çirkin
sf. 1. Göze veya kulağa hoş gelmeyen, güzel karşıtı: "Kız öyle müstesna bir güzelliğe sahip olmamakla beraber çirkin de değildi." -H. R. Gürpınar. 2. Hoş olmayan, yakışık almayan (davranış veya söz): "Bu boş ve çirkin iddiayı bir kere de onun ağzından işitmek istedim." -Ö. Seyfettin. 3. Karanlık, dalavereli, şüpheli: "Dedikodular artmış, o da bu çirkin işler içinde kalmak istemediğinden çekilmiş." -M. Ş. Esendal.

kötü
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı: "Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur." -N. F. Kısakürek. 2. Zararlı, tehlikeli: Kötü adam. 3. Korku, endişe veren: "Yabancının bu kötü kastına yalnız azmimizle karşı koyduk." -R. E. Ünaydın. 4. Kaba ve kırıcı: "Kızına söylemedik kötü lakırtı bırakmamış." -M. Ş. Esendal. 5. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. 6. zf. Aşırı, çok: Kız, oğlana kötü tutuldu.

Gerginlikten sonra dolayı olduysa, bir takım nahoş hareketler olmuştur.Kaynak: fotomac.com.tr

Atmosferin gerginliği nedenlerinden dolayı olduysa bir takım nahoş hareketler olmuştur.Kaynak: bugun.com.tr

Bu durum, nahoş bir sürpriz etkisi yaptı.Kaynak: turkish.ruvr.ru

Taraftarımız zaman zaman nahoş tezahüratlarda bulunmuştur ama maçın yönetimi konusundaki takdirleri de sizlere bırakıyorum.Kaynak: yenimesaj.com.tr

Genellikle nahoş olan his hipotalamus tan kaynaklanır ve karaciğerdeki reseptör ler aracılığıyla salınır. Ayrıca açlık sözcüğü mecazi
Kaynak: Açlık

Yemeye devam ettiğinde ise ağrı ve bulantı-kusma gibi nahoş sonuçlar ortaya çıkar. Bu operasyonun uygulanabilmesi için klasik olarak
Kaynak: Mide kelepçesi

Uzaygemisinin atık toplama sistemindeki bozukluk nedeniyle kapsülün içindeki koşulların "nahoş" hale geldiği söylenir. Ayrıca dönüşte
Kaynak: Vostok 5

Fakat genellikle insanlar çok nahoş kullanılmış, çarpıtılmış ve güçsüz bedenleri, beyinleri ve zihinleriyle buraya gelirler ki şekli aşan
Kaynak: Nisargadatta Maharaj

Kullandıkları birçok nahoş yöntemle ün yaptıkları da doğrudur. Deri zırhlı bir düzenbaz düşmanına yaklaşırken kendini gizleyebilir ve Enerji
Kaynak: Runes of Magic

Objet désagréable à jeter (Atılacak nahoş nesneler), 1931 Pointe à l'œil (Göze nokta), 1932 On ne joue plus (Artık oynamıyorum), 1932
Kaynak: Alberto Giacometti

hata köyde meydana gelen bir çok nahoş olayın baş sorumlusu da bu sözü geçen pirlerin fazla etkin olmasındandır. kadınlar genelde ev
Kaynak: Dereboyu, Ergani

Elizabeth, Darcy'ye onu kibirli ve nahoş bulduğunu söyler. Ayrıca onu Bingley'yi Jane'den uzaklaştırmak ve Wickham'ı mirasdan mahrum
Kaynak: Gurur ve Önyargı

Diğer herkes için, bu ayinler nahoş ve yabancıydı. Bu sırada Afrika'da kuraklık giderek kötüleşmişti. Bozulan ekonomiyi düzeltmek için, "
Kaynak: François Tombalbaye

Ağrı , olmuş veya olası doku hasarıyla bağlantılı ya da bu tür bir hasar üzerinden tanımlanan nahoş bir duyusal veya duygusal deneyim
Kaynak: Ağrı (anlam ayrımı)

Brahmanlara yalnızca maddi bir menfaat karşılığında saygı duyulacak; fakirlere karşı nahoş sözler edecek, bilgilerini ortaya sermek için
Kaynak: Kali Yuga

nahoş görünümlü siğil veya potansiyel kanser riski taşıyan cilt yaralarının alınmasında, CPU veya GPU gibi bilgisayar donanım larının
Kaynak: Azot

Yaklaşıldığında duyulan -ve çok ağır olmayan- ilaçımsı nahoş bir kokusu olması bahçeleri haşaratlardan uzak tutmakta da yarar
Kaynak: Siyah yılankökü

Son yıllarda Mayıs 7'sinde meydana gelen nahoş olaylardan dolayı bazı sıkıntılar da çekilmektedir... Beldedeki insanlar Sürmene şivesiyle
Kaynak: Ormanseven, Sürmene

Evinde kendini eğit,sonra cemiyete gir” sözü bu tip nahoş durumlara sebebiyet verenler için söylenmiş bir sözdür. Sofraya birisi geç
Kaynak: Xabze