zaaf ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
zaaf anlamı
is. 1. Düşkünlük, eksiklik, yetersizlik, zayıflık, dayanamama: "Kendisine zaafımdan ziyade metanetimi gösterdiğim kadın içeriye girdi." -P. Safa. 2. İrade zayıflığı: "Her Havva kızı gibi övünmek onun da zaafıdır." -H. Taner.
is. 1. Düşkünlük, eksiklik, yetersizlik, zayıflık, dayanamama: "Kendisine zaafımdan ziyade metanetimi gösterdiğim kadın içeriye girdi." -P. Safa. 2. İrade zayıflığı: "Her Havva kızı gibi övünmek onun da zaafıdır." -H. Taner.
Türkçe - İngilizce
zaaf anlamı
isim
1) weakness
2) frailty
3) vice
4) Achilles heel
5) failing
6) foible
7) disability
8) infirmity
9) lameness
isim
1) weakness
2) frailty
3) vice
4) Achilles heel
5) failing
6) foible
7) disability
8) infirmity
9) lameness
zaaf eş anlamlısı
düşkünlük
is. 1. Düşkün olma durumu, iptila: "Alçak gönüllü bir aydın. Hiç gösteriş düşkünlüğü yok." -N. Cumalı. 2. Çoğu kez bünyeye bağlı sürekli ve aşırı güçsüzlük. 3. Rezillik, insana yakışmayan hayat biçimi: "Şerefiyle, askerce ölüvermiş olsaydı bu düşkünlüğü görmeyecekti." -R. H. Karay. 4. Paraca sıkıntıda olma, gözden düşme: "Fakat hanımlık kısa sürdü; devlet düşkünlüğü kolay değil. Ben de olsam somurturum." -R. N. Güntekin.
is. 1. Düşkün olma durumu, iptila: "Alçak gönüllü bir aydın. Hiç gösteriş düşkünlüğü yok." -N. Cumalı. 2. Çoğu kez bünyeye bağlı sürekli ve aşırı güçsüzlük. 3. Rezillik, insana yakışmayan hayat biçimi: "Şerefiyle, askerce ölüvermiş olsaydı bu düşkünlüğü görmeyecekti." -R. H. Karay. 4. Paraca sıkıntıda olma, gözden düşme: "Fakat hanımlık kısa sürdü; devlet düşkünlüğü kolay değil. Ben de olsam somurturum." -R. N. Güntekin.
eksiklik
is. Eksik olma durumu, eksik olan miktar, noksan, nakisa, fıkdan: "Hayatımızda bozukluğunu, yokluğunu içlerimiz burkularak duyduğumuz ne vardır ki millî şuur eksikliğinden gelmesin?" -O. S. Orhon.
is. Eksik olma durumu, eksik olan miktar, noksan, nakisa, fıkdan: "Hayatımızda bozukluğunu, yokluğunu içlerimiz burkularak duyduğumuz ne vardır ki millî şuur eksikliğinden gelmesin?" -O. S. Orhon.
yetersizlik
is. Yetersiz olma durumu, boşluk, ehliyetsizlik, kifayetsizlik: "Fakat yine ilk olarak düşünme yetersizliğini de sezmekteydi." -T. Buğra.
is. Yetersiz olma durumu, boşluk, ehliyetsizlik, kifayetsizlik: "Fakat yine ilk olarak düşünme yetersizliğini de sezmekteydi." -T. Buğra.
"zaaf" için örnek kullanımlar
Riera ve Sneijder'in olduğu sol kanat çok zaaf gösterdi.
Riera and Sneijder showed the weakness of the left-wing too.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trTakımların belki de en zaaf yerleri defans hatları.
Perhaps the weakness of the teams defensive lines in places.
Kaynak: kralspor.ensonhaber.comFinansman işlerinde karşındaki kuruluşlar, banka başta en ufak bir zaaf sende görürse duvara çeker.
Finance jobs, opposite the institutions, the bank draws on the wall, especially if you have the slightest weakness.
Kaynak: sabah.com.trÇok fazla defansif zaaf yaşamadı.
Did not experience a lot of defensive frailty.
Kaynak: tr.eurosport.comAteşle ve unut sistemi kullanan füzeler bilhassa modern tank lardaki aktif koruma sistemleri ne karşı zaaf göstermeye temayüllüdür.
Kaynak: Ateşle ve unut
Kaynak: Ateşle ve unut
Tam da böyle olduğu için Batı marksizmini Marksizm içinde bir sapma ve zaaf olarak değerlednirmek genel bir eğilimdir; özellikle ana akım
Kaynak: Batı Marksizmi
Kaynak: Batı Marksizmi
Başında bulunduğu devlet in bile 'zaaf' içinde olabileceğini düşünen, geleceğin siyasal iktidarlarından kuşkulanabilen, ama gençliğe
Kaynak: Atatürk'ün Bursa Nutku
Kaynak: Atatürk'ün Bursa Nutku
Karşılaştığı tüm koşullarda kişisel onurunu, özsaygısını koruyabilen, içinde yaşadığı çevrenin kışkırtıcı isteklerine zaaf göstermeyen bir
Kaynak: Saint Michel Fransız Lisesi
Kaynak: Saint Michel Fransız Lisesi
le bété humaine'de öldürücü romantik her piskolojik köşesini, zaaf ve tutkununan da aynı derecede bilincinde olarak işler. Ancak filminde
Kaynak: Jean Renoir
Kaynak: Jean Renoir
nasıl olur da bencilliğin sağ kolu olan zulüm ve merhametsizliğe kudret, diğerkamlığın sağ kolu olan merhamet ve şefkate de zaaf denebilir?”
Kaynak: Şefkat
Kaynak: Şefkat
küçük bir alanı savunmanın genişledikçe zaaf ve açıkları artan bir alana göre daha kolay ve güçlü olacağı gibi gerçekçi yaklaşımlar sonucu
Kaynak: Shaolin Kung Fu
Kaynak: Shaolin Kung Fu
Bu zaaf bir durum dışında genelde ortaya çıkmaz, yonga bozulması. Bir başka mantıklı uygulama ise parmak hesabıdır; ayda gigabyte başına
Kaynak: DRAM (bilgisayar)
Kaynak: DRAM (bilgisayar)
Kültür : Ayrı düşünmek en büyük zaaf sayılır. Bu sorumlulukları gönüllü olarak kabul eden iki aday dedelerine başvurur. Niyetlerini ifade
Kaynak: Fatmakuyu, Tufanbeyli
Kaynak: Fatmakuyu, Tufanbeyli
Ancak - ortaya çıkan bir zaaf, önceki tüm planları değiştirdi. Bryansk'ın kuzeyindeki Dubrovka bölgesine hakim birkaç tepenin, tüm savaş
Kaynak: Suvorov Harekâtı
Kaynak: Suvorov Harekâtı
Hemen Cherubino odaya girer ve yeni olarak tüm kadınlara karşı duyduğu zaaf ve aşklarını anlatmaya koyulur. Özellikle kendinin "güzel
Kaynak: Figaro'nun Düğünü
Kaynak: Figaro'nun Düğünü
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
