ışımak ne demek?
- 6 sözlük, 7 sonuç.BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü
ışımak anlamı İng. fluorescence Alm. fluoreszieren Fr. émettre une fluorescence Jap. keiko
(Işık almakta olan bir özdek) Başka ya da aynı dalga boyunda ışınlar salmak.
(Işık almakta olan bir özdek) Başka ya da aynı dalga boyunda ışınlar salmak.
BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü
ışımak anlamı İng. radiate Alm. strahlen Fr. rayonner
Işık vermek.
Işık vermek.
Güncel Türkçe Sözlük
ışımak anlamı
(nsz) 1. Işıklanmak, aydınlanmak: "Yarın daha gün ışımadan kovduracağım onları obadan." -Y. Kemal. 2. Işık saçmak.
(nsz) 1. Işıklanmak, aydınlanmak: "Yarın daha gün ışımadan kovduracağım onları obadan." -Y. Kemal. 2. Işık saçmak.
Tarama Sözlüğü
ışımak anlamı
1. Işık vermek, ışığını göstermek, parıldamak. 2. Aydınlanmak.
1. Işık vermek, ışığını göstermek, parıldamak. 2. Aydınlanmak.
Türkçe - İngilizce
ışımak anlamı
fiil
1) light
2) shine
3) gleam
4) radiate
5) beam
6) blaze
7) flare
8) light up
9) ray
10) sparkle
fiil
1) light
2) shine
3) gleam
4) radiate
5) beam
6) blaze
7) flare
8) light up
9) ray
10) sparkle
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ışımak anlamı
Dişlerini göstererek gülümsemek.
Dişlerini göstererek gülümsemek.
-Gaziantep
ışımak anlamı
Aydınlanmak.
Aydınlanmak.
-Amasya
ışımak eş anlamlısı
aydınlanmak
(nsz) 1. Aydınlık olmak: "Sorgu odasından çıktığımda karanlık holün gün ışığıyla aydınlanmış olduğunu görüyorum." -A. Ümit. 2. mec. Bir sorun üzerine gereği kadar bilgi edinmek, tenevvür etmek: "Vatandaşın bunu bilmesi, aydınlanıp belli bir konuda bir senteze varabilmesi açısından yarar sağlayabilir." -A. Ağaoğlu.
(nsz) 1. Aydınlık olmak: "Sorgu odasından çıktığımda karanlık holün gün ışığıyla aydınlanmış olduğunu görüyorum." -A. Ümit. 2. mec. Bir sorun üzerine gereği kadar bilgi edinmek, tenevvür etmek: "Vatandaşın bunu bilmesi, aydınlanıp belli bir konuda bir senteze varabilmesi açısından yarar sağlayabilir." -A. Ağaoğlu.
ışıklanmak
(nsz) Işıklı duruma gelmek, aydınlanmak, ışımak: "Bahçeye bir gölge düştü ama çok durmadı, ortalık yine ışıklandı." -N. Hikmet.
(nsz) Işıklı duruma gelmek, aydınlanmak, ışımak: "Bahçeye bir gölge düştü ama çok durmadı, ortalık yine ışıklandı." -N. Hikmet.
"ışımak" için örnek kullanımlar
Ağmak, akmak, beyazlamak, ışımak, yükselmek, yukarı çıkmak veya aşağı inmek, yaratmak gibi anlamlar taşır. Ağma kuyruklıyıldız, göktaşı
Kaynak: Ağar Han
Kaynak: Ağar Han
Ağmak, akmak, beyazlamak, ışımak, yükselmek, yukarı çıkmak veya aşağı inmek, yaratmak gibi anlamlar taşır. Kirlenmemişlik, eldeğmemişlik
Kaynak: Ak Ata
Kaynak: Ak Ata
Ağmak, akmak, beyazlamak, ışımak, yükselmek, yukarı çıkmak veya aşağı inmek, yaratmak gibi anlamlar taşır. Örneğin, kız çocuklarına
Kaynak: Ağan
Kaynak: Ağan
Ağmak, akmak, beyazlamak, ışımak, yükselmek, yukarı çıkmak veya aşağı inmek, yaratmak gibi anlamlar taşır. Kirlenmemişlik, eldeğmemişlik
Kaynak: Akça Han
Kaynak: Akça Han
Ağmak, akmak, beyazlamak, ışımak, yükselmek, yukarı çıkmak veya aşağı inmek, yaratmak gibi anlamlar taşır. Ağma kuyruklıyıldız, göktaşı
Kaynak: Ürüng Ağar Toyon
Kaynak: Ürüng Ağar Toyon
Ağmak, akmak, beyazlamak, ışımak, yükselmek, yukarı çıkmak veya aşağı inmek gibi anlamlar taşır. Ağalbay sözcüğü, saygıdeğer demektir.
Kaynak: Ağal
Kaynak: Ağal
Ağmak, akmak, beyazlamak, ışımak, yükselmek, yukarı çıkmak veya aşağı inmek, yaratmak gibi anlamlar taşır. Kirlenmemişlik, eldeğmemişlik
Kaynak: Ak Ana
Kaynak: Ak Ana
Kültür: Yüzü ışımak : Neşeli Olmak, Yüzü Gülmek: Zaat : akşam: Zembelek : Kapı Kolu: Zibil : Çayın içildikten sonra bardakta kalan bölümü:
Kaynak: Günyüzü, Kürtün
Kaynak: Günyüzü, Kürtün
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
