açıklık ne demek?
- 18 sözlük, 19 sonuç.BSTS / Aydınlatma Terimleri Sözlüğü
açıklık anlamı İng. lightness Alm. Helligkeit einer Körperfarbe Fr.clarté, leucie
Bir maddenin, üzerine düşen ışığın az ya da çok bir oranını geçirdiği ya da yaydığı izleniminin doğmasına bağlı görsel duyulanma vergisi. Not: Bu vergi, bir ışıkölçümsel büyüklük olan "ışıklılık çarpanı"nın yaklaşık ruhduyumsal (psikosansoriyel) karşılığıdır.
Bir maddenin, üzerine düşen ışığın az ya da çok bir oranını geçirdiği ya da yaydığı izleniminin doğmasına bağlı görsel duyulanma vergisi. Not: Bu vergi, bir ışıkölçümsel büyüklük olan "ışıklılık çarpanı"nın yaklaşık ruhduyumsal (psikosansoriyel) karşılığıdır.
BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü
açıklık anlamı İng. foramen Lat.foramen: açıklık Fr.foramène
Yumurta kabuğundaki mikropil, kemik veya zarsı yapılardaki küçük delikler gibi herhangi bir açıklık. Foramen.
Yumurta kabuğundaki mikropil, kemik veya zarsı yapılardaki küçük delikler gibi herhangi bir açıklık. Foramen.
BSTS / Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri
açıklık anlamı İng. publicity Osm. aleniyet Alm. Publizität, Öffentlichkeit Fr. publicité
Türk yargılıklarında, kimi ayrılıklar dışında, duruşmanın herkese açık olması.
Türk yargılıklarında, kimi ayrılıklar dışında, duruşmanın herkese açık olması.
BSTS / Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü
açıklık anlamı İng. aperture, opening Alm. Öffnungsgrad Fr. aperture
(Derleme. aralık) Ünlü veya ünsüzün meydana gelişinde boğumlanma nokta veya bölgesinin çeşitli ağızlara göre değişip yayılması: Marul (marul) , bayan (bayan) , yarın (yârın) , elli (elli) vb.
(Derleme. aralık) Ünlü veya ünsüzün meydana gelişinde boğumlanma nokta veya bölgesinin çeşitli ağızlara göre değişip yayılması: Marul (marul) , bayan (bayan) , yarın (yârın) , elli (elli) vb.
BSTS / Dilbilim Terimleri Sözlüğü
açıklık anlamı Fr. Ouverture
Açık denilen seslerin hali.
Açık denilen seslerin hali.
BSTS / Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü
açıklık anlamı Osm. Vuzuh Fr. Clareté
Sözün veya yazının ne demek istediği hemen anlaşılacak derecede yerinde kelimelerden meydana gelmiş bulunma hali. Bu halde bulunan söze veya yazıya AÇIK (Vazıh, clair) denir.
Sözün veya yazının ne demek istediği hemen anlaşılacak derecede yerinde kelimelerden meydana gelmiş bulunma hali. Bu halde bulunan söze veya yazıya AÇIK (Vazıh, clair) denir.
BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü
açıklık anlamı İng. aperture Osm. derece-i vüs'at Alm.Öffnung Fr. ovverture
Irakgörür fotoğraf makinesi gibi optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği deliğin çapı.
Irakgörür fotoğraf makinesi gibi optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği deliğin çapı.
BSTS / Gramer Terimleri Sözlüğü
açıklık anlamı İng. opening Alm. Öffnungsgrad Fr. aperture
Ünlülerin oluşmasında iki çene arasındaki açıklık, ünlülerin oluşma koşulları bakımından taşıdıkları açık olma özelliği. Ünlüleri açıklık bakımından a, e, o, ö, u, ü, ı, i biçiminde sıralamak mümkündür; a ve e ünlüleri açıklık bakımından ı ve i ünlüleri ile aynı sıraya konamaz. bakınız» ve krş. genişleme, ünlü genişlemesi.
Ünlülerin oluşmasında iki çene arasındaki açıklık, ünlülerin oluşma koşulları bakımından taşıdıkları açık olma özelliği. Ünlüleri açıklık bakımından a, e, o, ö, u, ü, ı, i biçiminde sıralamak mümkündür; a ve e ünlüleri açıklık bakımından ı ve i ünlüleri ile aynı sıraya konamaz. bakınız» ve krş. genişleme, ünlü genişlemesi.
BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
açıklık anlamı
1) sarâhat. 2) aleniyyet.
1) sarâhat. 2) aleniyyet.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
açıklık anlamı
bakınız» güney açısı.
bakınız» güney açısı.
BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
açıklık anlamı İng. aperture, lens aperture (opening) Osm. derece-i vüsat, uvertür Alm.Apertur, Öffnung, Blendenöffnung Fr. ouverture (d'objectif, mécanique, utile)
Sinem./TV. Alıcının önünde yer alan, mercekten geçerek film üzerine düşen ışık niceliğini düzenleyen delik.
Sinem./TV. Alıcının önünde yer alan, mercekten geçerek film üzerine düşen ışık niceliğini düzenleyen delik.
BSTS / Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu
açıklık anlamı
Azerbaycan Türkçesi: genälmä; Türkmen Türkçesi: galış; Gagauz Türkçesi: üüseklik ~ derecä; Özbek Türkçesi: kotariliş (tilin) ~ keňlik; Uygur Türkçesi: eçiliş; Tatar Türkçesi: kütäreleş; Başkurt Türkçesi: kütäreleş; Kmk: (tilni)göterilişi; Krç.-Malk.: açıklık; Nogay Türkçesi: köterîlîs; Kazak Türkçesi: asiluw ~ köterilüw;Kırgız Türkçesi: kötörülüü; Alt:: ködüriliş ~ ködürim; Hakas Türkçesi: ködîrîm; Tuva Türkçesi: aastıňa'jıtınarı; Şor Türkçesi: *ködürüm; Rusça: pod'yom
Azerbaycan Türkçesi: genälmä; Türkmen Türkçesi: galış; Gagauz Türkçesi: üüseklik ~ derecä; Özbek Türkçesi: kotariliş (tilin) ~ keňlik; Uygur Türkçesi: eçiliş; Tatar Türkçesi: kütäreleş; Başkurt Türkçesi: kütäreleş; Kmk: (tilni)göterilişi; Krç.-Malk.: açıklık; Nogay Türkçesi: köterîlîs; Kazak Türkçesi: asiluw ~ köterilüw;Kırgız Türkçesi: kötörülüü; Alt:: ködüriliş ~ ködürim; Hakas Türkçesi: ködîrîm; Tuva Türkçesi: aastıňa'jıtınarı; Şor Türkçesi: *ködürüm; Rusça: pod'yom
BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü
açıklık anlamı İng. aperture Osm. uvertür Fr. ouverture
1-genel uygulayım: Bir delik ağzının genişliği. 2- fizik: Irakgörür, fotoğraf makinesi gibi optik araçların ağız çapı; ışık deliğinin çapı. 3- sinema: Alıcının önünde bulunup mercekten geçerek film üzerine düşen ışığın niceliğini düzenleyen delik.
1-genel uygulayım: Bir delik ağzının genişliği. 2- fizik: Irakgörür, fotoğraf makinesi gibi optik araçların ağız çapı; ışık deliğinin çapı. 3- sinema: Alıcının önünde bulunup mercekten geçerek film üzerine düşen ışığın niceliğini düzenleyen delik.
BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü
açıklık anlamı Osm. vuzuh
Sözün, yazının kolayca anlaşılır olma niteliği.
Sözün, yazının kolayca anlaşılır olma niteliği.
BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
açıklık anlamı İng. clarity Osm. vuzuh
Bir kavram, anlatım ya da bir ölçümün kolayca kavranabilirliği.
Bir kavram, anlatım ya da bir ölçümün kolayca kavranabilirliği.
açıklık anlamı İng. explicitness Osm. vuzuh, sarahat
Bir kavram ya da anlatımın açıkça anlaşılır ve kavranır olması.
Bir kavram ya da anlatımın açıkça anlaşılır ve kavranır olması.
