Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

arazî ne demek?

 - 4 sözlük, 4 sonuç.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

arazî anlamı
(arz'ın çoğulu) 1) toprak. 2) yer parçası (Grundstück).

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

arazi anlamı
bakınız» yerey.

Güncel Türkçe Sözlük

arazi anlamı
is. (ara:zi) coğ. Yeryüzü parçası, yerey, yer, toprak: "Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi." -L. Tekin.

Türkçe - İngilizce

arazi anlamı
isim
1) land
2) terrain
3) estate
4) territory
5) soil
6) country
7) premises
8) landed property
sıfat
1) all-terrain

arazî eş anlamlısı

toprak
is. 1. Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü: Kara toprak. Kireçli toprak. Killi toprak. 2. sf. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış: "İki toprak duvarın birleştiği bir girintide diz üstü büzülmüş görünüyor." -M. Ş. Esendal. 3. Arazi, tarla: Köylüye toprak dağıtmak. 4. jeol. Kara: Toprağa ayak basmak. 5. mec. Ülke: "Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok." -R. E. Ünaydın.
yer
is. 1. gök b. Dünya. 2. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân: "İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" -M. Ş. Esendal. 3. Gezinilen, ayakla basılan taban: "Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü yerde bir noktaya dikip öylece kalakalıyordu." -H. Taner. 4. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge: "Anadolu'nun bazı yerlerinde eski bir kocakarı itikadı vardır." -R. N. Güntekin. 5. Durum, konum, vaziyet: Türkiye stratejik bakımdan önemli bir yerdedir. 6. Ülke. 7. Görev, makam: "Askerden gelirse bakalım bir yere yerleştirebilecek miyiz?" -M. Ş. Esendal. 8. Önem: Uçağın yurt savunmasındaki yeri. 9. İz. 10. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa: Deniz kıyısında bir yer aldılar, ev yapacaklar. 11. Ekime elverişli toprak parçası, arazi: Çorak yerde ot bitmez. 12. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal: Toplantı yeri. Kaza yeri. 13. Otel, motel vb.nde kalınacak oda: Yeriniz var mı? 14. Sinema ve tiyatroda veya taşıtlarda oturulacak koltuk, sandalye: "Ön tarafta bir yer bulup oturunca kurnazlığına pek sevindi." -H. Taner. 15. mec. Durum, konum: Sen benim yerimde olsan ne yapardın?
yerey
is. coğ. 1. Arazi. 2. jeol. Yer kabuğunun oluşumu bakımından ele alınan herhangi bir parçası: Üçüncü zaman yereyleri.

"arazî" için örnek kullanımlar

Hukuk : Risale fi val^fi'I-arazî ve bazı âhkami'l-vakj, Rishile fi tescili'I-evkaf Risale fi vakfı't-tâvahîn ale'I-arzı'l-mevkûfe li'l-gayr
Kaynak: Mehmet Ebussuud Efendi

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.