adam ne demek?
- 5 sözlük, 8 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
adam anlamı
is. 1. İnsan. 2. Erkek kişi, kadın karşıtı: "İyi bir adam isterse, babası da verirse varacak." -M. Ş. Esendal. 3. Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse: "Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar." -K. Tahir. 4. Birinin yararlandığı, kullandığı kimse: "Hemen hepsi para çevrelerinin adamlarıydı." -C. Meriç. 5. Nazını çeken kimse: O benim adamımdır, hiçbir ricamı geri çevirmez. 6. Görevli kimse: "Artık şunları toplatsak, dedi, kavasa söyleseniz de bir adam buluverse." -R. H. Karay. 7. İyi huylu, güvenilir kimse. 8. Bir alanı benimseyen kimse. 9. hlk. Eş, koca.
is. 1. İnsan. 2. Erkek kişi, kadın karşıtı: "İyi bir adam isterse, babası da verirse varacak." -M. Ş. Esendal. 3. Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse: "Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar." -K. Tahir. 4. Birinin yararlandığı, kullandığı kimse: "Hemen hepsi para çevrelerinin adamlarıydı." -C. Meriç. 5. Nazını çeken kimse: O benim adamımdır, hiçbir ricamı geri çevirmez. 6. Görevli kimse: "Artık şunları toplatsak, dedi, kavasa söyleseniz de bir adam buluverse." -R. H. Karay. 7. İyi huylu, güvenilir kimse. 8. Bir alanı benimseyen kimse. 9. hlk. Eş, koca.
İngilizce - Türkçe
Adam anlamı
isim
1) Adem
isim
1) Adem
Kişi Adları Sözlüğü
Adam anlamı Köken: Ar.
Cinsiyet: Erkek
1. İnsan. 2. Erkek kişi. 3. İyi yetişmiş, değerli kimse. 4. İyi huylu, güvenilir kimse. 5. Birinin yanında ve işinde bulunan kimse. 6. Birinin sözünü dinleyen, nazını çeken kimse, kayırıcı. 7. Bir alanda derin bilgisi olan veya bir alanı benimseyen. 8. Bi
Cinsiyet: Erkek
1. İnsan. 2. Erkek kişi. 3. İyi yetişmiş, değerli kimse. 4. İyi huylu, güvenilir kimse. 5. Birinin yanında ve işinde bulunan kimse. 6. Birinin sözünü dinleyen, nazını çeken kimse, kayırıcı. 7. Bir alanda derin bilgisi olan veya bir alanı benimseyen. 8. Bi
Tarama Sözlüğü
adam anlamı
İnsan, adam.
İnsan, adam.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
adam anlamı
(< Ar. âdem) adam, insan
(< Ar. âdem) adam, insan
adam anlamı
Adam, insan, kişi
Adam, insan, kişi
Doğu Trakya
adam anlamı
< Ar. adem: adam; ahbap; yardımcı, çırak, uşak. ||hökümat adami: memur
< Ar. adem: adam; ahbap; yardımcı, çırak, uşak. ||hökümat adami: memur
adam anlamı
( < Ar. âdem) Adam, şahıs
( < Ar. âdem) Adam, şahıs
adam eş anlamlısı
eş
is. 1. Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri: "Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun." -Ö. Seyfettin. 2. Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika: "Kadın diye eşini bellemiş, dürüst, aile babası bir adamdır." -Z. Selimoğlu. 3. Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri: Güvercin eşini arıyor. 4. İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner: Briçte kuvvetli bir eş seçti. 5. hlk. Kuma, ortak. 6. hlk. Arkadaş. 7. hlk. Döl eşi.
is. 1. Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri: "Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun." -Ö. Seyfettin. 2. Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika: "Kadın diye eşini bellemiş, dürüst, aile babası bir adamdır." -Z. Selimoğlu. 3. Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri: Güvercin eşini arıyor. 4. İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner: Briçte kuvvetli bir eş seçti. 5. hlk. Kuma, ortak. 6. hlk. Arkadaş. 7. hlk. Döl eşi.
insan
is. 1. İki ayağı üzerinde dolaşan, sözle anlaşan, akıl ve düşünme yeteneği olan en gelişmiş canlı. 2. Âdemoğlu, âdem evladı: "O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar." -H. Taner. 3. sf. mec. Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse).
is. 1. İki ayağı üzerinde dolaşan, sözle anlaşan, akıl ve düşünme yeteneği olan en gelişmiş canlı. 2. Âdemoğlu, âdem evladı: "O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar." -H. Taner. 3. sf. mec. Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse).
kayırıcı
is. Bir kimseyi kayıran, ona arka çıkan kimse, dayı, iltimasçı, piston, torpil.
is. Bir kimseyi kayıran, ona arka çıkan kimse, dayı, iltimasçı, piston, torpil.
koca
(I) is. Bir kadının evlenmiş olduğu erkek, eş, zevç: "Bütün kadınlar gibi aklınca bu yolla kocasını zevksizlikle suçluyordu." -A. Kutlu.
(I) is. Bir kadının evlenmiş olduğu erkek, eş, zevç: "Bütün kadınlar gibi aklınca bu yolla kocasını zevksizlikle suçluyordu." -A. Kutlu.
koca
(II) sf. 1. Büyük, geniş: "Uyandığım zaman koca bir karaltı vardı önümüzde." -A. Erhat. 2. Kocaman, iri: Koca kafa. 3. Yaşlı, ihtiyar, pir. 4. Yüksek. 5. mec. Büyük, ulu.
(II) sf. 1. Büyük, geniş: "Uyandığım zaman koca bir karaltı vardı önümüzde." -A. Erhat. 2. Kocaman, iri: Koca kafa. 3. Yaşlı, ihtiyar, pir. 4. Yüksek. 5. mec. Büyük, ulu.
"adam" için örnek kullanımlar
Yarın grupta bir kez olsun çık adam gibi bu millete doğruları söyle.
Come tomorrow, like a man for once in your group, tell the truth this nation.
Kaynak: birgun.netMehmet Kavukçu, bu kez buz adam olup, buzdan nesnelerin arasına karıştı.
Mehmet Kavukçu, this time the man in the ice and the ice between objects involved.
Kaynak: haber.rotahaber.comSırtına orak saplanan adam hastaneye Sikorsky'le götürüldü.
Sikorsky'le man was taken to hospital in the back of a stuck sickle.
Kaynak: haberekspres.com.trBir insanın bir hayvan, özellikle de kurt biçimine girebilmeye yetenekli olması, kurt adam söylencesinin çıkış kaynağı hakkında yeterli bir
Kaynak: Kurt Adam
Kaynak: Kurt Adam
Görünmez adam veya Invisible Man şu anlamlara gelebilir: Görünmez Adam (kitap), H.G. Wells tarafından yazılan 1897 tarihli roman
Kaynak: Görünmez Adam
Kaynak: Görünmez Adam
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
