Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

hız ne demek?

 - 18 sözlük, 24 sonuç.

BSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu

hız anlamı
bakınız» oran

BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü

hız anlamı İng. speed Osm. sürat Fr. vitesse
Türlü donanım birimlerinin, birim zamanda gerçekleştirdikleri işlem sayısı, örn. 1500 satır/ dakika yazıcı hızı, 1100 kart/dakika okuyucu hızı.

BSTS / Çiftteker Terimleri Sözlüğü

hız anlamı Osm. sürat Fr. sprint
Devinimdeki bir cismin birim zamanda aldığı yol.

BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü

hız anlamı İng. velocity Osm. sürat Alm. Geschwindigkeit Fr. vitesse, vélocité
Bir cismin ya da bir dalganın birim zamanda aldığı yol.

BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü

hız anlamı İng. speed Alm. Geschwindigkeit Fr. vitesse Jap. sokudo
Yön belirtmeden verilen, birim zamanda alınan yol niceliği.

BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü

hız anlamı İng. rate, speed Osm.sürat Alm. Geschwindigkeit Fr. vitesse
1-Birim zamanda alınan yol ile ölçülen devinim niceliği. 2- Bir kimyasal tepkimede ürünlerin birim zamandaki oluşum niceliği.

BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü

hız anlamı İng. velocity, directed speed Lat.velocitas Alm. Geschwindigkeit Fr. vitesse
Bir durgan konaç dizgesindeki bir noktaya göre bir devingen noktanın konum yöneyinin süreye göre türevi.

BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü

hız anlamı İng. rate Alm. Geschwindigkeit Fr. vitesse
Bir olay ya da işlemin, birim zamanda olan oranı.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

hız anlamı Osm. sür'at Fr.vitesse
(fizik)

BSTS / Otomobilcilik ve Motor Bilgisi Terimleri

hız anlamı İng. speed, velocity Osm. sürat Alm. Geschwindigkeit Fr. vitesse
(I) Birim zamanda alınan yol.
hız anlamı İng. gear Osm. vites Alm. Gang Fr.vitesse
(II) Motorla itici tekerleklerin arasındaki dönüş oranı basamaklarından her biri.

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

hız anlamı
bakınız» alıcı hızı
hız anlamı
bakınız» gösterici hızı
hız anlamı
bakınız» seslendirme hızı

BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü

hız anlamı İng. 2- gear, gears Osm. vites, sürat Fr. vitesse, vélocité
1- fizik: Birim zamanda alınan yol niceliği. 2- motor: Motorlu taşıtların gidiş ve çekişini düzenlemeye yarayan dişli düzeni.

BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

hız anlamı İng. rate Osm. had
Belli bir zaman aralığı içindeki nicel bir değişmenin başlangıç değerine göre oransal anlatımı, bakınız» göreli hız.

BSTS / Zootekni Terimleri Sözlüğü

hız anlamı İng. rate
Demografi ve epidemiyolojide en sık kullanılan ölçümler olan, incelenen nüfusta belirli bir sürede görülen belli bir olay sayısının, bu olay bakımından risk Altında bulunan nüfus dilimine bölünmesiyle elde edilen ve çoğunlukla on binde veya binde şeklinde ifade edilen ölçüt.

Divanü Lügati't-Türk

hız anlamı
(Kıpçak, Oğuz) kız
hız anlamı
koz
hız anlamı
cariye
hız anlamı
kız, çocuk; cariye; pahalı nesne

Güncel Türkçe Sözlük

hız anlamı
is. 1. Çabukluk, sürat: "Hikâyede baştan sona kadar hareket ve hız olmalıdır." -F. R. Atay. 2. Bir hareketten doğan güç, şiddet: "Yağmur şimdi hızını daha da arttırmıştı." -H. Taner. 3. Çaba, güç, gayret, takat. 4. fiz. Alınan yolun harcanan zamana oranı, sürat.

Türkçe - İngilizce

hız anlamı
isim
1) speed
2) velocity
3) pace
4) impetus
5) rapidity
6) quickness
7) career
8) celerity
9) tilt
10) swiftness
11) haste
12) lick
13) pelt
14) rapidness
15) bat
16) dispatch
17) expedition
18) raciness

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

hız anlamı
Borç, ödünç.

