misal ne demek?
- 4 sözlük, 4 sonuç.BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
misal anlamı
bakınız» örnek.
bakınız» örnek.
Güncel Türkçe Sözlük
misal, -li anlamı
is. (misa:li) 1. Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek: "Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır." -F. R. Atay. 2. Benzer: "Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında." -C. S. Tarancı.
is. (misa:li) 1. Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek: "Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır." -F. R. Atay. 2. Benzer: "Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında." -C. S. Tarancı.
Kişi Adları Sözlüğü
Misal anlamı Köken: Ar.
Cinsiyet: Kız
1. Örnek. 2. Benzer, eş. 3. Rüya, düş. 4. Masal.
Cinsiyet: Kız
1. Örnek. 2. Benzer, eş. 3. Rüya, düş. 4. Masal.
Türkçe - İngilizce
misal anlamı
isim
1) example
2) instance
isim
1) example
2) instance
misal eş anlamlısı
benzer
sf. 1. Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil: "Kadınların yerlerde sürüklenirken çıkardıkları seslere benzer sesler çıkardı." -L. Tekin. 2. is. mat. Benzeşim. 3. is. sin. ve TV Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör.
sf. 1. Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil: "Kadınların yerlerde sürüklenirken çıkardıkları seslere benzer sesler çıkardı." -L. Tekin. 2. is. mat. Benzeşim. 3. is. sin. ve TV Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör.
örnek
is. 1. Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model: "Cemal Paşa ecnebi mütehassısların yardımı ile örnek çiftlikler de yapmıştır." -F. R. Atay. 2. İncelemek üzere insan ve hayvan vücudunun, bitkinin veya nesnenin herhangi bir yerinden alınan doku parçası, numune: "Vali, burada yapılmış olan peynirlerden bir örnek görmek istedi." -M. Ş. Esendal. 3. Bir şeyin benzeri, tıpkısı, misil: Bu yapının bir örneği daha yoktur. 4. Bir düşünceyi, kuralı, gözlemi veya savı desteklemek ve açıklamak amacıyla ileri sürülen söz, yapılan davranış, misal. 5. Durum ve niteliği benimsenmeye değer kimse veya şey, model, paradigma: "Onların özü sözü birdir. Hayatları bizim için örnektir." -N. Hikmet. 6. sf. En iyi biçimde olan: "İşte örnek bir kadın! Her şeyi biliyor, ama horozlanmıyor!.." -N. Hikmet.
is. 1. Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model: "Cemal Paşa ecnebi mütehassısların yardımı ile örnek çiftlikler de yapmıştır." -F. R. Atay. 2. İncelemek üzere insan ve hayvan vücudunun, bitkinin veya nesnenin herhangi bir yerinden alınan doku parçası, numune: "Vali, burada yapılmış olan peynirlerden bir örnek görmek istedi." -M. Ş. Esendal. 3. Bir şeyin benzeri, tıpkısı, misil: Bu yapının bir örneği daha yoktur. 4. Bir düşünceyi, kuralı, gözlemi veya savı desteklemek ve açıklamak amacıyla ileri sürülen söz, yapılan davranış, misal. 5. Durum ve niteliği benimsenmeye değer kimse veya şey, model, paradigma: "Onların özü sözü birdir. Hayatları bizim için örnektir." -N. Hikmet. 6. sf. En iyi biçimde olan: "İşte örnek bir kadın! Her şeyi biliyor, ama horozlanmıyor!.." -N. Hikmet.
"misal" için örnek kullanımlar
Ama bir Topağaç ve Saraylar misal yaz kış yerleşimi olan belde ve köy.
But Topağaç and Palaces settlement, towns and villages in summer and winter models.
Kaynak: turizmhaberleri.comSerdar Ortaç'a alıştık misal.
Serdar accustomed to Ortaç'a model.
Kaynak: blog.radikal.com.trMisal, 'Oz'ların en ünlüsü 1939 yapımı 'Oz Büyücüsü'nde Dorothy, Judy Garland'la ölümsüzleşmiş olabilir.
For instance, 'Oz'ların the most famous 1939 film' The Wizard of Oz Dorothy, Judy Garland'la be immortalized.
Kaynak: radikal.com.trMisal bir inşaat şantiyesini basıyor, misal bir tekstil atölyesine girenleri takip edip çarşıda kıstırıyor.
Models are on a building site, a textile workshop entrants to follow the example kıstırıyor mall.
Kaynak: radikal.com.trmisal osmanlı zamanında bosnada askerlik yapan bir kişi köyde boşnakça konuşmasından ötürü boşnak lakabıyla anılmış ve ailesine boşnaklar
Kaynak: Ağızörengüney, Gerede
Kaynak: Ağızörengüney, Gerede
kutup bölgesi dışında yetişen bazı ağaçlara burada ancak bodur çalılar halinde rastlanır. Kutup söğüdü ve bodur huş bunlara misal verilebilir.
Kaynak: Tundra
Kaynak: Tundra
Basit meyveler, kuru ve etli meyveler olmak üzere ikiye ayrılırlar. Fındık , buğday , ayçiçeği , keçiboynuzu , kuru meyvelere misal
Kaynak: Meyve
Kaynak: Meyve
Köydeki bazı insanların misal Terzioğulları mahallesindeki bazı kişilerin Uygurlara benzer göz yapısı vardır. Ayrıca -TURUTLAR-mahallesi
Kaynak: Cevizli, Şavşat
Kaynak: Cevizli, Şavşat
Düzeltme önerisi hedeflenmis aramayi destekliyor, tabiki eger daha cabuk hizli arama daha cok sonuc verirse (misal yazim ayarlamada).
Kaynak: Yatego
Kaynak: Yatego
Dadaş : numune-yi misal bir Erzurum 'lu, bar tutan, at binen, cirit atan, kabadayı, tığ gibi bir delikanlıdır. Gerek Erzurum ve yöresinde
Kaynak: Dadaş
Kaynak: Dadaş
Başka dilden geçen sözcüklerin yenisiyle değiştirilme dizelgeleri Arapça kökenli alıntı sözler: مثال misâl | misal | örnek | مسکين miskîn
Kaynak: Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin Türkçe karşılıkları
Kaynak: Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin Türkçe karşılıkları
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
