yabancı ne demek?
- 4 sözlük, 4 sonuç.BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
yabancı anlamı Fr. allochtone
(jeoloji, coğrafya)
(jeoloji, coğrafya)
BSTS / Yerbilim Terimleri Sözlüğü
yabancı anlamı İng. allochthonous Osm. menkul Alm. bodenfremd Fr.allochtone
Bulunduğu yere başka bir yerden getirilmiş, taşınmış kayaç ya da maden.
Bulunduğu yere başka bir yerden getirilmiş, taşınmış kayaç ya da maden.
Güncel Türkçe Sözlük
yabancı anlamı
sf. 1. Başka bir milletten olan, başka bir milletle ilgili olan (kimse), bigâne, ecnebi: "Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok." -R. E. Ünaydın. 2. Aileden, çevreden olmayan (kimse veya şey), özge: "Ben, yabancı bir adam, neme lazım, hiç sesimi çıkarmadım." -M. Ş. Esendal. 3. Tanınmayan, bilinmeyen, yad: "Yabancı müşteri giremezdi kapısından. Gelenler hep edebiyat adamlarıydı." -Y. Z. Ortaç. 4. Aynı türden, aynı çeşitten olmayan: Yağın içinde yabancı maddeler var. 5. Bir konuda bilgisi, deneyimi olmayan: Bu uygulamanın yabancısıyım. 6. Belli bir yere veya kimseye özgü olmayan: Yabancı arabalar buraya park edemez.
sf. 1. Başka bir milletten olan, başka bir milletle ilgili olan (kimse), bigâne, ecnebi: "Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok." -R. E. Ünaydın. 2. Aileden, çevreden olmayan (kimse veya şey), özge: "Ben, yabancı bir adam, neme lazım, hiç sesimi çıkarmadım." -M. Ş. Esendal. 3. Tanınmayan, bilinmeyen, yad: "Yabancı müşteri giremezdi kapısından. Gelenler hep edebiyat adamlarıydı." -Y. Z. Ortaç. 4. Aynı türden, aynı çeşitten olmayan: Yağın içinde yabancı maddeler var. 5. Bir konuda bilgisi, deneyimi olmayan: Bu uygulamanın yabancısıyım. 6. Belli bir yere veya kimseye özgü olmayan: Yabancı arabalar buraya park edemez.
Türkçe - İngilizce
yabancı anlamı
sıfat
1) foreign
2) alien
3) unfamiliar
4) strange
5) unknown
6) exotic
7) peregrine
8) tramontane
9) outlandish
isim
1) stranger
2) alien
3) foreigner
4) outsider
5) unknown
6) gringo
7) xeno
8) gook
sıfat
1) foreign
2) alien
3) unfamiliar
4) strange
5) unknown
6) exotic
7) peregrine
8) tramontane
9) outlandish
isim
1) stranger
2) alien
3) foreigner
4) outsider
5) unknown
6) gringo
7) xeno
8) gook
yabancı eş anlamlısı
bigâne
sf. (bi:gâ:ne) esk. 1. Yabancı. 2. İlgisiz.
sf. (bi:gâ:ne) esk. 1. Yabancı. 2. İlgisiz.
bilinmeyen
sf. mat. Değeri belli olmayan, bilinmedik (nicelik), bilinmez, meçhul: Cebirde bilinmeyenler şu harflerle gösterilirler: x, y, z.
sf. mat. Değeri belli olmayan, bilinmedik (nicelik), bilinmez, meçhul: Cebirde bilinmeyenler şu harflerle gösterilirler: x, y, z.
ecnebi
sf. (ecnebi:) Başka devlet uyruğunda olan (kimse), yabancı: "Bu iki ecnebi hanım da nahiyeye varır varmaz yatağı ve aşı hazır bulsunlar." -Y. K. Karaosmanoğlu.
sf. (ecnebi:) Başka devlet uyruğunda olan (kimse), yabancı: "Bu iki ecnebi hanım da nahiyeye varır varmaz yatağı ve aşı hazır bulsunlar." -Y. K. Karaosmanoğlu.
özge
sf. Başka: "Güzel sever diye isnat ederler / Benim haktan özge sevdiğim mi var?" -Karacaoğlan.
sf. Başka: "Güzel sever diye isnat ederler / Benim haktan özge sevdiğim mi var?" -Karacaoğlan.
yad
sf. Yabancı.
sf. Yabancı.
yâd
is. (yâ:d) 1. Anma. 2. Hatır, zihin: "Yâdımda ezelî ve mor bir fecir memleketi gibi kalan doğduğum yeri gözümün önüne getirmek isterim." -Ö. Seyfettin.
is. (yâ:d) 1. Anma. 2. Hatır, zihin: "Yâdımda ezelî ve mor bir fecir memleketi gibi kalan doğduğum yeri gözümün önüne getirmek isterim." -Ö. Seyfettin.
"yabancı" için örnek kullanımlar
Hem yerli yatırımcının hem yabancı yatırımcının güveni arttı.
Increased confidence in both domestic investors and foreign investors.
Kaynak: turkiyegazetesi.com.trOrhan Pamuk aslında Yapı Kredi Yayınları'na pek de yabancı değil.
Building Credit Yayınları'na is no stranger to the fact that many of Orhan Pamuk.
Kaynak: sabah.com.trAynı evde Kadir ile iki yabancı gibi yaşayan Zehra çok mutsuzdur.
Like two strangers living in the same house with Kadir Zehra very unhappy.
Kaynak: ankarahaber.coml YERLİ ve yabancı yatırımcının Türkiye'ye güveni arttı.
l increased the confidence of domestic and foreign investors in Turkey.
Kaynak: aksam.com.trYabancı Lejyon (Fransızca : La Légion étrangère), Fransız Kara Kuvvetleri ne bağlı olup yabancı uyruklular ile oluşturulan düzenli
Kaynak: Yabancı Lejyon (Fransa)
Kaynak: Yabancı Lejyon (Fransa)
Zenofobi, yabancı korkusu-nefreti anlamında olup, Yunanca ξένος (xenos,yabancı) ve φόβος (phobos,korku) kelimelerinin birleşiminden
Kaynak: Zenofobi
Kaynak: Zenofobi
Yabancı dil sınavı, yeni adıyla LYS -5, ortaöğretim kurumlarından mezun olan yabancı dil alanı öğrenci lerinin YGS 'ye ek olarak girdikleri
Kaynak: Yabancı dil sınavı
Kaynak: Yabancı dil sınavı
Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı, Türkiye 'deki üniversite lerde lisans eğitimi almak isteyen yabancı uyruklu öğrencilerin girecekleri ve
Kaynak: Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı
Kaynak: Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı
Beşiktaş'lı yabancı futbolcular, Beşiktaş 'ta oynamış veya oynayan ve Türk olmayan futbol oyuncularının listesidir. vatandaşı olan yabancı
Kaynak: Beşiktaş'ta oynayan yabancı futbolcular
Kaynak: Beşiktaş'ta oynayan yabancı futbolcular
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
