Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

anahtar ne demek?

 - 8 sözlük, 10 sonuç.

BSTS / Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü

anahtar anlamı İng. key Osm.anahtar Alm.Schlüssel Fr. clef, clé
Kilidi açıp kapayan madensel araç.

BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü

anahtar anlamı İng. key Fr.clé
(I) Bir veri kümesi içerisinde ya da buna bağlı olarak, veri kümesini tanıtıcı bilgileri içeren damga dizgisi.
anahtar anlamı İng. switch Fr. commutateur, interrupteur
(II) Bir elektrik çevrimini açıp kapamada kullanılan düğme.
anahtar anlamı İng. switch Fr. commutateur
(III) Bir izlencede bulunan bir yordamın izlenmesini ya da atlanmasını sağlamak üzere 1 ya da 0 değeri işlenen gösterge.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

anahtar anlamı Osm. miftah Fr.interrupteur
(fizik)

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

anahtar anlamı İng. tuner Osm. komütatör, tuner Alm. Abstimmskala, Abstimmvariometer Fr. commutateur
TV. Eski yapı almaçlarda, oluk seçimini yapmak için döndürülen parça.

BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü

anahtar anlamı
Pılanya bacaklarını çıkartıp takmakta kullanılan araç. (-Maraş)

Güncel Türkçe Sözlük

anahtar anlamı
is. 1. Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı: "Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı." -F. R. Atay. 2. Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, kurgu. 3. Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol. 4. Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç. 5. Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet, açacak: Sardalya kutusunu açmaya yarayan anahtarı çarçabuk temin ederdi. 6. mec. Vesile, araç, vasıta: "Biliyordu ki sabır, cennetin anahtarıdır." -P. Safa. 7. sf. mec. Herhangi bir olayda belirleyici olan: Anahtar parti. 8. fiz. İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen, çevirici, çevirgeç, şalter, komütatör. 9. müz. Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret: Sol, do ve fa olmak üzere üç anahtar vardır.

Türkçe - İngilizce

anahtar anlamı
isim
1) key
2) spanner
3) clue
4) clef
5) cotter
6) cipher
7) clew

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

anahtar anlamı Rum.anihtári
1. Bir kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı: § "Evde kimse yoktu. Kapıyı anahtarımla açtım." -Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, 16.§ "Evinin bir anahtarının da bende bulunmasını rica ettim ondan." -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 194. § "Cam, kapı, anahtar deliği boştur." -Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 9. § "Feride Hanım anahtar deliğinden baktığı zaman ne görmüştü, bilir misiniz?" -Ahmet Midhat Efendi, Demir Bey Yahut İnkişâf-ı Esrar, 20. § "Bir anahtar, paslanmış kilidin içinde kemâl-i şiddetle dönüyordu." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 211. § "anahtar. Miftah, mikler. Türkide açar." -Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani. § "Anahtar şakırtıları." -Ahmet Rasim, Şehir Mektupları, 64.§ "Bu, odanın anahtarı." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 29. § "Onu anahtar deliğinden bir gözleyen mi var!..." Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 29. § "Anahtar deliğinden baktım ama nafile." -Elif Şafak, Pinhan, 141. § "Hem zaten kilidin anahtarı da ondaydı." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 172. § "Anahtarı çevirir çevirmez, üç kişi üzerine yürüdüler." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 128. 2. Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, kurgu. 3. Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol. 4. İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen, komütatör. 5. Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç. 6. Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret. 7. Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet, açacak. 8. mec. Vesile, araç, vasıta: "Ahmet Rıza, şu anda, ona, mukadderatın anahtarı gibi görünüyordu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 53. § "Dostluk, o bir maymuncuk, o bir hırsız anahtarı." -Necip Fazıl Kısakürek, Bir Adam Yaratmak, 49. § "Yeni hayatta her fert, her millet tabiatın gizli hazinelerini say anahtarıyla açarak, oradan geçinecek." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 315.