Güncel Türkçe Sözlük
açıklık, -ğı anlamı
is. 1. Açık olma durumu, aleniyet. 2. Uzaklık, mesafe: "O köprünün açıklığı da hemen hemen aynı açıklıkta bizim köprüyle." -A. Kulin. 3. Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer. 4. Boş ve geniş yer, meydanlık. 5. Gerçeği olduğu gibi yansıtma durumu: Demokrasi bir açıklık rejimidir. 6. ed. Bir söz veya yazıda maksadın açık olması özelliği, duruluk, vuzuh: "Onlar bu faaliyetleriyle övünedursunlar konuşup yazmada açıklık erdemi yeter de artar bile gerçek aydınlara." -N. Uygur. 7. fiz. Dürbün, fotoğraf makinesi vb. optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği delik.
is. 1. Açık olma durumu, aleniyet. 2. Uzaklık, mesafe: "O köprünün açıklığı da hemen hemen aynı açıklıkta bizim köprüyle." -A. Kulin. 3. Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer. 4. Boş ve geniş yer, meydanlık. 5. Gerçeği olduğu gibi yansıtma durumu: Demokrasi bir açıklık rejimidir. 6. ed. Bir söz veya yazıda maksadın açık olması özelliği, duruluk, vuzuh: "Onlar bu faaliyetleriyle övünedursunlar konuşup yazmada açıklık erdemi yeter de artar bile gerçek aydınlara." -N. Uygur. 7. fiz. Dürbün, fotoğraf makinesi vb. optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği delik.
Tarama Sözlüğü
açıklık anlamı
Fesahat, fasihlik.
Fesahat, fasihlik.
Türkçe - İngilizce
açıklık anlamı
isim
1) openness
2) aperture
3) clearance
4) clarity
5) lightness
6) gap
7) patency
8) space
9) distance
10) distinctiveness
11) clearness
12) evidence
13) obviousness
14) publicity
15) spread
16) directness
17) interstice
18) the open
19) definiteness
20) fairness
21) straightforwardness
22) lucidity
23) rift
24) vacancy
25) distinctness
26) plainness
27) yard
28) baldness
29) roundness
30) berth
31) preciseness
32) perspicuity
33) distinction
34) palpability
35) manifestness
36) lucidness
37) demonstrativeness
38) erectness
isim
1) openness
2) aperture
3) clearance
4) clarity
5) lightness
6) gap
7) patency
8) space
9) distance
10) distinctiveness
11) clearness
12) evidence
13) obviousness
14) publicity
15) spread
16) directness
17) interstice
18) the open
19) definiteness
20) fairness
21) straightforwardness
22) lucidity
23) rift
24) vacancy
25) distinctness
26) plainness
27) yard
28) baldness
29) roundness
30) berth
31) preciseness
32) perspicuity
33) distinction
34) palpability
35) manifestness
36) lucidness
37) demonstrativeness
38) erectness
açıklık eş anlamlısı
aleniyet
is. esk. Açıklık.
is. esk. Açıklık.
duruluk
is. 1. Duru olma durumu. 2. mec. Dil veya üslubun karışık olmama durumu: "Mustafa Kemal Paşa bizim söylediklerimizi kendine mahsus bir durulukta özetledi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. ed. Açıklık.
is. 1. Duru olma durumu. 2. mec. Dil veya üslubun karışık olmama durumu: "Mustafa Kemal Paşa bizim söylediklerimizi kendine mahsus bir durulukta özetledi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. ed. Açıklık.
mesafe
is. (mesa:fe) 1. Ara, aralık, uzaklık: "Beş kilometrelik mesafede yine konuşmadık." -R. H. Karay. 2. mec. İlişkilerde çok içten olmama durumu, resmiyet. 3. mat. Uzaklık.
is. (mesa:fe) 1. Ara, aralık, uzaklık: "Beş kilometrelik mesafede yine konuşmadık." -R. H. Karay. 2. mec. İlişkilerde çok içten olmama durumu, resmiyet. 3. mat. Uzaklık.
meydanlık
is. Açıklık: "Deve güreşinin yapılacağı meydanlık orada idi." -S. F. Abasıyanık.
is. Açıklık: "Deve güreşinin yapılacağı meydanlık orada idi." -S. F. Abasıyanık.
uzaklık
is. 1. Uzak olma durumu, ıraklık: "Duvarın yüzünde birbirine otuz arşın kadar uzaklıkta sımsıkı kapalı iki büyük kapı vardı." -H. R. Gürpınar. 2. mat. İki nokta arasındaki uzay ölçümü, mesafe.
is. 1. Uzak olma durumu, ıraklık: "Duvarın yüzünde birbirine otuz arşın kadar uzaklıkta sımsıkı kapalı iki büyük kapı vardı." -H. R. Gürpınar. 2. mat. İki nokta arasındaki uzay ölçümü, mesafe.
vuzuh
is. (vuzu:hu) esk. 1. Açık olma durumu, açıklık, aydınlık: "Bu akşam bilhassa, Şevki'nin fikrindeki vuzuh onu düşündürdü." -H. E. Adıvar. 2. ed. Açıklık.
is. (vuzu:hu) esk. 1. Açık olma durumu, açıklık, aydınlık: "Bu akşam bilhassa, Şevki'nin fikrindeki vuzuh onu düşündürdü." -H. E. Adıvar. 2. ed. Açıklık.
