Koltuk ne demek?
- 8 sözlük, 14 sonuç.BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü
Koltuk anlamı İng. Cassiopeia, Cas (Cassiopeia) Alm. Cassiopeia, Kassiopeia Fr. Cassiopée
Bir takımyıldızın adı.
Bir takımyıldızın adı.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
Koltuk anlamı Osm. Zât-ül-kürsî Lat.Cassiopeia Fr. Cassiopée
(astronomi)
(astronomi)
koltuk anlamı Osm. ıbıt Fr. aisselle
(biyoloji)
(biyoloji)
BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
koltuk anlamı İng. 1. seat, 2. pit Osm. 2. hususi Alm. 1. Platz, Sitzplatz, 2. Hochparkett Fr. 1. fauteuil, place, siège, 2. parterre
Sinem. 1. Sinemada, oturacak yer birimi olarak kullanılan terim. 2. Sinemalarda, birinciden sonra salonun arkasına doğru uzanan, bazen lüks koltuk olarak ikinci bir bölünmeye de uğrayan bölüm.
Sinem. 1. Sinemada, oturacak yer birimi olarak kullanılan terim. 2. Sinemalarda, birinciden sonra salonun arkasına doğru uzanan, bazen lüks koltuk olarak ikinci bir bölünmeye de uğrayan bölüm.
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
koltuk anlamı
Topalların yürüyebilmek için kullandıkları koltuk altı deyneği. (İnönü -Eskişehir)
Topalların yürüyebilmek için kullandıkları koltuk altı deyneği. (İnönü -Eskişehir)
Güncel Türkçe Sözlük
koltuk, -ğu anlamı
is. 1. Omuz başının Altında, kolun gövde ile birleştiği yer: "gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı." -H. E. Adıvar. 2. Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye: "Ta yan beline kadar gömüldüğü koltuğunun içinden ileriye doğru uzandı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Eski düğünlerde damatla gelinin eve girerken konuklar arasından kol kola geçmeleri töreni: "Babamız, annemizi gelin geldiği ilk gün şu merdivenin alt başında karşılamış, ‘koltuk' yapılmıştı." -H. C. Yalçın. 4. Yapıcılıkta yan destek. 5. den. Demirledikten sonra gemiyi iskeleye, rıhtıma veya başka bir gemiye bağlayan ip. 6. mec. Koltuklama veya koltuklanma: O koltuktan hoşlanmaz. 7. mec. Kayırma, destek: Dayısının koltuğunda sırtı yere gelmez. 8. mec. Yüksek mevki, makam: Koltuk kavgası. 9. argo Genelev: "Burası Mesut Bey adında bir herifin koltuğudur." -H. R. Gürpınar. 10. hlk. Mısır ve buğday fidesinin yanlarından çıkan filizler. 11. esk. Kenar, tenha yer.
is. 1. Omuz başının Altında, kolun gövde ile birleştiği yer: "gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı." -H. E. Adıvar. 2. Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye: "Ta yan beline kadar gömüldüğü koltuğunun içinden ileriye doğru uzandı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Eski düğünlerde damatla gelinin eve girerken konuklar arasından kol kola geçmeleri töreni: "Babamız, annemizi gelin geldiği ilk gün şu merdivenin alt başında karşılamış, ‘koltuk' yapılmıştı." -H. C. Yalçın. 4. Yapıcılıkta yan destek. 5. den. Demirledikten sonra gemiyi iskeleye, rıhtıma veya başka bir gemiye bağlayan ip. 6. mec. Koltuklama veya koltuklanma: O koltuktan hoşlanmaz. 7. mec. Kayırma, destek: Dayısının koltuğunda sırtı yere gelmez. 8. mec. Yüksek mevki, makam: Koltuk kavgası. 9. argo Genelev: "Burası Mesut Bey adında bir herifin koltuğudur." -H. R. Gürpınar. 10. hlk. Mısır ve buğday fidesinin yanlarından çıkan filizler. 11. esk. Kenar, tenha yer.
Türkçe - İngilizce
Koltuk anlamı
isim
1) seat
2) chair
3) armchair
4) stall
5) stall
6) elbow chair
isim
1) seat
2) chair
3) armchair
4) stall
5) stall
6) elbow chair
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
koltuk anlamı
Küçük oda
Küçük oda
Tokat -Eskişehir
-Diyarbakır
koltuk anlamı
1.bakınız» koltak. 2. Fırının köşesi : Benim ekmeğim koltuktan olsun, çünkü pişkin olur.
1.bakınız» koltak. 2. Fırının köşesi : Benim ekmeğim koltuktan olsun, çünkü pişkin olur.
koltuk anlamı
Gemiyi demirledikten sonra iskeleye, rıhtıma ya da başka bir gemiye bağlayan ip.
Gemiyi demirledikten sonra iskeleye, rıhtıma ya da başka bir gemiye bağlayan ip.
Kalamış -İstanbul
koltuk anlamı
Mısır ve buğday fidesinin yanlarında çıkan filizler.
Mısır ve buğday fidesinin yanlarında çıkan filizler.
Arslanköy *Mersin -İçel
koltuk anlamı
Yapılarda duvarların birleştiği yer, köşe.
