çabuk
sf. 1. Aceleci: "Yüreği ağzında, atabildiği kadar çabuk adımlarla o tarafa seğirtti ve çocuğun ardından koridora girdi." -E. Şafak. 2. zf. Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı: "Yazıma çabuk cevap geldi." -A. Gündüz. 3. ünl. "Acele et, oyalanma" anlamlarında bir seslenme sözü.

istical
is. esk. İvedilik, acele etme, müstaceliyet.

müstaceliyet
is. (müsta:celiyet) esk. İvedilik.

Pan pan - telsiz dilinde ivedilik (urgency) anlamına gelen çağrının başlama uyarısıdır. Pan Gu - Çin mitolojisindeki hakim yaratılış
Kaynak: Pan

Ancak, sınırın her iki yanındaki devlet adamları, böyle bir birleşmenin, birdenbire ivedilik kazanan bir sorunun karşılıklı olarak kabul
Kaynak: 1707 Birleşme Yasası

Önergede, değiştirilmesi gereken kelimeler arasında suç, bakanlar kurulu, devrim , ivedilik gibi kelimeler yer alıyordu. 1954 - Basın ve
Kaynak: 7 Mart

Tüm bu nedenlerden dolayı Gutenberg'in bulduğu bu baskı yöntemi, özgür düşüncenin yayılmasına ivedilik kazandıran, bilim araştırmalarının
Kaynak: Johannes Gutenberg

ا جيليacele | acele | 1) tez, ivedi 2) tezelden, ivedilikle 3) ivedilik | | acemi | toy, ustalaşmamış, beceriksiz | | aceze | düşkünler
Kaynak: Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin Türkçe karşılıkları

Bu amaçla, yani Kuzey Kafkasya halklarının Osmanlı 'ya göç ettirilmesi programına geçerlik ve ivedilik kazandırmak için, General Mihail
Kaynak: Çerkes Sürgünü