Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kanıt ne demek?

 - 8 sözlük, 8 sonuç.

BSTS / Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri

kanıt anlamı İng. evidence, proof Osm. delil Alm. Beweis, Beweismittel Fr. moyen de preuve
Bir davada, sav, savunma, ileri sürmenin doğruluğuna yargıcı, yargılığı inandırmak, kanı vermek için yargılama türesinin kullanılmasını, toplanılmasını uygun gördüğü yazılı belgelerin, sözlü işlemlerin tümü.

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

kanıt anlamı İng. Argument Osm. delil Lat.argumentum, arguere Alm.Argument Fr. Argument
(Lat. argumentum, arguere = göstermek, tanıtlamak, açıklamak) Tanıtlamanın temeli, bir tanıtlamanın dayandığı önerme; bir anlatımın doğru ya da yanlışlığının temelini ortaya koymada dayanılan önerme.

BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü

kanıt anlamı İng. argument Osm. delil Alm. Argument, Beweis Fr. argument
Bir önermenin doğruluğunu ya da yanlışlığını göstermek için izlenen yöntem.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

kanıt anlamı
delil.

BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

kanıt anlamı İng. proof Osm. ispat
Tümdengelimci bir dizgede bir sav ya da çıkarımın doğruluğunu belgeleyen öncüller ya da önsayıtlar.

Güncel Türkçe Sözlük

kanıt anlamı
is. 1. Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman: "Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi." -Ç. Altan. 2. huk. Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil. 3. man. Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil.

Kişi Adları Sözlüğü

Kanıt anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanı verici belge, delil.

Türkçe - İngilizce

kanıt anlamı
isim
1) evidence
2) proof
3) argument
4) confirmation
5) demonstration
6) case
7) convincing proof
8) supporting document
9) averment

kanıt eş anlamlısı

argüman
is. 1. Kanıt. 2. Tez, iddia, sav. 3. gök b. Bir denklem, bir eşitsizlik veya bir gök cisminin hareketine ait herhangi bir elemanın bağlı bulunduğu belli bir değer. 4. mat. Bir çıkış kümesinin değişkeni. 5. mat. Bir cetvelde diğer bir sayıyı bulmak için yararlanılan sayı.
delil
is. 1. İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare: "Milletlerin hürriyet için yaptıkları fedakârlıklardan canlı deliller gösteriyordu." -P. Safa. 2. huk. ve man. Kanıt: "Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bırakıldı." -S. F. Abasıyanık. 3. esk. (deli:li) Kılavuz, rehber.
iz
is. 1. Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare: "Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm." -S. F. Abasıyanık. 2. Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti: "Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare: Cinayet izleri. 4. Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser: O çağ uygarlığından iz kalmadı. 5. mat. Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit.

"kanıt" için örnek kullanımlar

Ancak böyle bir iddiayı doğrulayacak herhangi bir kanıt bulunamadı.
However, no evidence was found to confirm such a claim.
Kaynak: posta.com.tr
Fakat Azer'in bulduğu kanıt da Seyit Bey'in eline geçmek üzeredir.
But it is about to pass into the hands of Azar finds evidence Seyyid Bey.
Kaynak: gazetea24.com
Ancak bu iki yöntemin başarılı olabileceğine dair herhangi bir kanıt yok.
However, there is no evidence that these two methods can be successful.
Kaynak: sabah.com.tr
Bu ödül Nokia'nin klasik telefon üretimindeki başarına açık bir kanıt oluyor.
This award is a clear evidence of Nokia classic phone başarına production.
Kaynak: stargundem.com
Bu kanıt varyansın sonlu olduğu varsayımına dayanır: operatorname Var (X_i)sigma^2 (tüm i değerleri için). Rastgele değişkenlerin
Kaynak: Büyük sayılar yasası/Kanıt
Ontolojik kanıt ya da ontolojik veri teoloji de ve Tanrı 'nın felsefe alanında kanıtlanma girişimlerinde öne sürülen bir kanıtlama
Kaynak: Ontolojik kanıt
Olgu, bilim sel veri lere dayalı, kanıt lanabilir özellikteki bilgi dir. Olgu; nesnel ve irade dışı olumlardır ve sık sık olay ile
Kaynak: Olgu
Özelleşmiş karmaşıklık, önde giden akıllı tasarım savunucusu William Dembski tarafından akıllı tasarıma kanıt olduğu iddia edilen bir
Kaynak: Özelleşmiş karmaşıklık
Estonya pasaportu Vatandaşlığın kanıt olarak bir kimlik belgesinin yanı sıra, Estonya İçişleri Bakanlığı Göç Kurulu tarafından ve yurt
Kaynak: Estonya pasaportu
Ontolojik kanıt. Ontolojik Kuram, Tanrı 'nın var olmasını, yetkin ve kusursuz olması ile açıklamaya çalışan teist sav dır. Tanrı'nın
Kaynak: Ontolojik argüman
olarak Aristoteles'in işine yarıyor olmasıdır – onun, tragedya konuşmalarından bu kadar çok sayıda eşsiz kanıt çıkarmış olması dikkat çekicidir.
Kaynak: Retorik (Aristoteles)
çok kanıt sunmuştur Darwin'in fikirleri üzerine inşa edilen modern evrim teorisi , bugün biyoloji biliminin temeli ve birleştirici öğesidir.
Kaynak: Charles Darwin
Antikçağda Aristoteles tümelden tikele yapılan uslamlamayı önsel kanıt ve buna karşı tikelden tümele yapılan uslamlamayı sonsal kanıt a
Kaynak: A priori
ismin kuşaktan kuşağa tekrar edilmesi sık rastlanan bir durumdur, ancak iki farklı Praksiteles'in yaşadığına dair kesin kanıt mevcut değildir.
Kaynak: Praksiteles

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.