limon ne demek?
- 5 sözlük, 5 sonuç.BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü
limon anlamı İng. lemon Lat.Citrus limon Alm. Zitrone Fr. citron, limon
Turunçgiller (Rutaceae) familyasından, ülkemizin Akdeniz ve Ege Bölgeleri'nde yetiştirilen, C viTamini bakımından oldukça zengin meyveleri olan her dem yeşil bir bitki.
Turunçgiller (Rutaceae) familyasından, ülkemizin Akdeniz ve Ege Bölgeleri'nde yetiştirilen, C viTamini bakımından oldukça zengin meyveleri olan her dem yeşil bir bitki.
Güncel Türkçe Sözlük
limon anlamı
is. bit. b. 1. Turunçgillerden, 3-5 m yükseklikte, kışın yapraklarını dökmeyen, beyaz çiçekli bir ağaç (Citrus limonum). 2. Bu ağacın sarı renkli, kabuğu kokulu, suyu ekşi meyvesi, sulu zırtlak.
is. bit. b. 1. Turunçgillerden, 3-5 m yükseklikte, kışın yapraklarını dökmeyen, beyaz çiçekli bir ağaç (Citrus limonum). 2. Bu ağacın sarı renkli, kabuğu kokulu, suyu ekşi meyvesi, sulu zırtlak.
Kişi Adları Sözlüğü
Limon anlamı Köken: Rum.
Cinsiyet: Kız
Turunçgillerden bir ağaç ve bu ağacın meyvesi.
Cinsiyet: Kız
Turunçgillerden bir ağaç ve bu ağacın meyvesi.
Türkçe - İngilizce
limon anlamı
isim
1) lemon
sıfat
1) lemon
isim
1) lemon
sıfat
1) lemon
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
limon anlamı Rum.lemoni
1. Turunçgillerden, 3-5 m yükseklikte, kışın yapraklarını dökmeyen, beyaz çiçekli bir ağaç (Citrus limonum): § "Bunlar ekseriyetle vahşi diyarların ağaçları… Aralarında hurma, limon… görülür." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 435. 2. Bu ağacın sarı renkli, kabuğu kokulu, suyu ekşi meyvesi: § "Nihayet büyücek ve limonu ziyade bir limonata ile hararetini teskin eyledi." -Ahmet Midhat Efendi, Dünyaya İkinci Geliş, 50. § "Bir küçücük fıçıcık, içindedir turşucuğun limon olduğunu bilenler yavaşça hayli ilerlediler." -Ahmet Rasim, Şehir Mektupları, 120. § "Kadına cazibeli görünmek için beynimi limon gibi sıkıp …" -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 82. § "Bir limon almak lazım gelince dik bir yokuşu soluk soluğa inip çıkmak zorunda kaldığını söylemeyi de unutmuyordu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 145. § "Şemsi, masanın üstündeki limonu hemen Bedia'ya koklattı." -Peyami Safa, Canan, 94. § "Limon gibi suyunu sıktılar." -Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 7. § "Nihayet, gece yarısına yakın bir zamanda, Karaoğlan çarşısından, üstleri parmağa geçirilecek gibi halkalı seyyar kahveci tepsilerine yan yana dizilmiş; -şekerleri ile incecik birer dilim limonları duran..." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 56. § "Üzüm var, nar var, taze limon var." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 59. § "Yanında incecik iki dilim limon." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 131. § "Pideli kebaba iltifat etti. (Emir dolma) ya limonu bol gezdirecek." -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 48. § "Benzi her zaman limon sarısı, vücudu ise kemikleri sayılacak kadar zayıf olduğu için…" -Elif Şafak, Pinhan, 125. § "Sonra ev sahibi refleksiyle limon kolonyası ikram etmek istedi." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 55. § "Çayınıza da limon koydum." -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 116. § "Konyağı kaynatır, bir kibriti çakıp masmavi tutuşturur, içine büyük limonlar atar." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 340.
