kur ne demek?
- 7 sözlük, 13 sonuç.BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü
kur anlamı İng. exchange rate
Bir birim yabancı paranın ulusal para cinsinden fiyatı.
Bir birim yabancı paranın ulusal para cinsinden fiyatı.
Divanü Lügati't-Türk
kur anlamı
kuşak, kemer
kuşak, kemer
kur anlamı
(Oğuz) kuru
(Oğuz) kuru
kur anlamı
kuru
kuru
kur anlamı
kuru; asılsız
kuru; asılsız
Güncel Türkçe Sözlük
kur anlamı
(I) is. 1. ekon. Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri: Resmî kura göre doların değeri yeniden ayarlandı. 2. Düzey.
(I) is. 1. ekon. Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri: Resmî kura göre doların değeri yeniden ayarlandı. 2. Düzey.
kur anlamı
(II) is. 1. Karşı cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma. 2. Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışma.
(II) is. 1. Karşı cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma. 2. Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışma.
Tarama Sözlüğü
kur anlamı
1. Mevki, derece, had, mertebe, paye. 2. Akran, emsal
1. Mevki, derece, had, mertebe, paye. 2. Akran, emsal
Türkçe - İngilizce
kur anlamı
isim
1) rate
2) courtship
3) court
4) wooing
5) flirt
6) course
7) pass
8) flirtation
9) addresses
10) suit
11) par
12) rush
13) attention
14) class
15) rate of exchance
isim
1) rate
2) courtship
3) court
4) wooing
5) flirt
6) course
7) pass
8) flirtation
9) addresses
10) suit
11) par
12) rush
13) attention
14) class
15) rate of exchance
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
kur anlamı Fr.cour
1. Karşı cinsten birine ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma: § "… İstanbul'da bulunduğu dört aydan beri de Züleyha'ya kur yapmaktadır." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 7. § "Evet, Avrupa'da bir delikanlının alacağı kıza 'kur' yani mülazemet etmesine müsaade olunur ama bunun ne kadar kuyud ve şeraiti vardır." -Ahmet Midhat Efendi, Gönüllü, 49. § "…bu uygulamanın katlı kur sistemine dönüştürülmesini…"-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 366. 2. Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışma.
1. Karşı cinsten birine ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma: § "… İstanbul'da bulunduğu dört aydan beri de Züleyha'ya kur yapmaktadır." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 7. § "Evet, Avrupa'da bir delikanlının alacağı kıza 'kur' yani mülazemet etmesine müsaade olunur ama bunun ne kadar kuyud ve şeraiti vardır." -Ahmet Midhat Efendi, Gönüllü, 49. § "…bu uygulamanın katlı kur sistemine dönüştürülmesini…"-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 366. 2. Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışma.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kur anlamı
1. Durumundan çok yakınan (kimse). 2. Aç gözlü kimse. 3. İyilik bilmez, nankör.
1. Durumundan çok yakınan (kimse). 2. Aç gözlü kimse. 3. İyilik bilmez, nankör.
kur anlamı
Sert, kuru toprak.
Sert, kuru toprak.
-Gaziantep
kur anlamı
Hayırsız, uğursuz.
Hayırsız, uğursuz.
Van
kur eş anlamlısı
düzey
is. 1. Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye: Su düzeyi. 2. Bir kursun basamaklarından her biri, kur (I). 3. mec. Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye: Eğitim düzeyi. Kültür düzeyi.
is. 1. Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye: Su düzeyi. 2. Bir kursun basamaklarından her biri, kur (I). 3. mec. Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye: Eğitim düzeyi. Kültür düzeyi.
"kur" için örnek kullanımlar
Ama siz tüketicinin üzerine ciddi bir kur riski yüklemiş oluyorsunuz.
But you're installed on the consumer's risk of a serious foreign exchange.
Kaynak: bloomberght.comMilyonlarca Futbol sever, şampiyonlar ligi kur çekimi nefeslerini tuttu.
Millions like football, champions league then hold breath taking.
Kaynak: haberaktuel.comKur'an ve Sünnet'e dayalı bir uygulamayı, itikadı gerçekleştirmişlerdir.
Setup an application based on an and Sunnah, carried conviction.
Kaynak: aktuelpsikoloji.comSabit kur , yerel para biriminin değerinin, başka bir para biriminin veya para birimleri sepetinin değerine veya altın gibi başka bir değere
Kaynak: Sabit Kur
Kaynak: Sabit Kur
Emekleyen kur sistemi, döviz kurunun belirli aralıklar arasında kaldığı ve bu aralık dahilinde hareketinin serbest bırakıldığı kur
Kaynak: Emekleyen kur
Kaynak: Emekleyen kur
Kur riski, döviz kurlarında meydana gelen değişmelerin yarattığı belirsizlikten kaynaklanan zarar olasılığı. kur riskinin doğmasına neden
Kaynak: Kur riski
Kaynak: Kur riski
Devalüasyon; sabit kur sistemlerinde ödemeler dengesi açık veren ülkenin ulusal parasının dış satınalma gücünün, hükümetçe alınan bir
Kaynak: Devalüasyon
Kaynak: Devalüasyon
Geniş anlamda döviz ticareti; döviz bazında mevduat bulundurmayı, döviz piyasaları arasındaki kur farkından kar elde etmeyi (döviz
Kaynak: Döviz
Kaynak: Döviz
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
