kopya anlamı
bakınız» benzeti.

kopya anlamı Fr. copie
(kimya)

kopya anlamı İng. copy Osm. kopye Fr. copie
Yapım modeli ya da resim olarak kullanmak için, güzel sanat yapıtlarını olduğu gibi alma.

kopya anlamı
is. (ko'pya) 1. Bir sanat eserinin veya yazılı bir metnin taklidi, asıl karşıtı: "Edebiyatımız iptidai, resmimiz basit, felsefemiz kopya, okuma yazma bilmek bir irfan sayılıyor." -P. Safa. 2. Suret çıkarma işi. 3. Bir sınavda soruları cevaplamak için başka birinden veya yerden gizlice yararlanma. 4. Yazılı sınavda gizlice bakmak için hazırlanmış kâğıt. 5. sf. Taklit edilmiş olan: "Hanımlar köşe minderinin sağ duvarındaki birkaç kopya resme daldılar." -H. E. Adıvar. 6. biy. Aynı canlıdan eşeysiz olarak üreyen canlı, klon.

kopya anlamı
isim
1) copy
2) replica
3) duplicate
4) carbon copy
5) duplication
6) tracing
7) image
8) transcript
9) replication
10) transcription
11) crib
12) facsimile
13) double
14) cribbing
15) likeness
16) ditto
17) exemplar
18) manifold
19) repetition
20) repro
21) trot
22) spit
sıfat
1) duplicate
2) printing-out

kopya anlamı İt..copia
1. Bir sanat eserinin veya yazılı bir metnin taklidi: § "Yenişehir'de okumak ile meşhur olan kadınların en güzidesi olduğu gibi hatta bilahare oğluna gelen gazeteleri de okuyarak İstanbul'da kızlara yazı dahi yazdırıldığını görmekle gazetelerde gördüğü fıkraları kopya ede ede biraz yazmak bile öğrenmiştir." -Ahmet Midhat Efendi, Gönüllü, 41. § "Mecmualardan biri baştan aşağı çok kötü bir yazıyla kopya edilmiş." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 49. § "Hatta bazı roman ve hikâyeler Halit Ziya'dan kopya edilmiş gibiydi." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 30. § "Birçoğu müzedeki kadim enmuzeçlerden son derece muvaffakiyetle kopya edilmiş." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. XIV, 110. § "… garplının bazı hâllerini kopya etmekte ona taş çıkartırız." -Necip Fazıl Kısakürek, Ahşap Konak, 207. § "İşde o kardeşlerden anasına ya da babasına kopya kâğıdı koymuş kadar benzeyen bir tanesi mutlaka vardır." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 246. § "Sonra sanatın, hayatın katıksız kopyası olmadığını, sanatçının konuşulan dille de yetinmeyip dili güzelleştirmekle de görevli olduğunu hatırlatmalıyız." -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 50. 2. Suret çıkarma işi: § "Şu senedi şu kâğıt üzerine kendi hatt-ı destinizle kopya ediniz de bade imzanızı da vazeyleyiniz." -Ahmet Midhat Efendi, Hayret, 11. § "... onu size zihnimden aynen virgülü virgülüne kopya edemezsem ayıp olur." -Reşat Nuri Güntekin, Sönmüş Yıldızlar, 11. § "Eğer üstünde bol paltosu, paltosunun altında frakı bulunmasaydı, bu adam benim kopyam olacaktı." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 20. 3. Bir sınavda soruları cevaplamak için başka birinden veya yerden gizli yoldan yararlanma: § "Kökleşmiş kopyacılık illetini tedavi ettirmek çaresini, İngiltere'den, önü açık, aralıklı, Tamamıyla sıhhi sıralar getirterek bulmuştu." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. IV, 31. 4. Yazılı sınavda gizlice bakmak için hazırlanmış kâğıt. 5. Suret, nüsha: § "Telefon eden muhterem zattan bu sınıf gazetesinin bir sayısını ve kopyasını bana göndermesini rica ettim." -Peyami Safa, Din, İnkılap, İrtica, 146. § "…Aysel'in ve burada karınca sürüsü gibi çok olan onların kopyaları peşine, sanki ben de gittiğim, oturup kalktığım her yerde "Efendim, bu iktidar çok kötü bir iktidar." -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 24. § "Binaenaleyh yazdığımız şeyleri tarihten aynen kopya eylemekte bulunduğumuza karilerimizin emin olmalarını rica ederiz." -Ahmet Midhat Efendi, Gönüllü, 83. § "Yeniçeriliğin Amerikan kopyası bir üniforma içinde hortlamasından…" -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 77. § "Dahası var, eğitim ‘Batı'dan kopya çekildiği için, toplumun heves ve özlemleriyle tam çakışmıyor…" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 51.