hatip ne demek?
- 4 sözlük, 6 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
hatip, -bi anlamı
is. (hati:bi) 1. Bir topluluk karşısında etkili, açık, düzgün konuşarak düşüncesini anlatmada, duygusunu aşılamada yetenekli kimse, konuşmacı: "Bu genç doktor, birçok meslektaşları gibi biraz da hatipti." -Ö. Seyfettin. 2. din b. Cuma ve bayram namazından önce camilerde hutbe okuyan kimse.
is. (hati:bi) 1. Bir topluluk karşısında etkili, açık, düzgün konuşarak düşüncesini anlatmada, duygusunu aşılamada yetenekli kimse, konuşmacı: "Bu genç doktor, birçok meslektaşları gibi biraz da hatipti." -Ö. Seyfettin. 2. din b. Cuma ve bayram namazından önce camilerde hutbe okuyan kimse.
Kişi Adları Sözlüğü
Hatip anlamı Köken: Ar.
Cinsiyet: Erkek
1. Güzel, düzgün. 2. Bir topluluk karşısında etkili konuşan kimse. 3. Camide hutbe okuyan kimse.
Cinsiyet: Erkek
1. Güzel, düzgün. 2. Bir topluluk karşısında etkili konuşan kimse. 3. Camide hutbe okuyan kimse.
Türkçe - İngilizce
hatip anlamı
isim
1) orator
2) preacher
3) rhetorician
4) pulpit orator
5) elocutionist
isim
1) orator
2) preacher
3) rhetorician
4) pulpit orator
5) elocutionist
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Hatip anlamı
Konya ili, Hatip bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Konya ili, Hatip bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Hatip anlamı
Sinop ili, Ayancık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Sinop ili, Ayancık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Hatip anlamı
Yozgat ili, Yerköy ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Yozgat ili, Yerköy ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
hatip eş anlamlısı
açık
is. 1. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu: Bütçe açığı. Ülkenin doktor açığı. 2. Belli bir yerin biraz uzağı: Tren yolu nehrin açığından geçer. 3. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri: "Limanda bilinen gemiler, oysa açıklardadır." -B. Necatigil. 4. sf. Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı: "Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik." -R. N. Güntekin. 5. sf. Engelsiz: Açık yol. 6. sf. Örtüsüz, çıplak: "Yolcuların hepsi indikten sonra Mehmet Akif göründü, beni açık başıyla selamladı." -A. Kabaklı. 7. sf. Boş: Kâğıtta açık yer kalmadı. 8. sf. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal: Açık kadro. 9. sf. Aralığı çok: Açık adımlarla. 10. sf. Çalışır durumda olan: "Bazı dükkânları açık olan caddeden sola saptılar." -Ö. Seyfettin. 11. sf. Kolay anlaşılır, vazıh: "Açık konuşma zamanının artık geldiğine kani idim." -R. N. Güntekin. 12. sf. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen: Bu adamın her işi açıktır. 13. sf. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen: "... her çeşit kafa ve gönül fırtınalarına açık bir adamdı o." -T. Buğra. 14. sf. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı: "Açık sarı saçlı, zayıf bir kadın keman çalıyordu." -Ö. Seyfettin. 15. sf. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.). 16. zf. Belirgin bir biçimde: "İnsan mağlubiyetini bu kadar açık kabul eder mi?" -M. Yesari.
is. 1. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu: Bütçe açığı. Ülkenin doktor açığı. 2. Belli bir yerin biraz uzağı: Tren yolu nehrin açığından geçer. 3. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri: "Limanda bilinen gemiler, oysa açıklardadır." -B. Necatigil. 4. sf. Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı: "Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik." -R. N. Güntekin. 5. sf. Engelsiz: Açık yol. 6. sf. Örtüsüz, çıplak: "Yolcuların hepsi indikten sonra Mehmet Akif göründü, beni açık başıyla selamladı." -A. Kabaklı. 7. sf. Boş: Kâğıtta açık yer kalmadı. 8. sf. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal: Açık kadro. 9. sf. Aralığı çok: Açık adımlarla. 10. sf. Çalışır durumda olan: "Bazı dükkânları açık olan caddeden sola saptılar." -Ö. Seyfettin. 11. sf. Kolay anlaşılır, vazıh: "Açık konuşma zamanının artık geldiğine kani idim." -R. N. Güntekin. 12. sf. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen: Bu adamın her işi açıktır. 13. sf. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen: "... her çeşit kafa ve gönül fırtınalarına açık bir adamdı o." -T. Buğra. 14. sf. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı: "Açık sarı saçlı, zayıf bir kadın keman çalıyordu." -Ö. Seyfettin. 15. sf. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.). 16. zf. Belirgin bir biçimde: "İnsan mağlubiyetini bu kadar açık kabul eder mi?" -M. Yesari.
