toplum ne demek?
- 5 sözlük, 5 sonuç.BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
toplum anlamı İng. society Osm. cemiyet Lat.societas Alm. Gesellschaft Fr.société
1- Bilinçli bireylerden ve özellikle aralarında örgütleşme bağları ve karşılıklı görevler bulunan kişilerden kurulu topluluk. 2~ (Dar anlamda) Doğal eğilimlere değil, sözleşmeye dayanan, belirli ereklere ulaşmak için isteyerek kurulan, istenildiğinde dağılabilen insan topluluğu, birliği. Bir ilke üzerine kurulmuş birliktelik = ortaklaşalık (Gemeinschaft - Communaute'nin karşıtı olarak. Tönnies).
1- Bilinçli bireylerden ve özellikle aralarında örgütleşme bağları ve karşılıklı görevler bulunan kişilerden kurulu topluluk. 2~ (Dar anlamda) Doğal eğilimlere değil, sözleşmeye dayanan, belirli ereklere ulaşmak için isteyerek kurulan, istenildiğinde dağılabilen insan topluluğu, birliği. Bir ilke üzerine kurulmuş birliktelik = ortaklaşalık (Gemeinschaft - Communaute'nin karşıtı olarak. Tönnies).
BSTS / Toplumbilim Terimleri
toplum anlamı İng. society Osm. cemiyet Fr. société
Yaşamlarını sürdürmek, birçok temel çıkarlarını gerçekleştirmek için işbirliği yapan, aynı toprak parçası üzerinde birlikte yaşayan ve ortak bir ekini olan insan kümesi.
Yaşamlarını sürdürmek, birçok temel çıkarlarını gerçekleştirmek için işbirliği yapan, aynı toprak parçası üzerinde birlikte yaşayan ve ortak bir ekini olan insan kümesi.
BSTS / Zootekni Terimleri Sözlüğü
toplum anlamı İng. population
bakınız» ana kitle.
bakınız» ana kitle.
Güncel Türkçe Sözlük
toplum anlamı
is. top. b. 1. Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet: İlkel toplum. 2. Topluluk.
is. top. b. 1. Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet: İlkel toplum. 2. Topluluk.
Türkçe - İngilizce
toplum anlamı
isim
1) society
2) the community
ön ek
1) socio-
isim
1) society
2) the community
ön ek
1) socio-
toplum eş anlamlısı
cemiyet
is. 1. Dernek: "Gazi'nin reisliği altında bir Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti var." -E. İ. Benice. 2. esk. Düğün: "Bohçacı hanım, cemiyetin nerede olacağını öğrenip yarın haber getirmeyi vadetmişti." -S. M. Alus. 3. esk. Bir olayı veya kişiyi kutlamak amacıyla bir araya gelen topluluk: "Bir hafta olmazdı ki bir mektebe başlama, bir sünnet, bir düğün, bir lohusa cemiyeti görmeyelim." -Ö. Seyfettin. 4. esk. Yüksek sosyete. 5. ed. Birbirine uygun veya zıt anlamlı kelimeleri tenasüp, tezat sanatları yoluyla bir araya getirme. 6. top. b. Toplum.
is. 1. Dernek: "Gazi'nin reisliği altında bir Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti var." -E. İ. Benice. 2. esk. Düğün: "Bohçacı hanım, cemiyetin nerede olacağını öğrenip yarın haber getirmeyi vadetmişti." -S. M. Alus. 3. esk. Bir olayı veya kişiyi kutlamak amacıyla bir araya gelen topluluk: "Bir hafta olmazdı ki bir mektebe başlama, bir sünnet, bir düğün, bir lohusa cemiyeti görmeyelim." -Ö. Seyfettin. 4. esk. Yüksek sosyete. 5. ed. Birbirine uygun veya zıt anlamlı kelimeleri tenasüp, tezat sanatları yoluyla bir araya getirme. 6. top. b. Toplum.
topluluk
is. 1. Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimselerin hepsi, toplum, camia, cemiyet: "Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirirdi." -A. Ş. Hisar. 2. Aynı yerde bulunan insan kalabalığı. 3. Vücudun dolgun olma durumu. 4. Sanatçı grubu. 5. müz. Müzik eserlerini birden fazla ses veya sazla seslendirmek için oluşturulan grup, ansambl: "Çok sayıda amatör topluluk sahneledi Nalınlar'ı." -N. Cumalı.
is. 1. Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimselerin hepsi, toplum, camia, cemiyet: "Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirirdi." -A. Ş. Hisar. 2. Aynı yerde bulunan insan kalabalığı. 3. Vücudun dolgun olma durumu. 4. Sanatçı grubu. 5. müz. Müzik eserlerini birden fazla ses veya sazla seslendirmek için oluşturulan grup, ansambl: "Çok sayıda amatör topluluk sahneledi Nalınlar'ı." -N. Cumalı.
"toplum" için örnek kullanımlar
Dernek Başkanı Baran, "İstedik ama toplum buna hazır değilmiş" dedi.
President of the Association Baran, "we wanted, but the community was not ready for it," he said.
Kaynak: yeniasir.com.trBurada sivil toplum örgütlerine önemli görevler düşüyor.
Here, an important role of civil society organizations is falling.
Kaynak: haberler.comİç tüzük toplum mühendisliğinin zirvesine kadar gidiyor.
Social engineering going up to the summit of the internal bylaws.
Kaynak: haber3.comSivil toplum örgütleriyle bunu halletmeye çalışacağız.
Civil society organizations will try to settle it.
Kaynak: haberler.comToplumsal bilim ya da sosyoloji (Fransızca : sociologie) toplum ve insanın etkileşimi üzerinde çalışan bir bilimdir. Toplumsal (sosyolojik
Kaynak: Sosyoloji
Kaynak: Sosyoloji
Açık toplum fikri ilk defa Henri Bergson tarafından oluşturulmuş bir fikirdir. Açık toplumlarda devlet toleranslı ve bürokrasiden uzaktır
Kaynak: Açık toplum
Kaynak: Açık toplum
Doğa durumu düşünürleri devleti üçüncü şahıs gibi algıladı, sivil toplum-politik toplum ikiliği doğdu. sivil toplum devlete göre tanımlandı.
Kaynak: Sivil toplum
Kaynak: Sivil toplum
Birikim Yayınları bünyesinde 1977 yılından beri yılda dört sayı çıkaran üç aylık toplum bilimleri dergisi. Dergi Türkiye'de yayınlanan
Kaynak: Toplum ve Bilim
Kaynak: Toplum ve Bilim
"Açık toplum " kavramının tam karşısında yer alan, değişime, gelişime ve yeniliğe kapalı, statik sosyal sistem. Bu tür toplumlarda
Kaynak: Kapalı toplum
Kaynak: Kapalı toplum
Eğitimsel toplum bilimi (ya da eğitim sosyolojisi), eğitim kurumları nı ve okullaşma ile modern endüstri toplumlarında okullaşma
Kaynak: Eğitimsel toplum bilimi
Kaynak: Eğitimsel toplum bilimi
Demokratik Toplum Kongresi (Kürtçe : Kongreya Civaka Demokratîk), DTH 'nin sivil toplum kuruluşlarını tek çatı altında toplayan oluşum. KCK
Kaynak: Demokratik Toplum Kongresi
Kaynak: Demokratik Toplum Kongresi
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
