taban ne demek?
- 18 sözlük, 27 sonuç.BSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
taban anlamı
bakınız» temel
bakınız» temel
BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü
taban anlamı İng. base Fr. base
1- Genellikle kullanılan bilimsel sayılama dizgesinde, bir üst ile gücü alınan sayı. örn. 2,7x6,25 (1'5) = 42,1875 deyimindeki 6,25 sayısı. 2-Yerdeğişir bir bilgisayar izlencesinde, gerçek adresleri bulmak için göreli adreslere eklenmesi gereken değer.
1- Genellikle kullanılan bilimsel sayılama dizgesinde, bir üst ile gücü alınan sayı. örn. 2,7x6,25 (1'5) = 42,1875 deyimindeki 6,25 sayısı. 2-Yerdeğişir bir bilgisayar izlencesinde, gerçek adresleri bulmak için göreli adreslere eklenmesi gereken değer.
BSTS / Dilbilim Terimleri Sözlüğü
taban anlamı Osm. maddei asliye Fr. base
1. Taban, dilbilim bakımından yapılacak açıklamalar için ele alınan kök ( KÖK TABAN, B. radicale ) veya gövde ( GÖVDE TABAN, B. suffixale ) den ibaret kelime parçasına denir. Tabanlarda, dışarı ile taşra'da, ve çağırmak ile çığırmak'ta görüldüğü gibi, bazan açınık almağımı bulunur; bu gibi tabanlara ALMAŞIMLI TABAN ( B. d'alternance ) adı verilir. Hint - Avrupa dili Gramerinde tabanlar TEKHECELİ ( Monosyllabe ), İKİHECELİ ( Disyllabe ) ve ÇOKHECELİ ( Polysyllabe ) diye ayrılır. 2.Sâmi dillerinde kelimelerin kökü durumunda olan iki veya üç abanığa da taban adı verilir. Bkz. İkili ve üçlü kök.
1. Taban, dilbilim bakımından yapılacak açıklamalar için ele alınan kök ( KÖK TABAN, B. radicale ) veya gövde ( GÖVDE TABAN, B. suffixale ) den ibaret kelime parçasına denir. Tabanlarda, dışarı ile taşra'da, ve çağırmak ile çığırmak'ta görüldüğü gibi, bazan açınık almağımı bulunur; bu gibi tabanlara ALMAŞIMLI TABAN ( B. d'alternance ) adı verilir. Hint - Avrupa dili Gramerinde tabanlar TEKHECELİ ( Monosyllabe ), İKİHECELİ ( Disyllabe ) ve ÇOKHECELİ ( Polysyllabe ) diye ayrılır. 2.Sâmi dillerinde kelimelerin kökü durumunda olan iki veya üç abanığa da taban adı verilir. Bkz. İkili ve üçlü kök.
BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
taban anlamı İng. base Osm. baz Alm. Grundfläche, Base Fr. base
1- Başlangıç ya da temel sayılan yer ya da nesne. 2- Transistorun salgıcı ile toplacını ayıran kesimi.
1- Başlangıç ya da temel sayılan yer ya da nesne. 2- Transistorun salgıcı ile toplacını ayıran kesimi.
BSTS / Geometri
taban anlamı
49. Bir üçgenin "taban" ı, onun üzerinde durduğu düşünülen kenarlarından herhangi biridir. Şekil:27 Şekil :28
49. Bir üçgenin "taban" ı, onun üzerinde durduğu düşünülen kenarlarından herhangi biridir. Şekil:27 Şekil :28
BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
taban anlamı İng. ground-row Alm. Terrain Fr. terrain
dekorda, oyun gereği kullanılan taban.
dekorda, oyun gereği kullanılan taban.
BSTS / Gramer Terimleri Sözlüğü
taban anlamı İng. basis, base Alm.Basis, Grundlage Fr. base
Kelime kök ve gövdelerinin çekim eki almamış yalın durumu: taş, işçi, bilgili, terbiye, ciltle-, ayakkabı, aktualite, plânlama vb.
Kelime kök ve gövdelerinin çekim eki almamış yalın durumu: taş, işçi, bilgili, terbiye, ciltle-, ayakkabı, aktualite, plânlama vb.
BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü
taban anlamı Alm. Boden, Grund Fr. sol, terrain
(Mimarlık)1. Kapalı bir yerin, üzerinde gezinilen yüzeyi. 2. Sütunların üzerine oturan taş kirişlerin alt yüzeyi.
