Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

açmak ne demek?

 - 7 sözlük, 8 sonuç.

BSTS / Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü

açmak anlamı Fr. Paraphraser
Bir metni daha iyi anlaşılacak surette genişletmek. (AÇMA, Paraphrase; AÇMACI, Paraphraste).

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

açmak anlamı Osm. inkişaf ettirmek Fr.développer
(açındırmak) (matematik)

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

açmak anlamı İng. switch on Alm. einschalten, zuschalten Fr.allumer
TV. Almacı çalıştırmak için düğmeye basmak ya da düğmeyi çevirmek.

Divanü Lügati't-Türk

açmak anlamı
açmak; aramak; fethetmek
açmak anlamı
karnı acıkmak

Güncel Türkçe Sözlük

açmak, -ar anlamı
(-i) 1. Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek: "Kapıyı açıp içeri giriyorum." -A. Ağaoğlu. 2. Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak: "Örtüyü açmaya mecburum." -R. H. Karay. 3. Engeli kaldırmak: Karla kapanan yolu açmak. 4. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak: "Kadın hamalı dışarı çıkardı, sonra çantasını açıp birkaç lira çıkardı." -M. Ş. Esendal. 5. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak. 6. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak: Tıkanmış boruyu açmak. 7. Çevresini genişletmek: Anıtın çevresini açmak. 8. Birbirinden uzaklaştırmak: Kollarını açtı. 9. Yarmak: Çıbanı açmak. 10. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak: Yumağı açmak. 11. Bir toplantıyı başlatmak. 12. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek: "Bu heykeli açmak için bir seneden beri münasip bir fırsat kollanıyordu." -R. N. Güntekin. 13. Bir aygıtı, bir düzeneği çalışır duruma getirmek: "Dönüş yolunda radyoyu açtık." -E. Şafak. 14. alışverişi başlatmak: Bakan, tütün piyasasını açtı. 15. Rengin koyuluğunu azaltmak: Bu boyayı biraz daha açmalı. 16. Yakışmak, güzel göstermek: Bu renk odayı açtı. 17. Ferahlık vermek. 18. Beğenmek: Burası beni açmadı, başka yere gidelim. 19. Bir konu ile ilgili konuşmak. 20. (-i, -e) Avunmak veya danışmak için söylemek, içini dökmek: "Size derdimi açmaya geldim." -F. R. Atay. 21. (nsz) Yapmak, düzenlemek: Sınav açmak. 22. (nsz) Ayırmak, tahsis etmek: Senin için üst katta bir oda açtık. 23. Görünür duruma getirmek: Kollarını, göğsünü açmış. 24. (nsz) Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak. 25. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak. 26. (nsz) mec. Geçit vermek: Evin arka tarafına geçmek için kapı açtık. 27. mec. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek: Öğretmen sürekli konuşuyor, öğrenciyi açmak istiyordu. 28. esk. Savaşla almak, fethetmek.

Türkçe - İngilizce

açmak anlamı
fiil
1) open
2) turn on
3) turn on
4) open up
5) unlock
6) switch on
7) unpack
8) usher in
9) turn up
10) clear
11) lighten
12) unwind
13) uncover
14) unwrap
15) unfold
16) expand
17) open out
18) spread
19) cut
20) loosen
21) dilate
22) whet
23) unseal
24) lead
25) beat
26) elaborate
27) undo
28) unburden
29) dilute
30) clear up
31) thaw
32) cave
33) unroll
34) unstop
35) denude
36) disclose
37) broach
38) institute
39) unfurl
40) bare
41) offer
42) sharpen
43) throw open
44) unpin
45) unclasp
46) unclose
47) untwine
48) cleave
49) lay open
50) fade
51) ring up
52) untie
53) uncross
54) clear away
55) pass
56) unplait
57) uncurl
58) tint
59) wind
60) put up
61) shake out
62) whiten
63) site
64) spread out
65) unbind
66) bring up in conversation
67) bring up the subject
68) cave in
69) cut loose
70) dehisce
71) disentangle
72) evolve
73) inaugurate
74) loosen up
75) unsnarl
76) strip
77) thaw out
78) unbosom
79) uncase
80) uncloak
81) unclothe
82) uncoil
83) untwist
84) unhitch
85) unthread
86) untangle
87) unloose

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

açmak anlamı
1. Açmak (kapı vb.). 2. Çıkarmak, sıyırmak // açarsin. 3. Çözmek // açun

