Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kıt (II) ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Tarama Sözlüğü

kıt (II) anlamı
Kıtlık

"kıt (II)" için örnek kullanımlar

Cümlenin abukluğu benim suçum değil ama muhtemelen anlayışım kıt biraz.
Abukluğu understanding of the sentence is not my fault, but probably a bit scarce.
Kaynak: blog.radikal.com.tr
Çünkü zor ve kıt imkânlarla ancak bu kadar yapılabilir.
Because it can be done but it's difficult and scarce possibilities.
Kaynak: 08haber.com
Bu öğrenciler kıt kanaat burada idare ediyorlar.
These students are administered a bare here.
Kaynak: 08haber.com
Kaynaklarımız kıt ve sınırlı.
Resources are scarce and limited.
Kaynak: sanliurfa.com
Ekonomist (iktisatçı): Kaynakların insan ihtiyaçlarını en iyi karşılayacak şekilde kullanılmasını, sınırsız insan ihtiyaçlarından kıt
Kaynak: Ekonomist
Hintli ekonomist Amartya Sen , gerçekte kıt olanın ürünler ya da üretim faktörleri değil para olduğunu, kıtlığın nedeni olarak kar amaçlı
Kaynak: Kıtlık (ekonomi)
Karneyle satış, özellikle savaş dönemlerinde kıt malların dağıtımında eşitlik sağlamak amacıyla yaygın olarak başvurulan bir önlemdir; bu
Kaynak: Karaborsa
Model esasen ülkelerin bol üretim faktörlerini kullandıkları malları ihraç, kıt olanları kullandıkları malları ise ithal edeceğini söyler
Kaynak: Heckscher-Ohlin modeli
ekonomi de kıt kaynakların paylaştırılmasını içerdiği için, politika bilimi nde (siyaset bilimi) gücün tahsisindeki rolü nedeniyle,
Kaynak: Etik
Çünkü su kıt ve çok değerli bir kaynaktır, kolayca israf edilmemesi gerekir. Ayrıca sulama mutlaka drenajla birlikte düşünülmelidir.
Kaynak: Sulama
Keşif Seferini yönlendirme görevinden önce Scott, kariyer ilerletme fırsatlarının hem kıt hem de hevesle hırslı subaylar tarafından
Kaynak: Robert Falcon Scott
Semud kavminin kendilerine bir mucize veya sınav olarak kaya deliğinden çıkan ve zaten kıt olan su kaynaklarıyla bilinen bölgede kuyudan
Kaynak: Salih
Bütün hayatı boyunca bahçesinde çalıştığı malikâne nin dışına çıkmamış olan kendi halinde, saf biraz da zekası kıt bir bahçıvan, işvereni
Kaynak: Merhaba Dünya (film)
Hayatını idame ettirebilmek için bir yandan da ayakkabı boyacılığı yapan ve kıt kanaat geçinen Ferrer, 1997 yılında «kaydedilip,
Kaynak: İbrahim Ferrer
Bir demo'nun asıl amacı sanat , müzik ve programlama yeteneklerinin ve esas olarak eldeki çok kıt kaynakların elverebileceği maksimum
Kaynak: Demoscene
Çünkü çöllerde kıt bir ekosistem hakimdir ve kahverengi sırtlan buna uyabilmek için besin yelpazesine meyve ve diğer bitkileri, ölü
Kaynak: Kahverengi sırtlan
İşletme ekonomisi kıt kaynaklarla belirlenmiş kısıtlar ve firma amaçlarının en iyilenmesi sağlayarak tek bir sonuca ulaşmayı sağlar.
Kaynak: İşletme ekonomisi
İlk ispanyol yerleşimciler kıt seviyedeki bitki örtüsü sebebiyle, ölümüne açlık çekmişlerdir. 1587'de İngiliz kâşif Thomas Cavendish
Kaynak: Brunswick Yarımadası
olunan unsurlar, bir ülkenin (yerel, bölgesel veya küresel düzeyde düşünülen) hedefleri ile (kıt veya bol olmaları açısından) kaynaklarıdır .
Kaynak: Jeostrateji
Teşvik tedbirleri kalkınma ekonomisi nin bir parçası olarak kıt kaynakların en verimli kullanımını, tasarruf tedbirlerini, ihracat ve
Kaynak: Teşvik Sistemi
Coğrafyanın dağlık ve işlenebilir toprağın çok kıt oluşu, halkı gurbetçiliğe zorlamıştır. İlçede sanayi tesisi ve istihdam yaratacak
Kaynak: Yusufeli

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.