hareket etmek ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
hareket etmek anlamı
1) yola gitmek, yola çıkmak: "Ne vakit hareket edeceğiz, Kenan? Yarın mı?" -Ö. Seyfettin. 2) vücudu oynatmak, kıpırdatmak veya kımıldamak, devinmek; 3) davranmak: "İnsan bu kadar ölçülü hareket eder mi, edemez mi?" -H. E. Adıvar. 4) fiz. devinmek.
1) yola gitmek, yola çıkmak: "Ne vakit hareket edeceğiz, Kenan? Yarın mı?" -Ö. Seyfettin. 2) vücudu oynatmak, kıpırdatmak veya kımıldamak, devinmek; 3) davranmak: "İnsan bu kadar ölçülü hareket eder mi, edemez mi?" -H. E. Adıvar. 4) fiz. devinmek.
Türkçe - İngilizce
hareket etmek anlamı
fiil
1) move
2) act
3) play
4) behave
5) budge
6) get under weigh
7) start
8) comport oneslf
9) deport oneself
10) move off
11) pull
12) take off
13) waggle
14) pull away from the kerb
fiil
1) move
2) act
3) play
4) behave
5) budge
6) get under weigh
7) start
8) comport oneslf
9) deport oneself
10) move off
11) pull
12) take off
13) waggle
14) pull away from the kerb
hareket etmek eş anlamlısı
davranmak
(nsz) 1. Bir kimseye veya bir şeye karşı belli tavır takınmak: "Hiç gerekmezken dönüyor ve onu yeni görmüş gibi davranıyor." -T. Buğra. 2. (-e) Bir şeye el atmak, girişmek: "Onu örnek alan hamallar da camgöbeği takımın diğer parçalarına davrandılar." -E. Şafak. 3. (-e) Bir işi yapmaya hazır olmak, hazırlanmak: "Kalbine bu üzüntü düşünce duramadı, ayağa kalkıp gitmeye davrandı." -R. H. Karay.
(nsz) 1. Bir kimseye veya bir şeye karşı belli tavır takınmak: "Hiç gerekmezken dönüyor ve onu yeni görmüş gibi davranıyor." -T. Buğra. 2. (-e) Bir şeye el atmak, girişmek: "Onu örnek alan hamallar da camgöbeği takımın diğer parçalarına davrandılar." -E. Şafak. 3. (-e) Bir işi yapmaya hazır olmak, hazırlanmak: "Kalbine bu üzüntü düşünce duramadı, ayağa kalkıp gitmeye davrandı." -R. H. Karay.
devinmek
(nsz) 1. Vücudu oynatmak veya kıpırdatmak, kımıldanmak, hareket etmek. 2. fiz. Bir cismin, bir noktaya göre, yeri veya durumu değişmek, hareket etmek.
(nsz) 1. Vücudu oynatmak veya kıpırdatmak, kımıldanmak, hareket etmek. 2. fiz. Bir cismin, bir noktaya göre, yeri veya durumu değişmek, hareket etmek.
"hareket etmek" için örnek kullanımlar
Ancak futbolun gerçeklerine göre hareket etmek zorundayız.
However, we have to act in accordance with the realities of football.
Kaynak: posta.com.trBu işbirliğindeki temel amacımız ileri tarihlerde yerli otomotivi üretebilecek şekilde hareket etmek.
The main aim of this co-operation to move forward to produce at the domestic automotive.
Kaynak: ensonhaber.comDoğru, planlı programlı fiyatının gerçek olduğu bir ortamda transfer yapıp o kulübünde ekonomisine göre de hareket etmek istiyoruz.
That's right, the real price of a planned economy in an environment according to the club to move he would like to make the transfer.
Kaynak: yenimesaj.com.trYakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