anahtar eş anlamlısı

açacak
is. 1. Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç. 2. Teneke kutu içinde korunmuş yiyeceklerin kapağını açmaya yarayan araç: Salçanın tenekesini açacakla zor açtım. 3. hlk. Anahtar.
açar
is. 1. Anahtar. 2. İştah açmak için yemekten önce içilen alkollü içki, aperitif.
açkı
is. 1. Bir cismin yüzeyi üzerinde sert bir madde veya bir araç sürterek onu düzleştirip parlatma, perdah. 2. Demircilikte delik büyütmekte kullanılan araç. 3. Anahtar ve her türlü açma aracı.
Araç
öz. is. (a'racı) Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri.
araç
is. 1. Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta, gücünden yararlanılan nesne. 2. Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta: Dil, anlaşmayı sağlayan bir araçtır. 3. Taşıt: "Araçlarından inen iki polis sulara basmamak için sıçrayarak kapıya doğru yaklaşıyorlar." -A. Ümit.
çevirgeç
is. fiz. Anahtar.
çevirici
is. 1. Çevirmen: Bu kitabın çeviricisi Fransızcayı iyi bilir. 2. fiz. Anahtar.
komütatör
is. fiz. Anahtar.
kurgu
is. 1. Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, anahtar. 2. Zembereğin kurulmuş olma durumu: Saatin kurgusu bitmiş. 3. Bir bütün oluşturmak için parçaları takıp birleştirme işi, montaj: Demir fabrikasının kurgusu bitti, işletmeye açıldı. 4. Bir işe hazırlamak için yapılan telkin: "Bankacılardan birkaçının kurgularıyla Belediye başkanlığına adaylığını koymuştu." -M. Ş. Esendal. 5. ed. Çatı. 6. fel. Uygulamaya geçmeyen yalnız bilmek ve açıklamak amacını güden düşünce, kuramsal araştırma, spekülasyon. 7. sin. ve TV Bir filmin değişik süre ve yerlerde çekilen bölümlerini, bir anlam ve uyum bütünlüğü sağlayarak birleştirme, montaj. 8. sin. ve TV Gerçek olmayan olay ve kahramanlardan oluşan eser.
şalter
is. 1. fiz. Anahtar. 2. fiz. Genellikle binaların girişine gelen elektrik akımını açıp kapamaya yarayan araç. 3. esk. Gişe: "Şalter dokuz buçukta açıldı." -H. Taner.
vasıta
is. (va:sıta) 1. Araç: "Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür." -Atatürk. 2. Aracı: "Geçim bakımından da aynı yolu tutanlar vardır; memur kayırmak, mümkünse vasıta olmak suretiyle!" -R. H. Karay. 3. Aracılık. 4. Taşıt.
vesile
is. (vesi:le) 1. Sebep, bahane: "Arkadaşlar birer vesile ile dağıldılar ve beni Besim Bey'le yalnız bıraktılar." -M. Ş. Esendal. 2. Elverişli durum, fırsat: "Muhasebeci, yerden temennalar, gevrek kahkahalar arasında bir vesile ile, kuru üzümden iki çekilmiş yirmi iki grado sert rakısını methetti." -R. H. Karay.

"anahtar" için örnek kullanımlar

"Ben anahtar taşımam. Bana kapıyı karım açar"şiddetin şeddelisidir.
"I carry the key. Opens me the door my wife" şeddelisidir violence.
Kaynak: ivillage.mynet.com
Başbakan Tayyip Erdoğan, Siirt'te TOKİ anahtar teslim töreninde konuştu.
Prime Minister Recep Tayyip Erdogan said in Siirt TOKI turn-key ceremony.
Kaynak: haberturk.com
Genç çift ailelerine yedek anahtar vermemek adına anlaşmaya da varacaktır.
Will reach an agreement on behalf of the families of the young couple not to spare key.
Kaynak: stargundem.com
Sol tarafa sağ tıklayarak WindowsDefender adında yeni bir anahtar oluşturun.
Create a new key by right-clicking on the left side called WindowsDefender.
Kaynak: risalehaber.com
Anonim Anahtar Kriptografisi, iki tarafın güvenli bir yolda bilgi alışverişi yapabilmesi için iki anahtar gerektirir. Anonim anahtar
Kaynak: Anonim Anahtar Kriptografisi
Simetrik anahtar algoritmaları aynı ya da benzer kriptografik şifreleri kullanarak hem şifreleme hem deşifreleme yapan bir kriptografik
Kaynak: Simetrik anahtar algoritmaları
Bu anahtar çiftlerini oluşturan anahtarlardan biri gizli anahtar diğeri açık (gizli olmayan) anahtardır. Bu anahtarlardan hiçbiri hem
Kaynak: Açık anahtarlı şifreleme
Anahtar değişim protokolü olarak türkçeleştirilmiştir. kullanıcı bir bilgi değişimi yapılmadan önce gizli bir anahtar üzerinde anlaşabilirler.
Kaynak: Anahtar değişim protokolü
Her hangi bir tablonun yabancı anahtar kolonunda bulunan her bir değerin referansının bulundugu kaynak tabloda birincil anahtar değeri
Kaynak: İlişkisel bütünlük (Veri tabanı)
Kriptografi de blok şifreleme, blok olarak adlandırılmış sabit uzunluktaki bit grupları üzerine simetrik anahtar ile belirlenmiş bir
Kaynak: Blok şifreleme
Çilingir, (Farsça : Çilānger), kilit , anahtar ve bu türden ince demircilik işleri yapan zanaatkar . Çilingirlik, yüzyıllar öncesine
Kaynak: Çilingir
ElGamal şifrelemesi, Diffie-Hellman anahtar alış-verişi'ne dayanan bir asimetrik şifreleme algoritması olup Taher Elgamal tarafından 1984
Kaynak: ElGamal
Kriptoloji de dizi şifresi, şifrelenecek açık metnin içeriğindeki basamakların bir sözderastlantısal şifre basamak dizisiyle (anahtar
Kaynak: Dizi şifresi
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.