temizlemek ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
temizlemek anlamı
(-i) 1. Arıtmak: "Yeşil alanların, parkların, koruların klorofili kirli havayı süzer, temizler." -H. Taner. 2. Sakıncalı, pürüzlü bir işi olumlu sonuçlandırmak. 3. mec. Bitirmek, tüketmek: Bir aylık iş vardı, bir haftada temizledim. Bir tepsi böreği temizledi. 4. argo Öldürmek, yok etmek: "İntihar etmeden önce de yargıcı temizleyecekti." -Ç. Altan. 5. argo Kumar oyunlarında öbür oyuncuların bütün paralarını almak. 6. tıp Bir yaranın, bir dokunun sağlam olmayan bölümlerini neşter veya bıçakla kesmek.
(-i) 1. Arıtmak: "Yeşil alanların, parkların, koruların klorofili kirli havayı süzer, temizler." -H. Taner. 2. Sakıncalı, pürüzlü bir işi olumlu sonuçlandırmak. 3. mec. Bitirmek, tüketmek: Bir aylık iş vardı, bir haftada temizledim. Bir tepsi böreği temizledi. 4. argo Öldürmek, yok etmek: "İntihar etmeden önce de yargıcı temizleyecekti." -Ç. Altan. 5. argo Kumar oyunlarında öbür oyuncuların bütün paralarını almak. 6. tıp Bir yaranın, bir dokunun sağlam olmayan bölümlerini neşter veya bıçakla kesmek.
Türkçe - İngilizce
temizlemek anlamı
fiil
1) clean
2) clear
3) clean up
4) purify
5) clean out
6) cleanse
7) purge
8) clear up
9) wipe out
10) scavenge
11) rid
12) erase
13) wipe off
14) deconTaminate
15) sweep
16) wipe away
17) mop up
18) do
19) get rid of
20) houseclean
21) depurate
22) clarify
23) gut
24) expurgate
25) bump off
26) excise
27) rub out
28) do out
29) swab down
30) swob down
31) tidy out
32) wipe up
33) give a sweep
fiil
1) clean
2) clear
3) clean up
4) purify
5) clean out
6) cleanse
7) purge
8) clear up
9) wipe out
10) scavenge
11) rid
12) erase
13) wipe off
14) deconTaminate
15) sweep
16) wipe away
17) mop up
18) do
19) get rid of
20) houseclean
21) depurate
22) clarify
23) gut
24) expurgate
25) bump off
26) excise
27) rub out
28) do out
29) swab down
30) swob down
31) tidy out
32) wipe up
33) give a sweep
temizlemek eş anlamlısı
arıtmak
(-i) 1. Temizlemek, temiz duruma getirmek, paklamak. 2. Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek.
(-i) 1. Temizlemek, temiz duruma getirmek, paklamak. 2. Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek.
bitirmek
(-i) 1. Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak: "Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." -P. Safa. 2. Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak: "Onu en çok bitiren Filistin, Irak cepheleri oldu." -A. Gündüz. 3. Onulmaz duruma getirmek, mahvetmek: "Yetişir koştuğum aşkın peşi sıra / Bitirdi beni bu içki, bu kumar" -C. S. Tarancı.
(-i) 1. Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak: "Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." -P. Safa. 2. Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak: "Onu en çok bitiren Filistin, Irak cepheleri oldu." -A. Gündüz. 3. Onulmaz duruma getirmek, mahvetmek: "Yetişir koştuğum aşkın peşi sıra / Bitirdi beni bu içki, bu kumar" -C. S. Tarancı.