(Mimarlık)1. Kapalı bir yerin, üzerinde gezinilen yüzeyi. 2. Sütunların üzerine oturan taş kirişlerin alt yüzeyi.
BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü
taban anlamı İng. base, basis Osm. baz Lat.basis Alm. Basis Fr. base
1- Verilen bir uzambiçim için, üzerine (dik olarak) bir yükselti çizilen ya da çizildiği varsayılan kıyı ya da yüz. Örnek. koni tabanı, yuvak tabanı. 2- bakınız» Hamel tabanı, dikey taban, doğru-uzaysı tabanı, eşlek tabanı, ilinge tabanı, sayıtlama tabanı, süzgeç tabanı, tersüstel taban, üstel islav tabanı.
1- Verilen bir uzambiçim için, üzerine (dik olarak) bir yükselti çizilen ya da çizildiği varsayılan kıyı ya da yüz. Örnek. koni tabanı, yuvak tabanı. 2- bakınız» Hamel tabanı, dikey taban, doğru-uzaysı tabanı, eşlek tabanı, ilinge tabanı, sayıtlama tabanı, süzgeç tabanı, tersüstel taban, üstel islav tabanı.
taban anlamı İng. base, basis Alm.Basis Fr. base Az. bazis
(...)
(...)
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
taban anlamı Osm. kaide Fr. base
(geometride);dayanak (cebirde) (baz) (matematik)
(geometride);dayanak (cebirde) (baz) (matematik)
BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
taban anlamı İng. 1. base, support, backing, film base, emulsion support (carrier), 2. tape base Alm. 1. Schichtträger, Träger, Filmträger, 2. Schichtträger, Träger, Magnetbandschichtträger Fr.</i
Sinem./TV. 1. Üzerine, duyarkatı oluşturan kimyasal özdek sürülmüş selüloit kuşak. 2. Mıknatıslı kuşak ve mıknatıslı görüntü kuşağında, üzerine demir oksit sıvanan asetat, polivinilklorit ya da polyesterden kuşak.
Sinem./TV. 1. Üzerine, duyarkatı oluşturan kimyasal özdek sürülmüş selüloit kuşak. 2. Mıknatıslı kuşak ve mıknatıslı görüntü kuşağında, üzerine demir oksit sıvanan asetat, polivinilklorit ya da polyesterden kuşak.
BSTS / Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu
taban anlamı
bakınız» gövde
bakınız» gövde
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
Divanü Lügati't-Türk
taban anlamı
taban; deve tabanı
taban; deve tabanı
Güncel Türkçe Sözlük
taban anlamı
(I) is. 1. Ayağın alt yüzü, aya. 2. Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı. 3. Ayakkabının alt bölümü. 4. Kaide. 5. Bir şeyin en alt bölümü. 6. Değerlendirmede en alt derece. 7. Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle: Partinin tabanının istekleri doğrultusunda... 8. Temel. 9. coğ. Bir ırmağın en derin olan orta yeri. 10. den. Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü. 11. mat. Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide: Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı. 12. mat. Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı. 13. hlk. Tarlanın düz ve verimli kesimi. 14. esk. Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir.
(I) is. 1. Ayağın alt yüzü, aya. 2. Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı. 3. Ayakkabının alt bölümü. 4. Kaide. 5. Bir şeyin en alt bölümü. 6. Değerlendirmede en alt derece. 7. Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle: Partinin tabanının istekleri doğrultusunda... 8. Temel. 9. coğ. Bir ırmağın en derin olan orta yeri. 10. den. Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü. 11. mat. Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide: Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı. 12. mat. Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı. 13. hlk. Tarlanın düz ve verimli kesimi. 14. esk. Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir.
taban anlamı
(II) zf. (tab'an) esk. 1. Huy bakımından. 2. Yaradılıştan.
(II) zf. (tab'an) esk. 1. Huy bakımından. 2. Yaradılıştan.
Türkçe - İngilizce
taban anlamı
isim
1) base
2) floor
3) sole
4) basement
5) substratum
6) sill
7) girder
8) substructure
9) fundament
sıfat
1) bedrock
isim
1) base
2) floor
3) sole
4) basement
5) substratum
6) sill
7) girder
8) substructure
9) fundament
sıfat
1) bedrock
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
taban anlamı
1.bakınız» tapan(I). 2.Tekerlek çemberi.