konuşmacı
is. Bir toplulukta konuşan kimse, hatip, konferansçı: Dinleyiciler konuşmacıyı dikkatle dinlediler.
is. Bir toplulukta konuşan kimse, hatip, konferansçı: Dinleyiciler konuşmacıyı dikkatle dinlediler.
"hatip" için örnek kullanımlar
Yeni bir imam hatip lisesinin kısa sürede Bucak'a kazandırılması lazım.
I need to give a new imam preachers Bucak'a high school as soon as possible.
Kaynak: haberler.comBursluluğu tercih edecek öğrencilerin ise ortaokul ve imam hatip ortaokullarının 5,6,7 ve 8.
Secondary school students and the imam preachers who prefer a scholarship ortaokullarının 5,6,7 and 8
Kaynak: haber3.comİstanbul Kağıthane'deki Gültepe İlköğretim Okulunda veliler arasında "imam hatip" kavgası yaşandı.
Istanbul Kagithane Gultepe of primary school parents' imam preachers "fight took place.
Kaynak: kanalb.com.trSason ilçesinde Sason Müftülüğü'ne bağlı 8 köye kadrolu imam hatip, bir köye sözleşmeli imam hatip atandı.
Depending on the district of Sason Sason 8 Office of Mufti permanent village imam preachers, he was appointed to a village imam preachers contract.
Kaynak: haberler.comRhētōr (ῥήτωρ) ‘hatip, söylevci', erô (ἐρῶ) ‘konuşmak' demektir. En basit anlamda rhetorikos insana hitap etmedir. Retorik kelime anlamı
Kaynak: Retorik
Kaynak: Retorik
Hatip, Yozgat ilinin Yerköy ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: verilmiştşr; çünki o dönemde köyde söz sahibi olanlara hatip denilmekte idi
Kaynak: Hatip, Yerköy
Kaynak: Hatip, Yerköy
Anadolu imam hatip lisesi (Anadolu İHL, AİHL), Türkiye 'de İmam Hatip ve Anadolu lisesi müfredatlarının birleştirilmesinden ortaya çıkmış
Kaynak: Anadolu imam hatip lisesi
Kaynak: Anadolu imam hatip lisesi
İstanbul İmam Hatip Lisesi, İstanbul 'un Fatih İlçesi 'nde bulunan ve Türkiye 'nin ve İstanbul'un ilk imam hatip lisesi olma özelliğini
Kaynak: İstanbul İmam Hatip Lisesi
Kaynak: İstanbul İmam Hatip Lisesi
Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi 1985 'te Beykoz, İstanbul 'da kurulan Türkiye'nin ilk Anadolu imam hatip lisesi dir. Kuruluştaki adı
Kaynak: Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi
Kaynak: Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi
Marcus Tullius Cicero (MÖ 106 - MÖ 43 ), (Lâtin ) Romalı devlet adamı, bilgin, hatip ve yazar. Felsefe öğrenimini, Epikürosçu Phaedros,
Kaynak: Marcus Tullius Cicero
Kaynak: Marcus Tullius Cicero
Gaius Cornelius Tacitus (veya genel bilinen adıyla Cornelius) MS 56 - 117 yılları arasında Roma 'da yaşamış hatip, avukat, senatör ve
Kaynak: Tacitus
Kaynak: Tacitus
Marcus Porcius Cato, (MÖ 234 -MÖ 149 ) Romalı devlet adamı, hukukçu, hatip. MÖ 234 yılında Latium 'un Tusculum bölgesinde doğmuştur.
Kaynak: Marcus Porcius Cato
Kaynak: Marcus Porcius Cato
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
