Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

gelişigüzel ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

gelişigüzel anlamı İng. casual Osm.arızi
Dizgeli bir işlemin ürünü olmayan ya da bir kurala bağlı olmadığı için oluşumu ya da sonucu önceden kestirilemeyen.

Güncel Türkçe Sözlük

gelişigüzel anlamı
sf. (gelişi'güzel) 1. Herhangi bir, özensiz, itinasız, baştan savma, rastgele, lalettayin: "Anayasayı rafa kaldırarak keyfî, gelişigüzel sınırlar çizmeye kalkışmak, bu yaygaraları koparanların başlıca özelliğidir." -N. Cumalı. 2. zf. Üstünkörü: "Eski dansları mektepte, yenilerini de bir iki arkadaşının evinde gelişigüzel öğrendiğini anlattı." -P. Safa.

Türkçe - İngilizce

gelişigüzel anlamı
sıfat
1) random
2) haphazard
3) indiscriminate
4) casual
5) cursory
6) promiscuous
7) desultory
8) scratch
9) excursive
10) scratchy
11) go-as-you-please
12) helter-skelter
13) hit-and-miss
14) hit-or-miss
zarf
1) haphazard
2) at random
3) hit or miss
4) at haphazard
5) by chance
6) by fits and starts

gelişigüzel eş anlamlısı

itinasız
sf. Gelişigüzel.
lalettayin
sf. (la:letta:yin, l ince okunur) esk. 1. Gelişigüzel: "Lalettayin bir mart gününün, lalettayin bir pazartesi..." -S. F. Abasıyanık. 2. Sıradan: "Geriye kalan üç dört yolcuya gelince bunlar lalettayin ve renksiz insanlardı." -F. F. Tülbentçi.
özensiz
sf. 1. Gelişigüzel: "Onun yanında kendisini inanılmayacak kadar özensiz ve çirkin buluyordu." -A. İlhan. 2. Özenmeden, isteksizce iş yapan (kimse).
rastgele
sf. 1. Gelişigüzel: "Bu özü susma ile tanımlamak pek kişisel, rastgele bir yargı kurmak oluyor." -N. Uygur. 2. zf. (ra'stgele) Seçmeden, iyisini kötüsünü ayırmadan, gelişigüzel, lalettayin: "Asılanları deniz kenarında, rastgele atıldıkları çukurlar içinde kumluğa gömüyorlar." -N. F. Kısakürek.
üstünkörü
sf. 1. İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, baştan savma yapılan. 2. zf. (üstü'nkörü) İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, şöyle bir, baştan savma: "Fakat bu işi bilinçli olarak üstünkörü yapmış, yaraların tam kapanmamasına dikkat etmişti." -İ. O. Anar.

"gelişigüzel" için örnek kullanımlar

Okumaktan kasıt, şüphesiz ki nitelikli bir okumadır. Gelişigüzel değil.
Reading means, no doubt a qualified reading. Random is not.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
Doğaya gelişigüzel bırakılan yağların arıtılması çok zor.
Haphazard nature purification of oils is very difficult to be dropped.
Kaynak: haber.mynet.com
Düzenleme ile gelişigüzel fidan satışına da izin verilmeyecek.
With a random arrangement allowed the sale of seedlings.
Kaynak: posta.com.tr
Bilinçsizce ve gelişigüzel dikilen fidanlar kısa sürede kurur.
Unconsciously, dries quickly and randomly planted seedlings.
Kaynak: merhabahaber.com
Sonsuz maymun teoremi, bir daktilo nun tuşlarına sonsuz bir süre boyunca gelişigüzel basan bir maymun un belirli bir metni (örneğin William
Kaynak: Sonsuz maymun teoremi
Yerel Yıldızlararası Bulut (gelişigüzel bir şekilde Yerel Kabartı olarak da bilinir), Güneş sistemi mizin hareket ettiği yaklaşık 30 ışık
Kaynak: Yerel Yıldızlararası Bulut
Tedavi edici maddeler gelişigüzel kullanılamaz. Özellikle ilaç ların suistimali yapılabileceğinden dolayı dünya çapında hükümetlerce bir
Kaynak: Tedavi maddelerinin yasal düzenlemesi
Ataktik, simetrik olmayan monomer lerden meydana gelen bir polimer de, simetrik olmayan grup zincir boyunca gelişigüzel dizildiğinde oluşan
Kaynak: Ataktik
1300 yılı aşkın süredir aynı alanda, aynı adla yer alan kent, Doğu ve Batı'nın, eski ile yeninin gelişigüzel bir bileşimini yansıtır.
Kaynak: Kahire
1943'te Lübnan'ın bağımsızlığını kazanmasından sonra gelişigüzel ve hızlı bir büyüme dönemine girmiştir. İç savaştan önce Beyrut nüfusu
Kaynak: Beyrut
Çakışma bulma yöntemi, f işlevini gelişigüzel girdilerle hesaplayıp çakışma koşulunun sağlanıp sağlanmadığını incelemektir. Bu yöntem,
Kaynak: Doğum günü akını
Değişen hız ise düzgün değişen (sabit ivme li) veya gelişigüzel değişen hız olabilir, artabilir veya azalabilir. Cismin ivmesi pozitif
Kaynak: Hız
İyi bir deneme yazmanın yollarından biri, belli bir konudaki düşünceleri önce bir kâğıda gelişigüzel not etmektir. Bundan sonra not edilen
Kaynak: Deneme (edebiyat)
neden-sonuç zinciriyle meydana gelmediğini varsayan görüşe göre, olayların nedensiz, gelişigüzel bir şekilde meydana gelişine verilen addır.
Kaynak: Rastlantı
Rosenbaum'un "Daktilonun tuşlarına gelişigüzel dokunan üç maymun sonsuz zamanda Hamlet 'i neredeyse kesin olarak yazabilir" (sonsuz maymun
Kaynak: Basitleştirilmiş Konuşma Denemeleri
Spengler'e göre, kültürler gelişigüzel doğar, gelişir ve ölürler. Ona göre, tüm dünya tarihinde 8 tip kültür çevresi ayırd edilebilir.
Kaynak: Oswald Spengler
234 metre uzunluğundaki yapının ilk gelişigüzel incelenmesi 20. yüzyıl ın başlarında yapılmış, ancak o zamandan beri yetkililer tarafından
Kaynak: Sultançayır Köprüsü
Şehir ilk önce gelişigüzel olarak planlamıştır. El'ad'ın nüfus planlaması ilk önce Modern Ortodoks /Dindar Siyonist ve Haredi Yahudilerine
Kaynak: El'ad
Hücre yüzeyinde gelişigüzel noktalar şeklinde bulunabilirler.: Zonular desmosomlar (Zonula adherens) : İki hücre arasındaki zarın kemer
Kaynak: Hücre zarı farklılaşmaları
Yerde gelişigüzel duran terlikler de evliliğin kutsallığına bir gönderme niteliği taşır. Pencerenin kenarındaki meyveler ise hayalgücünün
Kaynak: Arnolfini'nin Evlenmesi
O yıllarda Yale Üniversitesi'nde doktorasını yapmakta olan Sinanoğlu, atomun içinde gelişigüzel bir hareket yapan ve sürekli olarak
Kaynak: Atom ve Moleküllerin Çok Elektronlu Teorisi
Ayrıca gelişigüzel çevreye dökülen çöp, ev küçük işletme artıkları da toprağı kirletmektedir. Ev atıkları dediğimiz yemek, sebze,kağıt,
Kaynak: Toprak kirliliği

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.