Artvin Yusufeli Uşhum köyü

açmak eş anlamlısı

ayırmak
(-i, -e) 1. Bölmek: Elmayı dörde ayırmak. 2. (-e, -den) Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak: Çocuklara pastadan biraz ayırdım. 3. Bir yeri bir engelle bölmek. 4. (-den) Birbirinden uzaklaştırmak. 5. (-i) Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek. 6. (-den, -e) Seçmek: "Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır." -F. R. Atay. 7. (-i, -den) İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak: Karıyı kocasından ayırmak. 8. (-i, -den) Farklı davranmak, fark gözetmek: Çocuklarımın hepsini aynı derecede severim, onları hiç birbirinden ayırır mıyım? 9. Bir şey veya yeri, bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, tahsis etmek: Odayı çocuklara ayırmak.
beğenmek
(-i) 1. İyi veya güzel bulmak: "Biz çocuklar evimizi çok beğendik." -A. Kutlu. 2. (nsz) Benzerleri arasından birini seçip ayırmak: "Kimseleri beğenmediğinden çok geç evlendi." -E. Şafak. 3. Onaylamak, kabul etmek, tasvip etmek.
düzenlemek
(-i) 1. Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek: Odasını düzenledi. 2. Yapmak, hazırlamak: "Merdivenleri, masaları gayet hantal, battal şeyler. Bodrumun ışığını da buna göre düzenlemişler." -B. R. Eyuboğlu. 3. müz. Düzenleme yapmak. 4. müz. Müzik aletlerini akort etmek.
fethetmek
(-i) (fe'thetmek) 1. Bir yeri veya ülkeyi savaşarak almak, ülke açmak: "Mekânı fethetmek bir marifettir fakat mekânla beraber zamanı da fethetmek yüz misli değerindedir." -Y. K. Beyatlı. 2. mec. Herkesin takdirini, övgüsünü kazanıp kendine hayran bırakmak: "Fettan bir kızcağız, İstanbul'u fethetmişti." -E. E. Talu.
tahsis etmek
ayırmak, özgülemek: "Bana üst kattaki yazlık odayı tahsis etmişlerdi." -Y. K. Beyatlı.
yapmak
(-i) 1. Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek: "Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır." -Ç. Altan. 2. (nsz) Olmasına yol açmak: Durgun sular sıtma yapar. 3. (nsz) Yol almak. 4. Onarmak, tamir etmek: Bozulan saatimi saatçi yaptı. 5. (nsz) Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek: "Ayrıca terbiye edeceğim, onu yaman bir polis köpeği yapacağım." -R. H. Karay. 6. Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek: "Şu işi yapıver, diye yalvarmıştı da enişte engel olmuştu." -S. M. Alus. 7. (nsz) Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek: "Elimi ağzına götürerek sus işareti yaptım." -R. H. Karay. 8. Düzenli bir duruma getirmek: Yatak yapmak. Yolu yaptılar. 9. (nsz) Üretmek: Ayakkabı yapmak. 10. (nsz) Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak: Koşu yapmak. Sarsıntı yapmak. 11. Zarara yol açmak. 12. Etkili olmak. 13. (nsz) Salgılamak, çıkarmak: Tükürük bezleri tükürük yapar. 14. (-e) Dışkı çıkarmak: Çocuk, altına yapmış. 15. Gerçekleştirmek: "İlk ve ortaöğrenimini Anadolu'da yapmıştır." -Y. Z. Ortaç. 16. Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek: Ben adamı ne yaparım biliyor musun? 17. (-i, -e) Evlendirmek: Bu kızı sana yapacağız. 18. (yar) Bir durum yaratmak: "Fırının harlı ateşi yanaklarını pembe pembe yapmıştı." -N. Araz. 19. (yar) Edinmek, sahip olmak: Servet yapmak. Altın yapmak. 20. (yar) Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek: "Onu da Üsküdar'daki ambar memuru yapmak suretiyle daireden uzaklaştırdı." -H. Taner. 21. (nsz) Davranmak, hareket etmek: İyi yapmıyorsunuz, çocuğu çok azarlıyorsunuz. Uyumuş gibi yapmak. 22. (nsz) Olmak: Bu kış çok soğuk yaptı.
yarmak
(-i) 1. Uzunlamasına bölüp ayırmak: Odunu yarmak. 2. Buğday, arpa vb. tahıl tanelerini değirmende kırmak. 3. Derin yara açmak: "Aralarına girmemiş olsaydı boğaz boğaza dövüşecekler, birbirlerinin başını gözünü yaracaklardı." -R. N. Güntekin. 4. Yarık açmak. 5. mec. Ortasından, içinden geçmek: "Vapurun yardığı sular, iki yanından güya neşelerinden köpüre köpüre Üsküdar'a gidişler, daima eğlenceliydi." -A. Ş. Hisar.