*Şebinkarahisar -Giresun

hız eş anlamlısı

çaba
is. Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht, efor: "Yoksa başlı başına zafer, boşuna bir çaba olur." -F. R. Atay.
çabukluk
is. Çabuk olma durumu, hız, sürat: "Her şey umulmaz bir çabuklukla yoluna girdi." -R. N. Güntekin.
güç
(I) sf. 1. Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül, efor, kolay karşıtı: Eski yazıyı öğrenmek güç bir işti. 2. zf. Zorlukla: "Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı." -Y. K. Karaosmanoğlu.
güç
(II) is. 1. Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet: Zihin gücü. Yaşama gücü. 2. Bir olaya yol açan her türlü hareket, kuvvet, takat. 3. Sınırsız, mutlak nitelik: Tanrı'nın gücü. 4. Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik: Paranın gücü. 5. Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği: Motorun gücü. 6. Siyasi, ekonomik, askerî vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan devlet, devletler toluluğu: Güçler dengesi. 7. Bir ulus, bir ordu vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askerî potansiyeli: İnsan gücü. 8. Bir toprağın verimlilik yeteneği. 9. mec. Yeterliliğini ve güvenilirliğini kanıtlamış kimse. 10. coğ. Bir akarsuyun aşındırma ve taşıma yeteneği. 11. fiz. Birim zamanda yapılan iş.
sürat
is. 1. Hızlılık, çabukluk, ivinti. 2. fiz. Hız.
şiddet
is. 1. Bir hareketin, bir gücün derecesi, yeğinlik, sertlik. 2. Hız. 3. Bir hareketten doğan güç: Rüzgârın şiddeti. 4. Karşıt görüşte olanlara, kendilerini kabul ettirme, inandırma veya uzlaştırma yerine kaba kuvvet kullanma. 5. mec. Kaba güç. 6. mec. Duygu veya davranışta aşırılık: "Sesinin tonunda siteminin şiddetini azaltan bir yumuşama vardı." -N. Cumalı.
takat
is. (ta:kat) Bir şeyi yapabilme, başarabilme gücü, güç, hâl, derman, kuvvet: "Hareket edebilecek ne vasıtamız ne takatimiz vardı." -A. Gündüz.

"hız" için örnek kullanımlar

Siemens, 300 kilometrenin üstünde hız yapan trenlerini fuarda tanıttı.
Siemens trains speeding at 300 kilometers introduced at the fair.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.tr
Çalışmada öncelikle hız kaynaklı kazaların önüne geçilmesi hedefleniyor.
The study primarily aimed at preventing accidents from speed.
Kaynak: sabah.com.tr
CIA'in Türkçe sevdası 11 Eylül ile İkinci Körfez Savaşı'yla hız kazandı.
Turkish love for the CIA and the Second Gulf War September 11 accelerated.
Kaynak: haber3.com
Akıllı telefon pazarında rekabet hız kesmeden devam ediyor.
Competition in the smart phone market continues unabated.
Kaynak: teknokulis.com
Hız, bir cismin birim zaman daki yer değiştirmesidir. Hareketlinin herhangi bir andaki hızına ani hız, yol boyundaki hızların ortalamasına
Kaynak: Hız
Dikeyhız, bir nesnenin görüş çizgisi doğrultusundaki hız ıdır. Göreceli olarak yüksek dikeyhıza sahip bir nesnenin ışığı Doppler etkisi ne
Kaynak: Dikeyhız
Hava sürati herhangi bir hava aracı nın hava içerisindeki hız ı. Havacılıkta çok farklı amaçlarla kullanılan pek çok farklı hava sürati
Kaynak: Hava sürati
Açısal hız, bir cismin dairesel bir yörüngede dönerken birim zamanda taradığı açıya denir. " omega," sembolü ile gösterilir.
Kaynak: Açısal hız
Anlık hız, hareket eden bir parçacığın, herhangi bir andaki hız ıdır. Hız sınırlaması olan bir yolda, trafik kurallarına uymak için, aracın
Kaynak: Anlık hız
Sabit bir mesafede aracın gidiş gelişiyle elde edilen azami hız en yüksek hız kabul edilmektedir. 1898 'den 1947 'ye: Motor Hız Hız Açıklama |!
Kaynak: Kara hız rekorları
Çizgisel hız, "Şekil 1" deki gibi düzgün dairesel hareket yapan bir cismin, daire yayı üzerinde birim zamanda aldığı yola denir
Kaynak: Çizgisel hız
Işık ötesi hız (ayrıca faster-than-light, superluminal ve FTL ya da Türkçede IDH yani Işıktan Daha Hızlı olarak da bilinir), ışık tan hızlı
Kaynak: Işık ötesi hız
Hız kesiciler aynı zamanda aracın hız ını sabitlemek için de kullanılırlar. Nasıl çalışır? : Motor freni: için hız kesici olarak kullanılabilir.
Kaynak: Hız kesici
Karayollarında Hız Kuralları: levhalara ve kurallara uyulmaması durumunda da belirli yaptırımlara bağlanmış olan kurallara hız kuralları denir.
Kaynak: Hız kuralları
Bu sayfada, SI açısal hız büyüklük kıyaslaması için kalıcı ve etiketli listeleri örnekleriyle birlikte bulunur. Açısal hız için
Kaynak: Büyüklük kıyaslaması (açısal hız)
Sinir iletimi hız dağılımı (SİHD)(İngilizce : Conduction Velocity Distribution, CVD, DCV) sinir lifini oluşturan farklı hızlarda ileten lif
Kaynak: Sinir iletimi hız dağılımı
Hız koşularında parkur her koşucunun koşu süresince dışına çıkmaması gereken kulvarlara ayrılmıştır. Önceleri hız koşucuları yarışa
Kaynak: Kısa mesafe koşuları
Varyometre veya dikey hız göstergesi (VSI, VVI); hava taşıtlarının tırmanma ve alçalma oranlarını birim zamandaki yükseklik farkı
Kaynak: Varyometre
2010 Kış Olimpiyatları hız pateni disiplini yarışlarının Richmond Olimpik Oval 'de yapılması planlanmıştır. Yarışmalar 13-27 Şubat 2010
Kaynak: 2010 Kış Olimpiyatları'nda sürat pateni
Kısa kulvar yarışçıları başlangıçta hız kazanabilmek için kısa hızlı adımlar kullanır. dizlerini büker ve hız kazanmak için kollarını sallarlar.
Kaynak: Sürat pateni

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.