Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

nokta ne demek?

 - 9 sözlük, 10 sonuç.

BSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu

nokta anlamı
bakınız» dönem

BSTS / Geometri

Nokta anlamı
7. Üç boyuttan hiç biri kendinde olmıyan varlık, bir "Nokta" dır.

BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü

nokta anlamı İng. point Lat.punctum Alm. Punkt Fr. point
1- Uzambilgisinde tanımsız öğelerden biri. 2- Belirli bir uzayın koyutlarını gerçekleyen öğelerden her biri.
nokta anlamı İng. point Alm. Punkt Fr. point Az. nöqte
Geometride tanımsız terimlerden biri.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

nokta anlamı Fr. point
(matematik)

BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü

nokta anlamı
bakınız» noktazımba

Güncel Türkçe Sözlük

nokta anlamı
is. 1. Çok küçük boyutlarda işaret, benek. 2. Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret. 3. Yer: "Köşkten çıktık ve bahçenin her noktasını uzun uzun durup konuşarak dolaştık." -A. Haşim. 4. Konu, konu ile ilgili önemli bölüm: "Genç adam, o noktada alaka uyandırıcı bir şey keşfetmiş gibiydi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 5. Nöbetçi bulunan yer: Orada polis noktası var. 6. Nöbetçi, gözcü, bekçi: "O yokuşun başındaki küçücük karakolun her gece çıkardığı noktayı unutuyorsunuz." -Ö. Seyfettin. 7. mec. Sınır, derece, radde: Savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada... 8. db. Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.). 9. mat. Hiçbir boyutu olmayan işaret. 10. sp. Orta nokta.

Kimya Terimleri Sözlüğü

nokta anlamı İng. point Alm. Punkt
Yeri olan fakat büyüklüğü olamayan bir şey.

Türkçe - İngilizce

nokta anlamı
isim
1) point
2) spot
3) dot
4) speck
5) period
6) stop
7) full stop
8) full point
9) macula
10) fleck
11) particular
12) tittle
13) post
14) speckle
sıfat
1) pinpoint

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Nokta anlamı
Şanlıurfa ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

nokta eş anlamlısı

benek
is. 1. Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta, puan: "Burunlar koyu renkte beneklerle kaplıdır." -S. Birsel. 2. gök b. Güneş lekeleri yöresinde görülen, parlak taneciklerden ve parlak damarlardan oluşmuş bölüm, fakül.
derece
is. 1. Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe: "Hukuk tahsilini Paris'te bitirmiş, birinci derece diploma almıştı." -Ö. Seyfettin. 2. e. Denli, kadar: "Beyoğlu'nda bu derece itibar görmemişti." -E. E. Talu. 3. fiz. Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri: Sıcakölçerin dereceleri. 4. fiz. Sıcaklıkölçer: "Hastaların ateşini ölçen aletle, dereceyle ancak asker ocağında karşılaşabilirdi." -N. Hikmet. 5. kim. Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim. 6. mat. Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi: Dik açılar doksan derecedir. 7. sp. Başarı gösterme.
gözcü
is. 1. Gözlemleme veya gözetleme işini yapan kimse: "Ama adam, gözcünün kendi gördüğünden daha fazlasını görmediğine emindi." -İ. O. Anar. 2. Gözetmen. 3. hlk. Göz doktoru.
radde
is. esk. Derece, kerte: "İşe polisi karıştırmadım. Son raddeye gelmedikçe de karıştırmak niyetinde değilim." -R. H. Karay.
sınır
is. 1. İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut. 2. Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi. 3. Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç: Bataklığın sınırı. Ormanın sınırı. 4. Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst sınır, limit. 5. mat. Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit. 6. mec. Uç, son.
yer
is. 1. gök b. Dünya. 2. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân: "İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" -M. Ş. Esendal. 3. Gezinilen, ayakla basılan taban: "Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü yerde bir noktaya dikip öylece kalakalıyordu." -H. Taner. 4. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge: "Anadolu'nun bazı yerlerinde eski bir kocakarı itikadı vardır." -R. N. Güntekin. 5. Durum, konum, vaziyet: Türkiye stratejik bakımdan önemli bir yerdedir. 6. Ülke. 7. Görev, makam: "Askerden gelirse bakalım bir yere yerleştirebilecek miyiz?" -M. Ş. Esendal. 8. Önem: Uçağın yurt savunmasındaki yeri. 9. İz. 10. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa: Deniz kıyısında bir yer aldılar, ev yapacaklar. 11. Ekime elverişli toprak parçası, arazi: Çorak yerde ot bitmez. 12. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal: Toplantı yeri. Kaza yeri. 13. Otel, motel vb.nde kalınacak oda: Yeriniz var mı? 14. Sinema ve tiyatroda veya taşıtlarda oturulacak koltuk, sandalye: "Ön tarafta bir yer bulup oturunca kurnazlığına pek sevindi." -H. Taner. 15. mec. Durum, konum: Sen benim yerimde olsan ne yapardın?

