karmaşık
sf. 1. İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeyden oluşan, mudil: "Bu çeşitten karmaşık soruları bir çırpıda çözmeye kalkışacak değilim buracıkta." -N. Uygur. 2. kim. Çözeltide kendisini oluşturan parçalara iki yönlü olarak ayrışan (iyon veya birleşik), kompleks. 3. tekno. Üstün teknolojisi olan, sofistike. 4. mec. Ögelerinin veya gerekli işlemlerin sayısının çokluğu, çeşitliliği yüzünden anlaşılması, yapılması güç olan, komplike. 5. mec. Anlaşılması güç olan (durum), sofistike.

İlk maçta da çok komplike bir takımla oynayacağımız söylemiştim.Kaynak: cnnturk.com

Ultrason görüntülerine göre basit, komplike ve kompleks kistler olarak sınıflanır.Kaynak: posta.com.tr

Çok komplike bir ekip olduğunu söylemiştik.Kaynak: radikal.com.tr

Japon satrancı normal satranca göre daha karmaşık daha komplike daha zor bir oyundur. 9*9 81 karelik bir tahtada 20 taşla oynanır.
Kaynak: Şogi

1967 Arap İsrail Savaşı nı gözlemlemek üzere bölgeye gönderilmiş hafif silahlı (ve komplike dinleme gözleme sistemlerine sahip olduğu
Kaynak: USS Liberty olayı

Sınır tarama tekniği, yeni paketleme teknoloji leri nedeniyle gittikçe komplike hale gelen baskılı devre kartlarının üzerindeki fiziksel
Kaynak: Sınır tarama tekniği

O yıllarda sahip olduğu dış görünüş ile ne kadar komplike bir özgüvene ve cesarete sahip olduğunu tüm dünyaya müziğiyle ve Queen ile
Kaynak: Freddie Mercury

küçük ve/veya hareketli hedeflerde nispeten daha iyi isabet oranı sağlar. Norden bombardıman vizörü gibi komplike ekipmanlara ihtiyaç duymaz.
Kaynak: Pike bombardıman uçağı

Bu sistemler bir polis helikopter inin arama spotu gibi basit bir sistemden havadan erken uyarı platformları gibi komplike sistemlere
Kaynak: Aviyonik

O ayrıca açık pozisyonlardan ziyade komplike oyunları hazırlaması ile bilinir. İlk galibiyeti 1994 yılı bir uluslararası turnuvada idi.17
Kaynak: Aleksandr Morozeviç

kafatası kemikleri içinde hareketsiz durması, göreceli olarak bu koordinatların kolay belirlenmesi nedenleri ile komplike bir iş olmaktan uzaktı.
Kaynak: CyberKnife

tınıları komplike ve yoğun bir ses örgüsünde bir araya getiren günümüz soundlarına uzanan müziklerinde bir şey hep aynı kaldı: o da melankoli.
Kaynak: The Notwist

İşletme emniyeti yüksektir ve duruma göre komplike armatürlerin yerine geçebilirler. Çekvalflerle ilgili önemli bir durum, valfin
Kaynak: Çekvalf

Diğer bazı basçılar gibi oldukça basit çalmayı ve gitar riffleriyle gitmeyi tercih etmek yerine çok daha farklı yönlü ve komplike olarak
Kaynak: Sam Rivers

sistem odaları önemi ve aksamları cok önemli olduğundan komplike olarak yangın sistemleri FM200 özel giriş kapılı retina parmak izi
Kaynak: Hassas kontrollü klima

Bu tür önlemler, daha komplike spambotlar geliştirilmesine neden olmuş, bu sayede spambot sahipleri bozulmuş karakter setlerinde yazılmış
Kaynak: Spambot

Komplike divertiküler hastalık: fistülü, bağırsak düğümlenmesi ve apse gibi komplikasyonlar geliştiğinde komplike divertiküler hastalık adını alır.
Kaynak: Divertiküler bağırsak hastalığı

İki Taraf İçinde Komplike : yansıttığına dikkat çekerek bu konuda şu açıklamayı yapıyor:”Her iki taraf için de son derece komplike bir dünya var.
Kaynak: Çılgın Cuma

Daha komplike oyun kumandaları, CD kullanımı, Multi-medya kullanım ( MP3-VCD) , 32-64 bit işlemciler. Karşılaştırma: Name 3DO Interactive
Kaynak: Beşinci nesil video oyunu konsolları