laik anlamı
sf. (l ince okunur) huk. Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan: "türkiye Cumhuriyeti ... laik ve sosyal bir hukuk devletidir." -Anayasa.

laik anlamı
sıfat
1) secular
2) laic
3) civil
4) profane
5) unclerical

laik anlamı Fr.laïque
Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan:§ "Bugünkü tabiriyle modern ve laik hediyeler seçen dayım ..." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri ayarlama Enstitüsü, 23. § "Batı uygarlığına, yani bir uygarlık çerçevesine girmeye çalışıyoruz." -Ziya Gökalp, Türk Uygarlığı Tarihi, 4. § "Dini ahlakın laik ahlaktan daha temelli ve sağlam olması da bundandır." -Peyami Safa, Din, İnkılap, İrtica, 16. § "‘radikallik', ‘muhafazakârlık', ‘liberallik', ‘laiklik' gibi her çeşit safhalar bu inkılapta da işitilip görülmüş şeylerdendir." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 44. § "Ama hümanistlerin düşünce hürriyeti daha çok rahiplere karşı bir isyandı: Laik insanın, papazların hâkimiyetine karşı direnişi." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 109. § "…laikliği sağlamak diye inançlara baskıya, sokaklarda çarşaflı kadın, bereli sakallı toplamaya değil mi?" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 25.