"açmak" için örnek kullanımlar

Stant açmak isteyen firmaların yer taleplerine cevap vermekte zorlandık.
Forced to respond to the demands of firms wishing to stand.
Kaynak: haber3.com
Gerekirse de bu hatalı durumu değiştirebilmek için dava açmak.
If you need to open the case to change the status of the corrections.
Kaynak: gazetea24.com
Yıldız, aracı cadde kenarına çekerek kaputu açmak istedi.
Stars, the agent wanted to open the hood by pulling the edge of the street.
Kaynak: haber3.com
O zaman konuya üçüncü bir başlık açmak gerekiyor.
Then you need to open the subject of a third title.
Kaynak: ulusalkanal.com.tr
Avusturya Yeni Tünel Açma Yöntemi 1957 ile 1965 yılları arasında tünel açmak için geliştirilen metottur. Tünel açmak için kullanılan iki
Kaynak: Avusturya Yeni Tünel Açma Yöntemi
Sondaj; dünya yüzeyinde delik açmaya yarayan yöntemlere verilen addır. Kaya ları parçalamak ya da delikde kesikler açmak gibi prensiblerle
Kaynak: Sondaj
Bu türdeki dosyaları açmak için Shockvawe Flash eklenti kullanılmaktadır. Bu tür dosyalarda genellikle basit uygulamalar ya da GIF tarzı
Kaynak: SWF
Buzkıran, deniz ulaşımı için bir geçit açmak amacıyla, özellikle buz kırmak için yapılmış gemidir. İlk örneğini 19. yüzyılda İngiltere 'de
Kaynak: Buzkıran
Parola, bilgisayarda veya çevrimiçi hesaplarda oturum açmak için kullanılan gizli anahtarlardır. İlgili Terimler. Şifre: Gizli haberleşmeye
Kaynak: Parola
Osmanlı Devleti döneminde kale, palanka ve tabya kuşatmalarında, surları çökertmek ya da gedik açmak, düşman kuvvetlerinin ordugahına
Kaynak: Lağım
Broş adı verilen bir düz freze yardımıyla çeşitli biçimlerde delikler açmak veya deliklere çap vermek için başvurulan maden işleme usulü.
Kaynak: Broşlama
Bilgi gediği, iletişim de haber in unusurlarının (5N 1K ) birkaçının dezenformayon a yol açmak için açıklanmamamasıyla oluşturulur.
Kaynak: Bilgi gediği
Bilgisayar işletim sistemlerinde sayfa yer değiştirme algoritması, bellek yöneticisinin yeni bir sayfaya yer açmak için, hangi sayfayı
Kaynak: Sayfa yer değiştirme algoritması
Resim dosyalarını açmak, üzerlerinde çeşitli efektler uygulamak, türünü, boyutunu, renk skalasını değiştirmek, listelemek veya düzenlemek
Kaynak: İrfanview
Chick-fil-A olan bir Amerikan Pazar günleri hizmet için açmak değil bilinen fast-food sistemi. Franchise dayanır Atlanta ve parçalarını
Kaynak: Chick-fil-A
Klasik etimolojiye göre, Latince aperire (açmak); ağaçların çiçek açmaya başladığı mevsimi ima eder. ἁνοιξις (açmak) ile de destek bulmaktadır. -
Kaynak: Nisan
her evin altında koca magaralar vardır ancak ne yazıki bu mağaraları turizme açmak yerine buralarda hayvanlar beslenmekte,büyük iskendere
Kaynak: Soylu, Savur
Okey 101 kuralları Oyuna başlarken Joker (OKEY taşı)Perler ve el açmak Çiftler Puanlama Ceza puanları Ek kurallar. OKEY 101 KURALLAR Okey 101
Kaynak: Okey 101
Rusya 'yla güvenli bir tarımsal ve askeri ticaret yolu açmak, Alman müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini
Kaynak: Çanakkale Savaşı
Öte yandan, yaygın yoruma göre, sunucunun her zaman ardında keçi olan bir kapıyı açmak ve kapı değiştirme önerisinde bulunmak zorunda
Kaynak: Monty Hall problemi
Ahiliğe üyelik şartları: Cimrilik kapısını bağlamak, lütuf kapısını açmak. Kahır ve zulüm kapısını bağlamak, hilim ve mülâyemet kapısını açmak
Kaynak: Ahilik

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.