Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

provoke ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

provoke anlamı
sf. Kışkırtılmış.

İngilizce - Türkçe

provoke anlamı
fiil
1) kışkırtmak
2) uyandırmak
3) tahrik etmek
4) kızdırmak
5) çıkarmak
6) kızıştırmak
7) sebep olmak
8) üstüne varmak
9) neden olmak

"provoke" için örnek kullanımlar

Ancak şu da var Fenerbahçelilerden provoke etmemelerini arzu ederim.
However, I would hope that there is also not to provoke Fenerbahçe.
Kaynak: gunebakis.com.tr
Ama Fenerbahçelilerin de provoke etmemelerini isterim yani.
But I would like not to provoke the so Fenerbahçe.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Schalke sadece provoke etmeye çalışıyor.
Schalke just trying to provoke.
Kaynak: sporx.com
Biraz da provoke edilmiş durumdaydı.
Had been a little provoked.
Kaynak: fanatik.com.tr
Donald'ın en ünlü kişilik özelliği onun kolayca provoke olabilen ve parlama tehlikesi olan öfkeli bir karakter olmasıdır. Donald Duck,
Kaynak: Donald Duck
Bazıları uysal yaradılışlı ve sadece provoke edildiklerinde ısırırlarken iken bazıları da daha fazla agresiftir. Şu ana kadar, deniz
Kaynak: Deniz yılanı
gözlemlerlerle sade siyah-beyaz fotoğrafları, müziği ve politik açıdan provoke edici finali birleştirir ve doğa manzaralarının gücünü yansıtır.
Kaynak: The Roads of Kiarostami (film)
Konformal geçişi provoke eder gibidir. Modelin önemli bir özelliği de bağlanma fonksiyonu (regülatöre bağlanan protein fraksiyonu) ve hal
Kaynak: MWC model
Hollandalı hippi ler tarafından kurulan karşı kültür hareketi. Roel van Duyn ve beraberindekiler toplumu provoke ederek uyandırmak istediler.
Kaynak: Provo (hareket)
Bu alanda çalışma yapan herkesin öncelikle hiçbir kadının şiddeti provoke ettiğine ya da bunu "hak ettiğine" inanmaması beklenir.
Kaynak: Mor Çatı
Fakat genelde elle tutulduğunda ya da provoke edildiğinde ısırmakta isteksizdirler. Laticauda semifasciata Filipinlerde bulunan zehirli
Kaynak: Kara kuşaklı deniz yılanı
bir oyun olarak bu problemler; Endonezya Komünist Partisi (PKI) ve Endonezya Milliyetçi Partisi'nin destekçileri tarafından provoke edildi.
Kaynak: Bali
Better (to provoke a reaction than to react to a provocation) (1999, CD, Almafame, YEAAH6) Probably His Last Ever Interview (2000, CD,
Kaynak: Sid Vicious
Çevre sıcaklığı yüksek ise veya hastanın ateşi varsa hiperpireksiyi provoke edebileceğinden özellikle çocuklarda çok dikkatli
Kaynak: Atropin
George hükümetinin ani yasamalarını ve ilk polis güçlerinin kurulmasını provoke ettiler. Evliliği ve İlk Kariyeri: 1782'de Blake patronu
Kaynak: William Blake
O, onu Nika yüzünden küçük düşürmek için provoke etmeye devam ederken Sara onu durdurur. Sonra ordan ayrılır. Michael Sara'ya Nika'dan
Kaynak: Odd Man Out (Prison Break bölümü)
members, as well as her ability to perform the F.Y.B.S -level Protean Charm , which provoke him to ask her, "How come you're not in Ravenclaw?
Kaynak: İkincil karakter Ravenclaw'lar
Zamanın gazetelerine göre "asıl suçlu, Türkleri provoke eden Rumlardır". Halbuki 6-7 Eylül olaylarının sadece Kıbrıs'la ilgili olarak
Kaynak: 6-7 Eylül Olayları
Antiyokus'un bu davranışları, büyük ölçüdeki ayaklanmayı provoke etti. Bir Yahudi rahip olan Matatiyas ve beş oğlu; Yuhanna, Simon,
Kaynak: Hanuka
Ancak oraya vardıklarında savaşı provoke edenlerin Beast Sürücüleri değil aksine şehirlerde yaşayanlar olduklarını keşfettiler.
Kaynak: Sith Tarihi
en sonunda, gökyüzüne değmek üzere olan bir bina değil de onu delip geçecek ve provoke edici bir bina isteyen, Walter P. Chrysler'e satıldı.
Kaynak: Chrysler Binası
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.