öldürmek
(-i) 1. Bir canlının hayatına son vermek: "Öldüreceği, laf söyleteceği adamı diri diri fırına kor, gözünün önünde yakardı." -Ö. Seyfettin. 2. Bitkinin solarak kurumasına sebep olmak: Susuzluktan çiçekleri öldürdü. 3. Çok üzmek: "Ölüm bir eve girince sağ kalanları da biraz öldürüyor." -P. Safa. 4. Aşırı yormak. 5. Boşuna geçmek: Bütün bir günü öldürdük. 6. Ölmesine yol açmak: Bu adamı içki öldürdü. 7. Sağlığını bozmak, rahatsızlık vermek: Bu hava bizi öldürüyor. 8. mec. Yok olmasına, ortadan kalkmasına, azalmasına yol açmak: Savaş birtakım sanayi kollarını öldürdü. 9. mec. Etkisini ve gücünü azaltmak: "Sırf kendi için okuyan, gezen, eğlenen bir aydın, kendini yaşarken öldürmüyor mu?" -H. Taner. 10. mec. Bazı şeylerin diriliğini, tazeliğini veya sertliğini gidermek: Soğanı tuzla ezip öldürmek.
(-i) 1. Bir canlının hayatına son vermek: "Öldüreceği, laf söyleteceği adamı diri diri fırına kor, gözünün önünde yakardı." -Ö. Seyfettin. 2. Bitkinin solarak kurumasına sebep olmak: Susuzluktan çiçekleri öldürdü. 3. Çok üzmek: "Ölüm bir eve girince sağ kalanları da biraz öldürüyor." -P. Safa. 4. Aşırı yormak. 5. Boşuna geçmek: Bütün bir günü öldürdük. 6. Ölmesine yol açmak: Bu adamı içki öldürdü. 7. Sağlığını bozmak, rahatsızlık vermek: Bu hava bizi öldürüyor. 8. mec. Yok olmasına, ortadan kalkmasına, azalmasına yol açmak: Savaş birtakım sanayi kollarını öldürdü. 9. mec. Etkisini ve gücünü azaltmak: "Sırf kendi için okuyan, gezen, eğlenen bir aydın, kendini yaşarken öldürmüyor mu?" -H. Taner. 10. mec. Bazı şeylerin diriliğini, tazeliğini veya sertliğini gidermek: Soğanı tuzla ezip öldürmek.
tüketmek
(-i) 1. Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak: "Titreyen elleri baş ucundaki sürahiye gide gele içindeki suyu tüketmişti." -E. E. Talu. 2. Güçsüzleştirmek, bezdirmek. 3. Yürüyerek aşmak, bitirmek.
(-i) 1. Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak: "Titreyen elleri baş ucundaki sürahiye gide gele içindeki suyu tüketmişti." -E. E. Talu. 2. Güçsüzleştirmek, bezdirmek. 3. Yürüyerek aşmak, bitirmek.
yok etmek
varlığına son vermek, ortadan kaldırmak, ifna etmek, izale etmek: "Kurtulmak için ya yok olmalı ya yok etmeli." -A. İlhan.
varlığına son vermek, ortadan kaldırmak, ifna etmek, izale etmek: "Kurtulmak için ya yok olmalı ya yok etmeli." -A. İlhan.
"temizlemek" için örnek kullanımlar
Ailenin namusunu temizlemek ise evin oğlu Mirza'ya düşmüştür.
Mirza cleanse the family honor fallen son of the house.
Kaynak: medyafaresi.comkirli paralarını temizlemek için futbolu kirletiyorlar.
Football foul to clean dirty money.
Kaynak: spor.mynet.comAncak dünya genelinde devletler mayın temizlemek yerine silahlanmalara harcama yapıyor.
However, instead of clearing mines in the states around the world is spending silahlanmalara.
Kaynak: haberdiyarbakir.comÜç yıldır Çin futbolundaki yozlaşmayı temizlemek adına yürütülen dava sonuçlandı.
Clean up corruption in Chinese soccer has resulted in litigation conducted on behalf of three years.
Kaynak: fotospor.comModern mutfak tipik olarak bir ocak ya da mikrodalga fırına sahiptir ve yemekleri temizlemek ve bulaşık yıkamak için bir lavabosu vardır.
