he, but the whole nation had made the liberation cause.
Kaynak: haber7.comHatta Sultan Reşad'dan bu gaye ile belli bir tahsisat da almıştır .
Even with this goal Reşad'dan Sultan has received a specific allocation.
Kaynak: risaleajans.comKendime hayat boyunca geçerli olacak bir gaye ve hedef seçtim mi?
I will be available during the life of an object and the target chosen?
Kaynak: flasgazetesi.com.trBütün insanlığın kurtuluşunu gaye edinmek demektir'' dedi.
Goal is to obtain the salvation of all mankind,'' he said.
Kaynak: internethaber.comEn eski çağlardan beri dünyaya hakim olmayı bir gaye edinen Türkler, inanç, kültür ve töreleri gereği büyüklerini Ata, Hoca, Baba, Aba ve
Kaynak: Aslanapa
Kaynak: Aslanapa
Moses Mendelsohn (1727 -1786 )'un başlattığı Reformist Yahudilik hareketi, Musevîlik'le çağdaş modern anlayışı birleştirmeyi gaye edinmiştir.
Kaynak: Reformist Yahudilik
Kaynak: Reformist Yahudilik
