pusarık ne demek?
- 2 sözlük, 7 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
pusarık, -ğı anlamı
is. 1. Serap. 2. sf. Puslu, puslanmış, sisli.
is. 1. Serap. 2. sf. Puslu, puslanmış, sisli.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
pusarık anlamı
Sıcak, sisli ve bunaltıcı hava.
Sıcak, sisli ve bunaltıcı hava.
*Güdül, *Ayaş -Ankara
pusarık anlamı
Çölde uzaktan su gibi görünen ışık, ılgım.
Çölde uzaktan su gibi görünen ışık, ılgım.
Honaz -Denizli
Reşadiye *Bergama -İzmir
*Lâpseki -Çanakkale
pusarık anlamı
1. Bulutlu, puslu, yağışlı (hava için). 2. bakınız» posarık-1. 3. Alçak basınçlı sıcak hava. 4. bakınız» posarık-2.
1. Bulutlu, puslu, yağışlı (hava için). 2. bakınız» posarık-1. 3. Alçak basınçlı sıcak hava. 4. bakınız» posarık-2.
pusarık anlamı
Asık suratlı, yüzü gülmeyen : Pusarık suratlı herif.
Asık suratlı, yüzü gülmeyen : Pusarık suratlı herif.
Boztekke -Giresun
-Edirne
pusarık anlamı
Belli belirsiz, bulanık: Dedemin gözü pusarık görüyor.
Belli belirsiz, bulanık: Dedemin gözü pusarık görüyor.
Uluğbey *Senirkent -Isparta
*Lapseki -Çanakkale
pusarık anlamı
Sisli, kapalı hava.
Sisli, kapalı hava.
Gölkonak, Yenişar *Şarkikaraağaç Isparta
Alatepe Aydın
*Beyşehir Konya
pusarık eş anlamlısı
serap
is. (sera:bı) Atmosferde ışık ışınlarının kırılmasından doğan ve çöllerde kolaylıkla gözlemi yapılabilen optik yanılma, uzaktaki bir cisme bakarken sanki bir su yüzeyinden yansıyormuş gibi cisimle birlikte ters görüntünün oluşumu, ılgım, yalgın, pusarık: "Bu kitapların haricinde herhangi bir menfaat ummak, seraptan su ummak gibi olur." -N. F. Kısakürek.
is. (sera:bı) Atmosferde ışık ışınlarının kırılmasından doğan ve çöllerde kolaylıkla gözlemi yapılabilen optik yanılma, uzaktaki bir cisme bakarken sanki bir su yüzeyinden yansıyormuş gibi cisimle birlikte ters görüntünün oluşumu, ılgım, yalgın, pusarık: "Bu kitapların haricinde herhangi bir menfaat ummak, seraptan su ummak gibi olur." -N. F. Kısakürek.
sisli
sf. Üzerine sis inmiş olan, sislenmiş, bulanık: "Haliç, aşağılarda, sisli bir bahar sabahının altında, erimiş gümüşlerin ırmağına benziyordu." -T. Buğra.
sf. Üzerine sis inmiş olan, sislenmiş, bulanık: "Haliç, aşağılarda, sisli bir bahar sabahının altında, erimiş gümüşlerin ırmağına benziyordu." -T. Buğra.
"pusarık" için örnek kullanımlar
yanılma, uzaktaki bir cisme bakarken sanki bir su yüzeyinden yansıyormuş gibi, cisimle birlikte ters görüntünün oluşumu, ılgım, yalgın, pusarık.
Kaynak: Serap
Kaynak: Serap
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