Yapılarda duvarların birleştiği yer, köşe.
Çorum
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Koltuk anlamı
Amasya ili, Gümüşhacıköy ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Amasya ili, Gümüşhacıköy ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Koltuk anlamı
Karabük ili, Ovacık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Karabük ili, Ovacık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Koltuk eş anlamlısı
destek
is. 1. Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda. 2. Üzerine bir şey oturtmaya, tutturmaya, koymaya yarar araç, bindi, hamil: Şamdan, sehpa, sacayak birer destektir. 3. ekon. Kredi işlemlerinde her an sarf edilebilecek kredi. 4. ask. Bir birlik için sağlanan yardım veya koruma. 5. fiz. Bir vektörü taşıyan sonsuz doğru. 6. mec. Maddi ve manevi yardımcı, dayanak: "Kızardı, söylenirdi ama gene de tek desteği oydu hayatta." -O. Hançerlioğlu.
is. 1. Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda. 2. Üzerine bir şey oturtmaya, tutturmaya, koymaya yarar araç, bindi, hamil: Şamdan, sehpa, sacayak birer destektir. 3. ekon. Kredi işlemlerinde her an sarf edilebilecek kredi. 4. ask. Bir birlik için sağlanan yardım veya koruma. 5. fiz. Bir vektörü taşıyan sonsuz doğru. 6. mec. Maddi ve manevi yardımcı, dayanak: "Kızardı, söylenirdi ama gene de tek desteği oydu hayatta." -O. Hançerlioğlu.
genelev
is. Genel kadınların erkek kabul ettikleri yer, aşağı mahalle, kırmızıfener, koltuk, kerhane, umumhane.
is. Genel kadınların erkek kabul ettikleri yer, aşağı mahalle, kırmızıfener, koltuk, kerhane, umumhane.
kayırma
is. Kayırmak işi, koruma, himmet, iltimas.
is. Kayırmak işi, koruma, himmet, iltimas.
makam
is. (maka:mı) 1. Mevki, kat, yer: "İnsan değil gökyüzündeki makamını şaşırarak yere inmiş bir melektir." -H. R. Gürpınar. 2. müz. Klasik Türk müziğinde bir müzik parçası veya şarkının işleniş biçimi.
is. (maka:mı) 1. Mevki, kat, yer: "İnsan değil gökyüzündeki makamını şaşırarak yere inmiş bir melektir." -H. R. Gürpınar. 2. müz. Klasik Türk müziğinde bir müzik parçası veya şarkının işleniş biçimi.
"Koltuk" için örnek kullanımlar
Koltuk kimsenin babasının malı değil, koltuk el değiştirir.
Seats are not the property of one of his father, the seat change hands.
Kaynak: mucadele.com.trBundan sonraki yaşamda koltuk, kanepe gibi yerlerde yatılmamalıdır.
The next life, armchair, sofa yatılmamalıdır in places such as.
Kaynak: cnnturk.comKoltuk kırıp sahaya inen çok sayıda taraftar gözaltına alındı.
Seat pitch break down many supporters were arrested.
Kaynak: sabah.com.trKoltuk kapasitesi 2004'teki çalışmayla 32 bin 145'e yükseltildi.
Seating capacity of 32 thousand 145 in 2004, was upgraded to work.
Kaynak: fanatik.com.trAlçak koltuk krizi Ocak 2010 tarihinde İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı Danny Ayalon Türkiye 'nin İsrail Büyükelçisi Oğuz Çelikkol 'u,
Kaynak: Alçak koltuk krizi
Kaynak: Alçak koltuk krizi
Kısa filmin konusuna gelince bir adam Sandler) koltuk almak için gelir fakat burda bir koltuk ve bir kanepe deneyince başına garip olayler
Kaynak: Adam Sandler
Kaynak: Adam Sandler
Ekonomi sınıfı hava ve demiryolu ulaşımında en düşük koltuk sınıfıdır. Koltuk araları kısadır ve koltuklar geniş değildir. Bu koşullar
Kaynak: Ekonomi sınıfı
Kaynak: Ekonomi sınıfı
Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu diğer adıyla Kasımpaşa Stadı İstanbul 'da bulunan 14,234 koltuk kapasiteli staddır. Bu stad 2010 yılında
Kaynak: Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu
Kaynak: Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu
Antalya Atatürk Stadı Antalya 'da 11,000 koltuk kapasiteli olan staddır. Antalyaspor 'un iç saha maçlarına ev sahipliği yapan stad çok
Kaynak: Antalya Atatürk Stadyumu
Kaynak: Antalya Atatürk Stadyumu
Kartal Stadyumu İstanbul 'un Kartal semtinde 7.195 koltuk kapasiteli olan stadtır. Kartalspor 'un iç saha maçlarına ev sahipliği yapan stad
Kaynak: Kartal Stadyumu
Kaynak: Kartal Stadyumu
Malatya İnönü Stadyumu, Malatya 'da bulunan 13.000 koltuk kapasiteli stadyumdur. Adını, kendisi de bir Malatyalı olan İsmet İnönü'den
Kaynak: Malatya İnönü Stadyumu
Kaynak: Malatya İnönü Stadyumu
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
