Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

aşağı ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

aşağı anlamı
is. 1. Bir şeyin alt bölümü, zir, yukarı karşıtı. 2. Eğimli bir yerin daha alçak olan yeri. 3. sf. Bir yere göre daha alçak yerde bulunan: "Aşağı katı, sakin ve daha sıcak olduğu için seçtik." -A. Gündüz. 4. sf. Bayağı, adi. 5. sf. mec. Niteliği düşük, kötü: Aşağı mal. 6. sf. mec. Daha küçük, daha az: On sekiz yaşından aşağı olanlar giremez. 7. sf. mec. Değeri daha az. 8. zf. Aşağıya, yere doğru: "Bir gün içinde yukarıdan aşağı inmiştik." -A. Kutlu.

Türkçe - İngilizce

aşağı anlamı
zarf
1) down
2) below
3) lowly
4) infra
5) on the right side of
sıfat
1) lower
2) inferior
3) lowly
4) minus
5) hedge
edat
1) below
ön ek
1) infra-
2) hypo-
3) sub-

aşağı eş anlamlısı

adi
sf. (a:di:) 1. Değersiz, kötü, sıradan, hiçbir özelliği olmayan: "Sonra redingot devri geldi ve redingot içinden yarı uşak, yarı kapı kulu, riyakâr, adi bir nesil türedi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. mec. Aşağılık, bayağı, alçak: "Bunlar çok adi ve fena insanlardı." -R. N. Güntekin.
bayağı
sf. 1. Aşağılık, pespaye: "Bütün hareketleri adi, kaba ve bayağı idi." -Ö. Seyfettin. 2. Basit, adi, sıradan, amiyane, banal: "Kardeşimi birdenbire çok bayağı buldum." -P. Safa. 3. zf. (ba'yağı) Hemen hemen, âdeta: Bayağı kanacak gibi oldum. 4. zf. Gerçekten: "Bayağı, çocuk gibi sevinirim limonun yarısının durduğuna." -S. F. Abasıyanık. "Çapkınlığı, çok iğrenç ve bayağı çapkınlık." -M. Yesari. 5. zf. Oldukça, epey: "Hayır işlemeden geçen günü heder olmuş addederek bayağı canı sıkılır." -E. E. Talu.
kötü
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı: "Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur." -N. F. Kısakürek. 2. Zararlı, tehlikeli: Kötü adam. 3. Korku, endişe veren: "Yabancının bu kötü kastına yalnız azmimizle karşı koyduk." -R. E. Ünaydın. 4. Kaba ve kırıcı: "Kızına söylemedik kötü lakırtı bırakmamış." -M. Ş. Esendal. 5. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. 6. zf. Aşırı, çok: Kız, oğlana kötü tutuldu.

aşağı zıt anlamlısı

yukarı
is. 1. Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı. 2. mec. Yetkili kimse: Emir yukarıdan, çaresiz kaldık. 3. sf. Benzerleri arasında üstte bulunan: Yukarı kat. 4. sf. mec. Aşama, sınıf, makam bakımından ileride olan: O bizden yukarı sınıftandı. 5. zf. Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya: "Yukarı, kocasının odasına çıktı." -M. Ş. Esendal.

"aşağı" için örnek kullanımlar

Soylu: Türkiye'nin hedefi etrafındaki ülkeleri al aşağı etmek değil.
Noble: Turkey's goal is not to go down around the country.
Kaynak: timeturk.com
Belden aşağı sözlerin olduğu bir Ankaralı tayfası çıktı.
That the words came out of a crew of Ankara from the waist down.
Kaynak: haberturk.com
Türkler'den bazıları canlarını kurtarmak için pencereden aşağı atladı.
Some of the Turks jumped down from the window to save their lives.
Kaynak: takvim.com.tr
Çift kamera ve onlarca sensörle evi baştan aşağı dolaşıp süpürebiliyor.
Dual cameras and dozens of wandering around the house down süpürebiliyor sensor.
Kaynak: milliyet.com.tr

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.