Kaynak: Mutfak
Kaynak: Mutfak
Nefsi Marziyye İslam dini ve tasavvuf terimi. Nefsi Tezkiye etmek demek nefsi temizlemek demektir. Bu temizlik yedi kademede
Kaynak: Nefsi Marziyye
Kaynak: Nefsi Marziyye
Müsellem, Osmanlı Devleti 'nde, pekçok görevi yerine getiren, harp zamanlarında ordunun geçeceği yolları temizlemek, köprü leri tamir etmek
Kaynak: Müsellem
Kaynak: Müsellem
Sokak süpürme aracı, sokak ve yol ları temizlemek için gerekli donanıma sahip temizlik araçlarıdır. Genellikle, süpürge ve vakum
Kaynak: Sokak süpürme aracı
Kaynak: Sokak süpürme aracı
Buz parlatıcı, ( İngilizce : Ice resurfacer ) genellikle bir buz pateni pisti yüzeyindeki buz tabakasını temizlemek ve düzgün hale
Kaynak: Buz parlatıcı
Kaynak: Buz parlatıcı
Özek Kadıköy Koleji öğrencileri ve öğretmenleri okullarının yanındaki Kurbağalı Dere'yi temizlemek ve içindeki canlılar için
Kaynak: Kurbağalıdere, Kadıköy
Kaynak: Kurbağalıdere, Kadıköy
Bu canlıların çoğunun amacı aslında ortalığı temizlemek değil, kendine besin sağlamaktır; ama sonuç olarak doğanın dengesi de korunmuş
Kaynak: Dışkı
Kaynak: Dışkı
Örneğin bir çukur dolusu sıçan ı temizlemek gibi oyunlarda kullanılarak susitimal edilmişlerdir. Bu tür yarışmalarda tüm sıçanları en kısa
Kaynak: Teriyer
Kaynak: Teriyer
Başlığı "Laundry Service"'nin anlamı: "Şarkılar negatif enerjiyi sabun gibi yıkar, ruh temizlemek için müzik dinlenir." Ağır Güney
Kaynak: Laundry Service
Kaynak: Laundry Service
Nefsi teskiye etmek demek nefsi temizlemek demektir. Bu temizlik 7 kademede gerçekleşir. Bu kademede nefs daha önceki kademede doyuma
Kaynak: Nefsi Radiyye
Kaynak: Nefsi Radiyye
Nefsi teskiye etmek demek nefsi temizlemek demektir. Bu temizlik yedi merhâlede gerçekleşir. Dördüncü kademede nefs daha önceki kademede
Kaynak: Nefsi Mutmainne
Kaynak: Nefsi Mutmainne
Nefsi teskiye etmek demek nefsi temizlemek demektir. Bu temizlik yedi kademede gerçekleşir. Üçüncü kademede nefs yavas yavas Allah'tan
Kaynak: Nefsi Mülhime
Kaynak: Nefsi Mülhime
Nefsi teskiye etmek demek nefsi temizlemek demektir. Bu temizlik yedi kademede gerçekleşir. Îlk kademede nefsin temizliğine henüz
Kaynak: Nefsi Emmare
Kaynak: Nefsi Emmare
Küçük Hüseyin Paşa Akdeniz 'deki korsanları temizlemek konusunda başarılı oldu. III. Selim'in Osmanlı donanmasında yaptığı reformları
Kaynak: Küçük Hüseyin Paşa
Kaynak: Küçük Hüseyin Paşa
komutanlığını Korgeneral Hasan Kundakçı yürütmüştür. Türkiye harekâtın amacının bölgeyi 3.000 PKK'lı Teröristi temizlemek olduğunu açıklamıştır.
Kaynak: Çelik Harekâtı
Kaynak: Çelik Harekâtı
Ancak saçı temizlemek üzere kullanılan bu sabun sonradan sağlığa zararlı bulunmuştur. Günümüzde saç ve cilt dostu zeytinyağlı, bademyağlı,
Kaynak: Şampuan
Kaynak: Şampuan
Ben tarafından Glory'nin kurbanlarını temizlemek için çağrılan bu iblis, Joyce'u öldüremeden Buffy tarafından yok edilir. Kategori:Buffy The
Kaynak: Listening to Fear
Kaynak: Listening to Fear
Nefsi teskiye etmek demek nefsi temizlemek demektir. Bu temizlik "Yedi" kademede gerçekleşir. Bu kademeler tamamlandığında, tasavvuf ta
Kaynak: Nefsi Tezkiye
Kaynak: Nefsi Tezkiye
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