"açıklık" için örnek kullanımlar
home · SPOR; Yıldırım Demirören Melo'nun cezasına açıklık getirdi.
home · SPORTS; Lightning Demirören Melo'nun sentence clarified.
Kaynak: samanyoluhaber.comFernando Muslera antrenman öncesi gündemdeki konulara açıklık getirdi.
Fernando Muslera clarifies issues on the agenda before the training.
Kaynak: spor.gazetevatan.comSezai Sevim, son günlerde tartışılan kimlik konusuna açıklık getirdi.
Sezai Sevim, recently discussed the issue of identity clarified.
Kaynak: bursadabugun.comZaman içinde bu konunun daha bir açıklık kazanacağını düşünüyorum.
Over time, I think that this issue will win an opening.
Kaynak: haber.sol.org.trSağ açıklık astronomi de bir yıldız dan geçen öğlenin ilkbahar noktasından geçen öğlene göre açısal uzaklığı olarak tanımlanmakta olup,
Kaynak: Sağ açıklık
Kaynak: Sağ açıklık
Dik açıklık (Deklinasyon diye de adlandırılır), bir yıldız ın gökkürede eşlek düzlemine göre açısal uzaklığı olarak tanımlanmakta olup,
Kaynak: Dik açıklık
Kaynak: Dik açıklık
en_geniş_açıklık | yük_sınırı | dikey_açıklık | alt_açıklık | trafik | yapım 1995 | 9 | 27 | bitiş 1986 | açılış 1995 | kullanım |
Kaynak: Fred Hartman Köprüsü
Kaynak: Fred Hartman Köprüsü
Ayaklar arası açıklık | 1.090 metre | İnşaata başlanışı | 4 Ocak 1986 | Tamamlanışı | 3 Temmuz 1988 | Diğer Ad(lar)ı | İkinci Boğaz
Kaynak: Fatih Sultan Mehmet Köprüsü
Kaynak: Fatih Sultan Mehmet Köprüsü
Mezgeldek (Tetrax tetrax), toygiller (Otidae) familyasına ait açıklık alanlarda ve tarlalarda yaşayan bir kuş tür ü. Özellikler
Kaynak: Mezgeldek
Kaynak: Mezgeldek
Almanya'da eşcinsellik, açıklık ve tolerans ile baskı ve toplu katliâm arasında değişen olay, durum ve tavırlara şahit olmuş çalkantılı bir
Kaynak: Almanya'da LGBT hakları
Kaynak: Almanya'da LGBT hakları
Küresel iklim, bugüne kadar tam açıklık getirilmemiş bir kavram dır, ancak temelde dünya atmosfer inin ve gezegen yüzeyinin tümünün
Kaynak: Küresel iklim
Kaynak: Küresel iklim
Açık Semalar Antlaşması (ASA), Doğu ve Batı blokları arasında güven ve istikrarı geliştirmek amacıyla açıklık ilkesinden hareketle 1992
Kaynak: Açık Semalar Antlaşması
Kaynak: Açık Semalar Antlaşması
Bu beş etmen açıklık , Sorumluluk , Dışadönüklük , Uyumluluk ve Duygusal denge 'dir (İngilizce'de Openness, Conscientiousness,
Kaynak: Beş Büyük faktör kuramı (psikoloji)
Kaynak: Beş Büyük faktör kuramı (psikoloji)
George Stephenson 'un yaptığı ilk yolda, bu açıklık 4 ayak, 8,5 inç 1435 mm idi. Bundan sonra başkaları tarafından yapılan hatlarda farklı
Kaynak: Demiryolu
Kaynak: Demiryolu
Bu nedenle "istatistiksel yayılma" ölçüsü olarak açıklık 'a tercih edilir. Eğer alışılagelen yayılma ölçüsü olarak genellikle kullanılan
Kaynak: Çeyrekler açıklığı
Kaynak: Çeyrekler açıklığı
Tam simetrik optik sistemlerde çıkış/giriş açıklık oranı (İngilizce: pupil magnification) değeri 1 dir. Asimetrik optik sistemlerde ise
Kaynak: Çıkış açıklığı
Kaynak: Çıkış açıklığı
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