"nokta" için örnek kullanımlar

Türkiye'nin sağlık turizminde geldiği nokta başkentte tartışıldı.
Turkey's health tourism that point in the capital are discussed.
Kaynak: cnnturk.com
Piyasa uzmanlarının bu nokta görüşleri farklılık gösteriyor.
This point differs from the opinions of market experts.
Kaynak: ekonomi.haber7.com
Dünyada yolsuzluğun ulaştığı nokta şaşılacak boyuta geldi.
Corruption in the world has reached the point size of wonder.
Kaynak: aksam.com.tr
Gelinen nokta F.Bahçe'nin rakamlarından net olarak ispatlanıyor.
F. Garden at the point reached in the figures is proven clearly.
Kaynak: kralspor.ensonhaber.com
Kalemin defterde veya farklı alanda bıraktığı ize nokta denir. Noktanın kullanım alanları: 1. Cümlenin sonuna konur. Türk Dil Kurumu, 1932
Kaynak: Nokta
Bir doğru üzerinde en az 2 nokta , dışında da en az 1 nokta mevcuttur. Tanım: Matematikte doğrunun değişik ifadeleri vardır: Bir noktalar
Kaynak: Doğru (geometri)
Matematikte, nokta çarpım veya skaler çarpım, değer olarak iki vektör alan ve sonuç olarak skaler bir değer döndüren işleme denir.
Kaynak: Nokta çarpım
İki nokta, bir noktalama işareti . İki nokta üst üste olarak da bilinir Metin içerisinde çoğunlukla alıntı yaparken, liste yaparken ve
Kaynak: İki nokta
Parametre lerin tek bir değer olarak tahmin edilmelerine nokta tahmin adı verilir. oran olan pi için de p istatistiği birer nokta tahminidir.
Kaynak: Nokta tahmin
Üç nokta, bir noktalama işaretidir. Üç Noktanın Kullanımı : Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:'Ne çare ki çirkinliği hemen ve herkes
Kaynak: Üç nokta
Bu formatta 10'un kuvveti değiştikçe çarpan sayının tam sayı kısmını belirleyen nokta, kuvvetin değişme yönüne uygun olarak kaydırılır.
Kaynak: Kayan nokta
reaksiyon(tepkime), bunun gerçekleştiği sıcaklık ötektik sıcaklık ve bunun meydana geldiği bileşim ve sıcaklık ötektik nokta olarak adlandırılır.
Kaynak: Ötektik nokta
Banach sabit nokta teoremi metrik uzaylar teorisinde kullanılan önemli bir araçtır, belli koşulları sağlayan fonksiyonların sabit
Kaynak: Banach sabit nokta teoremi
1 inç yani 25.4 mm uzunluk için nokta adedi anlamına gelir. Diğer bir ifade ile 1 mm için 15.7 noktadır. Çözünürlük yükseldikçe görüntü
Kaynak: İnç başına nokta sayısı

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.