1. Turunçgillerden, 3-5 m yükseklikte, kışın yapraklarını dökmeyen, beyaz çiçekli bir ağaç (Citrus limonum): § "Bunlar ekseriyetle vahşi diyarların ağaçları… Aralarında hurma, limon… görülür." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 435. 2. Bu ağacın sarı renkli, kabuğu kokulu, suyu ekşi meyvesi: § "Nihayet büyücek ve limonu ziyade bir limonata ile hararetini teskin eyledi." -Ahmet Midhat Efendi, Dünyaya İkinci Geliş, 50. § "Bir küçücük fıçıcık, içindedir turşucuğun limon olduğunu bilenler yavaşça hayli ilerlediler." -Ahmet Rasim, Şehir Mektupları, 120. § "Kadına cazibeli görünmek için beynimi limon gibi sıkıp …" -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 82. § "Bir limon almak lazım gelince dik bir yokuşu soluk soluğa inip çıkmak zorunda kaldığını söylemeyi de unutmuyordu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 145. § "Şemsi, masanın üstündeki limonu hemen Bedia'ya koklattı." -Peyami Safa, Canan, 94. § "Limon gibi suyunu sıktılar." -Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 7. § "Nihayet, gece yarısına yakın bir zamanda, Karaoğlan çarşısından, üstleri parmağa geçirilecek gibi halkalı seyyar kahveci tepsilerine yan yana dizilmiş; -şekerleri ile incecik birer dilim limonları duran..." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 56. § "Üzüm var, nar var, taze limon var." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 59. § "Yanında incecik iki dilim limon." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 131. § "Pideli kebaba iltifat etti. (Emir dolma) ya limonu bol gezdirecek." -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 48. § "Benzi her zaman limon sarısı, vücudu ise kemikleri sayılacak kadar zayıf olduğu için…" -Elif Şafak, Pinhan, 125. § "Sonra ev sahibi refleksiyle limon kolonyası ikram etmek istedi." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 55. § "Çayınıza da limon koydum." -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 116. § "Konyağı kaynatır, bir kibriti çakıp masmavi tutuşturur, içine büyük limonlar atar." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 340.
"limon" için örnek kullanımlar
Limon, sofralardan eksik edilmeyen, bol C vitamini içeren bir meyvedir.
Lemon, dining tables that are incomplete, contain plenty of vitamin C in a fruit.
Kaynak: kadin.haber3.comMercanlar pembeler limon sarısı nane yeşili bütün vitrinlerde.
All showcases pink, lemon yellow, mint green and coral.
Kaynak: haberedikkat.comResmi yönden kiraz ve limon konusunda da çalışmalar sürüyor.
Official directions in cherry and lemon or work in progress.
Kaynak: timeturk.comFırlayan tansiyonu indirmek için limon ve sarımsak ilaçlar kadar iş görüyor.
Thrown To download the lemon and garlic medicines as blood pressure is working.
Kaynak: takvim.com.trLimon (Citrus × limon); yıl boyunca büyümeyi sürdüren, kışın yapraklarını dökmeyen küçük bir ağaç türü ve bu ağacın meyvesidir.
Kaynak: Limon
Kaynak: Limon
Narenciye ya da turunçgiller, turunç , portakal , mandalina , greyfurt ve limon gibi ekonomik değeri yüksek olan Citrus cinsi meyve
Kaynak: Narenciye
Kaynak: Narenciye
Misket limonu (diğer adıyla: "Lim", diğer bir deyişle “limon”, “misket limonu” ya da “küçük limon”, Arapça dan ليمون laymūn ve Farsça dan
Kaynak: Misket limonu
Kaynak: Misket limonu
Limón (limon, sadece bazı bölgelerde satışa sunuldu) Tónica (tonic water) Manzana (elma, kaldırıldı) Calypso (vahşi meyveler, sınırı
Kaynak: Fanta
Kaynak: Fanta
Kükürt, limon sarısında ametal , yalın katı cisimdir (simgesi S olan kimyasal bir elementtir). Kükürt doğada yaygın olarak bulunan bir
Kaynak: Kükürt
Kaynak: Kükürt
Limonane(Limon nane) limon suyu, şeker ,nane ve su dan yapılan bir içecektir. Limonane Ortadoğu ülkelerinde sevilerek içilen bir
Kaynak: Limonane
Kaynak: Limonane
Sitrik asit, halk arasında limon tuzu olarak da bilinen, karboksilik asit lerden, renksiz, kristal yapılı organik bir bileşiktir.
Kaynak: Sitrik asit
Kaynak: Sitrik asit
Doğu Asya ve Çin 'de doğal olarak yayılış gösteren çalı biçimindeki kamkat; portakal , mandalina , bergamot , limon gibi turunçgiller
Kaynak: Kamkat
Kaynak: Kamkat
Kolonya, 1709 yılında İtalyan Giovanni Maria Farina tarafından ilk kez üretilen etil alkol , su ve limon, çiçek veya tütün esansı gibi hoş
Kaynak: Kolonya
Kaynak: Kolonya
Sprite, limon ve misket limonu aromalı bir gazozdur. Kafein içermez. The Coca-Cola Company tarafından 1961 'den beri üretilmektedir.
Kaynak: Sprite
Kaynak: Sprite
Humus nohut ve tahin e limon suyu, sarımsak , tuz , kimyon , kırmızı biber ve zeytinyağı eklenerek yapılan bir Ortadoğu meze sidir.
Kaynak: Humus (yemek)
Kaynak: Humus (yemek)
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
