ölü ne demek?
- 3 sözlük, 6 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
ölü anlamı
sf. 1. Hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan, morto, diri karşıtı. 2. is. Ölmüş insan, müteveffa, mevta. 3. is. Hayvan leşi: Bir tavuk ölüsü. 4. mec. Güçsüz: Ölü kandil. 5. mec. Çok durgun, hareketsiz: "Ölü kentler, boş kaleler, eski saraylar." -N. Cumalı. 6. mec. Etkileme gücü olmayan, canlılığı olmayan: Ölü bir konuşması var.
sf. 1. Hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan, morto, diri karşıtı. 2. is. Ölmüş insan, müteveffa, mevta. 3. is. Hayvan leşi: Bir tavuk ölüsü. 4. mec. Güçsüz: Ölü kandil. 5. mec. Çok durgun, hareketsiz: "Ölü kentler, boş kaleler, eski saraylar." -N. Cumalı. 6. mec. Etkileme gücü olmayan, canlılığı olmayan: Ölü bir konuşması var.
Türkçe - İngilizce
ölü anlamı
sıfat
1) dead
2) deceased
3) lifeless
4) defunct
5) inanimate
6) exanimate
7) stone-dead
isim
1) the dead
2) corpse
3) casualty
4) stiff
5) carcass
sıfat
1) dead
2) deceased
3) lifeless
4) defunct
5) inanimate
6) exanimate
7) stone-dead
isim
1) the dead
2) corpse
3) casualty
4) stiff
5) carcass
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ölü anlamı
1. Ormanda, kuruyup kendiliğinden devrilen ağaç : Ormandan ölü getirdik. 2. Karaya çekilen kayığı bağlamakta kullanılan yere çakılı ağaç.
1. Ormanda, kuruyup kendiliğinden devrilen ağaç : Ormandan ölü getirdik. 2. Karaya çekilen kayığı bağlamakta kullanılan yere çakılı ağaç.
ölü anlamı
Bulgur değirmende çekildikten sonra geriye kalan iri taneler.
Bulgur değirmende çekildikten sonra geriye kalan iri taneler.
Eldirek *Elbistan -Maraş
ölü anlamı
Biçilmiş ot ya da ağaç dallarından yapılmış demet.
Biçilmiş ot ya da ağaç dallarından yapılmış demet.
Ziyere -Amasya
Bahçeli *Bor -Niğde
ölü anlamı
Öyle
Öyle
Kütahya ve yöresi
ölü eş anlamlısı
güçsüz
sf. Gücü olmayan, âciz.
sf. Gücü olmayan, âciz.
hareketsiz
sf. Hareket etmeyen, yerinden kımıldamayan, durgun, durağan: "Başını kaldırmaksızın hep aynı durumda sessiz ve hareketsiz." -Y. K. Karaosmanoğlu.
sf. Hareket etmeyen, yerinden kımıldamayan, durgun, durağan: "Başını kaldırmaksızın hep aynı durumda sessiz ve hareketsiz." -Y. K. Karaosmanoğlu.
ölü zıt anlamlısı
diri
sf. 1. Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı: "Senin ölün değil, bana dirin lazım." -Ö. Seyfettin. 2. Güçlü, zinde: Diri bir adam. 3. Solmamış, pörsümemiş: Diri çiçek. Diri yaprak. 4. Gereği kadar pişmemiş.
sf. 1. Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı: "Senin ölün değil, bana dirin lazım." -Ö. Seyfettin. 2. Güçlü, zinde: Diri bir adam. 3. Solmamış, pörsümemiş: Diri çiçek. Diri yaprak. 4. Gereği kadar pişmemiş.
"ölü" için örnek kullanımlar
Galatasaray ölü, ölüyü diriltecek, mucize yapabilecek bir adam lazım.
Galatasaray dead, raise the dead, I need a man who can do miracles.
Kaynak: fotomac.com.trÖlü toprağını üzerimizden atmamız gerekiyor.'' Paris Levallois.
Over us we need to take the land of the dead.'' Paris Levallois.
Kaynak: mackolik.comÜnyespor ölü toplarla mutlaka gol arayacağını düşünüyorduk.
Ünyespor goal seek strong thought dead balls.
Kaynak: haberler.comHABER: Gaziantep Adliyesi Önünde Çatışma: 1 Ölü, 4 Yara.
NEWS: Conflict in front of the courthouse in Gaziantep: 1 dead, 4 wound.
Kaynak: haberler.comÖlümden hemen sonra ağız açılır, çene aşağıya düşer, ölü katılığı husule gelince, ağız bir santimetre kadar kapanır. Ölümden sonra kişi,
Kaynak: Ölüm
Kaynak: Ölüm
Ölü Deniz Tomarları, bir kısmı İbranice , bir kısmı da artık ölü bir dil olan Aramice ile kâğıt , deri veya bakır plakalar üzerine
Kaynak: Ölü Deniz parşömenleri
Kaynak: Ölü Deniz parşömenleri
Tabut, ölü nün içine konulduğu sandık biçiminde araç, sal, ölü salı. Tarihi İslamiyet dönemi: Müslümanlığın ilk dönemlerinde ölü, tabutsuz
Kaynak: Tabut
Kaynak: Tabut
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
