çağdaş ne demek?
- 5 sözlük, 6 sonuç.BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü
çağdaş anlamı İng. Contemporary Osm. Muasır, hem zaman Alm. zeitgenössisch Fr. contemporain
Aynı yıllarda yaşamış ya da oluşmuş.
Aynı yıllarda yaşamış ya da oluşmuş.
Güncel Türkçe Sözlük
çağdaş anlamı
sf. 1. Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır: "Daha sonrakileri ve Necip Fazıl'ın çağdaşlarını konuşmak üzere bugünkü sohbetimize son verdik." -A. Kabaklı. 2. Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, modern, asri: "Sadece toplumsal olmakla kalmayıp uluslararası ve evrensel de olan çağdaş şiirin önemi de bence buradadır işte." -N. Hikmet.
sf. 1. Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır: "Daha sonrakileri ve Necip Fazıl'ın çağdaşlarını konuşmak üzere bugünkü sohbetimize son verdik." -A. Kabaklı. 2. Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, modern, asri: "Sadece toplumsal olmakla kalmayıp uluslararası ve evrensel de olan çağdaş şiirin önemi de bence buradadır işte." -N. Hikmet.
Kişi Adları Sözlüğü
Çağdaş anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Kız
1. Aynı çağda yaşayan. 2. Bulunulan çağın koşullarına uygun olan. 3. Yaşıt.
Cinsiyet: Erkek
1. Aynı çağda yaşayan. 2. Bulunulan çağın koşullarına uygun olan. 3. Yaşıt.
Cinsiyet: Kız
1. Aynı çağda yaşayan. 2. Bulunulan çağın koşullarına uygun olan. 3. Yaşıt.
Cinsiyet: Erkek
1. Aynı çağda yaşayan. 2. Bulunulan çağın koşullarına uygun olan. 3. Yaşıt.
Türkçe - İngilizce
çağdaş anlamı
sıfat
1) contemporary
2) modern
3) contemporaneous
4) coeval
5) latterday
6) up-to-date
sıfat
1) contemporary
2) modern
3) contemporaneous
4) coeval
5) latterday
6) up-to-date
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Çağdaş anlamı
Diyarbakır ili, Kayacık bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Diyarbakır ili, Kayacık bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Çağdaş anlamı
Şanlıurfa ili, Şekerli bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Şanlıurfa ili, Şekerli bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
çağdaş eş anlamlısı
asri
sf. (asri:) esk. Çağdaş.
sf. (asri:) esk. Çağdaş.
çağcıl
sf. 1. Çağdaş: "Kuşku yok ki çok modern, çağcıl bir roman." -S. İleri. 2. Tekniğin, bilimin yeniliklerinden yararlanan, modern.
sf. 1. Çağdaş: "Kuşku yok ki çok modern, çağcıl bir roman." -S. İleri. 2. Tekniğin, bilimin yeniliklerinden yararlanan, modern.
modern
sf. 1. Çağdaş: "O ücra bayırlarda yepyeni modern bir sayfiye doğuverdi." -H. Taner. 2. Çağcıl.
sf. 1. Çağdaş: "O ücra bayırlarda yepyeni modern bir sayfiye doğuverdi." -H. Taner. 2. Çağcıl.
muasır
sf. (mua:sır) Çağdaş: "Hatta çok kere muasırlarından Namık Kemal ve Ziya Paşa bu hususta daha muvaffak olmuşlardır." -N. Hikmet.
sf. (mua:sır) Çağdaş: "Hatta çok kere muasırlarından Namık Kemal ve Ziya Paşa bu hususta daha muvaffak olmuşlardır." -N. Hikmet.
"çağdaş" için örnek kullanımlar
Türk çağdaş sanatının dünyaya açılımı büyük bir hızla devam ediyor.
Expansion of the world of Turkish contemporary art continues at a great pace.
Kaynak: sabah.com.trBiz yönümüzü çağdaş uygarlığa çevirmiş bir partiyiz.
We turned our direction a party that contemporary civilization.
Kaynak: aa.com.trdakikada Çağdaş atarken Sarayönü Belediyespor'a galibiyeti getiren golleri 75 ve 81.
Contemporary minute 75 and 81 goals while bringing victory Sarayönü Belediyespor'a
Kaynak: merhabahaber.comÇağdaş yaşam kentsel dönüşümü, binaları ve şehirleşmeyi modernize ederek devam ediyor.
The transformation of contemporary urban life, buildings and urbanization continues to modernize.
Kaynak: blog.milliyet.com.trsüregelen ve bir akım veya üslup benzeri birleştirici özellikleri olmadığından genel bir deyişle 'çağdaş' olarak adlandırılan sanat biçimleri.
Kaynak: Çağdaş sanat
Kaynak: Çağdaş sanat
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), merkezi İstanbul'da bulunan Sivil Toplum Kuruluşu 'dur. geliştirmek, çağdaş eğitim yoluyla çağdaş
Kaynak: Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Kaynak: Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
