Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

sorutmak ne demek?

 - 3 sözlük, 7 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

sorutmak anlamı
(nsz) 1. Somurtmak, surat asmak. 2. hlk. Ayakta durmak, dikilmek, beklemek.

Tarama Sözlüğü

sorutmak anlamı
1. Somurtmak. 2. Kurularak başını yukarı kaldırmak.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

sorutmak anlamı
Ayakta durmak, dikilmek.

Bayat *Emirdağ -Afyon
İnhisar *Uluborlu -Isparta
-Balıkesir
-Bursa
-Eskişehir
-Kastamonu
*Gebze, *İzmit -Kocaeli
*Düzce -Bolu
Aştanul -Çorum
*Havza, *Lâdik -Samsun
Heriş *Artova -Tokat
*Merzifon -Amasya
*Ünye, Danışman *Fatsa -Ordu
Nefsiköseli *Görele -Giresun
-Gaziantep
-Sivas ve çevresi
-Yozgat
-Ankara ve çevresi
Turan -Kayseri
-Niğde

sorutmak anlamı
Somurtmak, suskun durmak.

Yassıören *Senirkent -Isparta
*Düzce, İğneciler *Mudurnu -Bolu
-Gaziantep
*Antakya -Hatay
*Keskin -Ankara
Genezin *Avanos -Nevşehir
*Bor -Niğde
-Konya
Boynuyoğun -Adana
Ulaş *Tarsus -İçel

sorutmak anlamı
1. Somurtmak. 2. Gururlanmak.
sorutmak anlamı
Ölmek.

Uşak

sorutmak anlamı
İşsiz güçsüz olarak ayakta beklemek, işe girmemek (Kaman)

Kırşehir

sorutmak eş anlamlısı

beklemek
(nsz) 1. Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak: "Ben de seni bekliyordum zaten." -A. Ümit. 2. (-i) Süre tanımak, acele etmemek: "Bu ikramın sebebini anlamak için telaşsız bekledi." -N. Hikmet. 3. (-i) Bir şeyi, bir kimseyi gözetmek, korumak, muhafaza etmek: Eşyayı beklemek. Tutukluları beklemek. 4. Ummak: "Nikâhtan bu kadar keramet bekleme!" -P. Safa. 5. Karşılaşma ihtimali bulunmak: "Oysa bizi bekleyen yaşam bu değildi." -R. Mağden. 6. Aramak, istemek: "Bu tecrübeli deniz kurdunun muhakkak bir beklediği var." -F. F. Tülbentçi. 7. Oyalanmak.
dikilmek
(I) (nsz) 1. Dikme işi yapılmak: Buraya anıt dikilecek. Bahçeye ağaçlar dikildi. 2. Dik duruma gelmek. 3. Ayakta durmak: "Bütün o ağrılı, uzun gecelerimde yatak odasının kapısında dikilir, bana bakardı." -A. Ağaoğlu. 4. Göz belli bir noktaya uzun süre bakmak: "Gözlerime dikilen gözlerinden damla damla inen yaşları unutmuyordum." -R. N. Güntekin. 5. Karşı koymak, engellemek. 6. fizy. Bazı üreme organları dokularına kan dolmasıyla sert ve dik bir duruma gelmek.
dikilmek
(II) (nsz) Dikme işi yapılmak: "Bebelere çedik, kadınlara, erlere çizme, çarık dikildi." -N. Araz.

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.