sevmek ne demek?
- 3 sözlük, 4 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
sevmek, -er anlamı
(-i) 1. Sevgi ve bağlılık duymak: "Çok az lakırtı söylediği için sevdiği arkadaşları bile kendisini iyice anlayamamışlardı." -Ö. Seyfettin. 2. Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek: "Ne kadınlar sevdim zaten yoktular / Böyle bir sevmek görülmemiştir." -A. İlhan. 3. Çok hoşlanmak: "Bazıları entari üstüne kürk giymeyi daha çok severlerdi." -R. H. Karay. 4. Okşamak. 5. Yerini, şartlarını uygun bulmak: Bu ağaç nemli orTamı sever.
(-i) 1. Sevgi ve bağlılık duymak: "Çok az lakırtı söylediği için sevdiği arkadaşları bile kendisini iyice anlayamamışlardı." -Ö. Seyfettin. 2. Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek: "Ne kadınlar sevdim zaten yoktular / Böyle bir sevmek görülmemiştir." -A. İlhan. 3. Çok hoşlanmak: "Bazıları entari üstüne kürk giymeyi daha çok severlerdi." -R. H. Karay. 4. Okşamak. 5. Yerini, şartlarını uygun bulmak: Bu ağaç nemli orTamı sever.
Türkçe - İngilizce
sevmek anlamı
fiil
1) love
2) like
3) enjoy
4) pet
5) fondle
6) caress
7) care
8) fancy
9) affect
10) dandle
11) be fond of
isim
1) be sweet on
fiil
1) love
2) like
3) enjoy
4) pet
5) fondle
6) caress
7) care
8) fancy
9) affect
10) dandle
11) be fond of
isim
1) be sweet on
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
sêvmek anlamı
Sevmek
Sevmek
Uşak
sevmek anlamı
Muhabbet beslemek, sevmek
Muhabbet beslemek, sevmek
Artvin Yusufeli Uşhum köyü
sevmek eş anlamlısı
okşamak
(-i) 1. Sevgi, şefkat belirtisi olarak elini bir şeyin üzerinde yavaş yavaş gezdirmek veya ona hafifçe vurmak: "Oğlan kızın yanına geldi, saçlarını okşuyor." -H. Taner. 2. (nsz) mec. Hafifçe dövmek: . 3. mec. Bir kimseyi hoşnut etmek: "Mektuplarında onun onurunu okşayacak, endişelerini hafifletecek cümleleri artırdı." -Ç. Altan. 4. esk. Benzemek, andırmak, hatırlatmak: Bu iki sarı birbirini okşuyor.
(-i) 1. Sevgi, şefkat belirtisi olarak elini bir şeyin üzerinde yavaş yavaş gezdirmek veya ona hafifçe vurmak: "Oğlan kızın yanına geldi, saçlarını okşuyor." -H. Taner. 2. (nsz) mec. Hafifçe dövmek: . 3. mec. Bir kimseyi hoşnut etmek: "Mektuplarında onun onurunu okşayacak, endişelerini hafifletecek cümleleri artırdı." -Ç. Altan. 4. esk. Benzemek, andırmak, hatırlatmak: Bu iki sarı birbirini okşuyor.
"sevmek" için örnek kullanımlar
Bir ülkeyi sevmek, o ülkenin ürettiği değerleri sevmekle mümkündür.
To love a country, it is possible to love country produces values.
Kaynak: haberler.comZehra Erol, sevmek ile karşı tarafı boğmak arasındaki farka dikkat çekiyor.
Zehra Erol, draws attention to the difference between love and drown out the other side.
Kaynak: kadinhaberleri.netarslan1155, birisini sevmek veya beğenmek onunla birlikte olmayı mı gerektirir?
arslan1155, requires one to love or like to do to be with him?
Kaynak: spor.mynet.comSevmek yaşamın temelidir, sevgi olmadan hiçbir şey olmaz.
Love is the basis of life, without love, nothing happens.
Kaynak: gercekgundem.comTevella, Peygamberin ailesini ve ailesinin soyundan gelenleri sevmek anlamına gelen kavram. Tevella, teberra (yani peygamberin ailesini
Kaynak: Tevella
Kaynak: Tevella
Philosophia bilgelik arayışı, bilgiyi sevmek, bilgi severlik, araştırmak ve peşinde koşmak anlamlarına gelmektedir. Filozof da bilgeliğe
Kaynak: Felsefe
Kaynak: Felsefe
Her şeye rağmen tekrar sevmek" açıklamasında bulunmuştur. Röportajlarinda en çok etkilendikleri grubun At the Gates olduğunu
Kaynak: As I Lay Dying
Kaynak: As I Lay Dying
İlk bestesi "Ne müşkilmiş seni sevmek, sana yâr olmak" güfteli Suznâk makamındaki şarkısıdır. Kaynakça : Kategori:1905 doğumlular Kategori:
Kaynak: Osman Nihat Akın
Kaynak: Osman Nihat Akın