1.bakınız» tapan(I). 2.Tekerlek çemberi.
taban anlamı
1.Tarlanın çukur yeri. 2.Tarlanın düz yeri: Zeytin taban tarlada iyi yetişir. 3.Toprağı verimli tarla.
1.Tarlanın çukur yeri. 2.Tarlanın düz yeri: Zeytin taban tarlada iyi yetişir. 3.Toprağı verimli tarla.
taban anlamı
1.Evlerin zemin katı. 2.Toprak tabanlı ev. 3.Direkler üzerine oturtulmuş tahta ambarın tabanına yerleştirilen kare biçimindeki ağaç kirişler.
1.Evlerin zemin katı. 2.Toprak tabanlı ev. 3.Direkler üzerine oturtulmuş tahta ambarın tabanına yerleştirilen kare biçimindeki ağaç kirişler.
taban anlamı
Temel, asıl.
Temel, asıl.
*Çivril -Denizli
Küplü -Bilecik
*Akyazı ve çevresi -Sakarya
taban anlamı
Tohum ekildikten sonra tarlayı düzeltmeye yarayan yassı ağaç araç, sürgü
Tohum ekildikten sonra tarlayı düzeltmeye yarayan yassı ağaç araç, sürgü
Türkbeyli *Mengen -Bolu
*Kurşunlu -Çankırı
*Çarşamba -Samsun
*Şebinkarahisar -Giresun
-Trabzon
-Niğde
-Kıbrıs
taban anlamı
Tohum ekildikten sonra toprağı düzeltmeye yarayan ağaç merdane.
Tohum ekildikten sonra toprağı düzeltmeye yarayan ağaç merdane.
*Güdül ve köyleri Ankara
taban anlamı
Topuk.
Topuk.
Çayağzı *Şavşat Artvin
taban anlamı
Döşeme
Döşeme
Artvin Yusufeli Uşhum köyü
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Taban anlamı
Diyarbakır ili, Pirinçlik bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Diyarbakır ili, Pirinçlik bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
taban eş anlamlısı
aya
is. 1. Elin parmak dipleriyle bilek arasındaki iç bölümü, avuç içi. 2. Ayak tabanı. 3. bit. b. Yaprakların düz ve parlak bölümü.
is. 1. Elin parmak dipleriyle bilek arasındaki iç bölümü, avuç içi. 2. Ayak tabanı. 3. bit. b. Yaprakların düz ve parlak bölümü.
kaide
is. (ka:ide) 1. Kural: "Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi." -H. Z. Uşaklıgil. 2. Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık: "Güneşten yanmamış tarafı fil dişi bir sütunun kaidesine benziyor." -H. E. Adıvar. 3. argo Kalça.
is. (ka:ide) 1. Kural: "Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi." -H. Z. Uşaklıgil. 2. Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık: "Güneşten yanmamış tarafı fil dişi bir sütunun kaidesine benziyor." -H. E. Adıvar. 3. argo Kalça.
temel
is. 1. Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü: "Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor." -H. E. Adıvar. 2. Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur. 3. sf. mec. En önemli, belli başlı, ana, taban, esas, asıl, baz: "Devletin temel kanununun adı Anayasa'dır." -B. Felek. 4. mec. Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler: "Temelde sıradan bir Fransız vodviline dayanırdı oynadıkları oyun." -N. Cumalı.
is. 1. Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü: "Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor." -H. E. Adıvar. 2. Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur. 3. sf. mec. En önemli, belli başlı, ana, taban, esas, asıl, baz: "Devletin temel kanununun adı Anayasa'dır." -B. Felek. 4. mec. Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler: "Temelde sıradan bir Fransız vodviline dayanırdı oynadıkları oyun." -N. Cumalı.
yaradılıştan
zf. Doğumla beraber, yaradılıştan beri, doğuştan, kudretten, fıtraten: "Kumandan yaradılıştan yumuşak adam. Zorla suratsızlık olmuyor." -M. Ş. Esendal.
zf. Doğumla beraber, yaradılıştan beri, doğuştan, kudretten, fıtraten: "Kumandan yaradılıştan yumuşak adam. Zorla suratsızlık olmuyor." -M. Ş. Esendal.
