ödemek anlamı
(-i) 1. Bir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek, tediye etmek: "Borç varsa benimkidir, onu ödemek ve teşekkür etmek lazım." -R. H. Karay. 2. Bir alışverişte alınan şeyin karşılığını alacaklıya vermek. 3. Bedelini vererek bir zararı karşılamak, tazmin etmek. 4. Bir iş, bir kuruluş harcanan, yatırılan parayı çıkartmak, itfa etmek: Bu fabrika sermayesini beş yılda ödedi. 5. mec. Bir işin, bir görevin karşılığını vermek: "Bir gece de onunla kal. Bize yaptıklarını ödemiş olursun." -S. F. Abasıyanık. 6. mec. Bir şey karşısında fedakârlık etmek, bir şey elde etmek için özveride bulunmak.

ödemek anlamı
fiil
1) pay
2) pay for
3) repay
4) pay in
5) shell out
6) pay out
7) settle
8) fork out
9) give
10) foot
11) defray
12) retire
13) fork over
14) satisfy
15) disburse
16) fee
17) clear
18) ante
19) discharge
20) stump
21) square
22) indemnify
23) atone for
24) fork up
25) quit
26) recoup
27) redeem
28) domicil
29) domicile
30) acquit
31) ante up
32) spring
33) come across with
34) stump up
35) pick up the tab
36) wipe out
37) plonk down
38) domiciliate