taban zıt anlamlısı
tavan
is. 1. Bir yapının, kapalı bir yerin üst bölümünü oluşturan düz ve yatay yüzey, taban karşıtı: "Başını kaldırdı, dumanı otobüsün tavanına üfledi." -H. Taner. 2. mec. Bir şeyi değerlendirmede kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat: Yükseköğrenim görmüş bir devlet memurunun tavanı birinci derecenin dördüncü basamağıdır. 3. hlk. Çatı kiremidi.
is. 1. Bir yapının, kapalı bir yerin üst bölümünü oluşturan düz ve yatay yüzey, taban karşıtı: "Başını kaldırdı, dumanı otobüsün tavanına üfledi." -H. Taner. 2. mec. Bir şeyi değerlendirmede kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat: Yükseköğrenim görmüş bir devlet memurunun tavanı birinci derecenin dördüncü basamağıdır. 3. hlk. Çatı kiremidi.
"taban" için örnek kullanımlar
İMC'nin misyonuyla taban tabana zıt bir davranış, şahit olduğumuz.
Diametrically opposed to the mission of IMC is a behavior we are witnessing.
Kaynak: yesilgazete.orgDaha sonraki dakikalarda Bahtiyar, Yüksel'in sol ayak topuğuna taban girdi.
The next minute Bakhtiar, Yüksel left heel into the floor.
Kaynak: yeniasir.com.trArtık taban fiyatlar belli olduktan sonra zaten kamuoyu ile paylaşılacaktır.
After a certain base prices are now already shared with the public.
Kaynak: iha.com.trfutbolcunun rakibini görmeden taban hareketine kırmızı kart diye bir kural yok.
base football player without the movement of an opponent is not a rule that red card.
Kaynak: spor.mynet.comÇayır, genellikle düz ve taban suyu yüksek otca zengin yer. Toprak uzun süre nemli olduğundan bitki örtüleri sık ve yüksek boyludur.
Kaynak: Çayır
Kaynak: Çayır
Mera, meyilli, engebeli ve taban suyunun derinde olduğu yem bitkilerinin bulunduğu alanlara verilen ad. Bu toprak lar hayvancılık amacıyla
Kaynak: Mera
Kaynak: Mera
n' taban sayısı ' üs(derece)dir : a^n underbrace a imes cdots imes a_n. Örnekler: 4 cdot 4 cdot 4 4^3! 7 cdot 7 cdot 7 cdot 7 7^4!
Kaynak: Üslü sayı
Kaynak: Üslü sayı
Dairesel bir dik koninin taban merkezini tepe noktasına birleştiren doğru parçasına, bu koninin ekseni veya yüksekliği denir.
Kaynak: Koni
Kaynak: Koni
Hasır, kurumuş bitki saplarından, saz gövdelerinden veya rafyadan örülmüş, genellikle taban döşemesi, bazen duvar ve tavan kaplaması
Kaynak: Hasır
Kaynak: Hasır
Unity, Gnome masaüstü ortamı taban alınarak, Canonical Ltd. tarafından Ubuntu işletim sistemi için geliştirilmiş, Gnome-Shell gibi bir
Kaynak: Unity
Kaynak: Unity
Tek olan bu kemik, kafa tabanında, etmoid kemiği n ve alın kemiği 'nin arkasında os occipitale 'nin taban parçası pars basilaris 'in ve
Kaynak: Os sphenoidale
Kaynak: Os sphenoidale
Ayakkabı'da Phylon adı verilen özel bir taban teknolojisi kullanılmaktadır. Overplay Kullanan Basketbolcular. Overplay NBA 'da daha çok
Kaynak: Nike Overplay
Kaynak: Nike Overplay
On ikili sayı sistemi, taban olarak 12 sayısının kullanıldığı sistemdir. Bu sistemdeki rakamların karşılığı şöyledir: |! Onikilik sayı
Kaynak: On ikili sayı sistemi
Kaynak: On ikili sayı sistemi
Bazı modellerinde taban ve topuk aynı yükseklikteyken, bazılarında topuk tabandan daha yüksektir. Yüksek topuklu , bot , spor ayakkabı
Kaynak: Platform ayakkabı
Kaynak: Platform ayakkabı
Genelde "taban" adı verilen alt parça ile "saya" denen üst parçadan oluşur. Ayakkabının yer ile temasında dolayı yıprandığı için taban
Kaynak: Ayakkabı
Kaynak: Ayakkabı
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
