çevirmek ne demek?
- 8 sözlük, 10 sonuç.BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü
çevirmek anlamı İng. translate Fr. traduire
(I) Bir dilde anlatılanı başka bir dilde anlatmak üzere dönüştürmek.
(I) Bir dilde anlatılanı başka bir dilde anlatmak üzere dönüştürmek.
çevirmek anlamı İng. convert Fr. convertir (des donées)
(II) Verinin taşıdığı bilgiyi değiştirmeksizin, gösterim biçimini değiştirmek, örn. kök çevirme, düğüm çevirme, örnekselden sayısala çevirme.
(II) Verinin taşıdığı bilgiyi değiştirmeksizin, gösterim biçimini değiştirmek, örn. kök çevirme, düğüm çevirme, örnekselden sayısala çevirme.
BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü
çevirmek anlamı İng. convert Alm. umwandeln Fr. convertir Jap. tenkan
Bir birim dizgesinden başka birine, örneğin c.g.s.'ten M. K. S.'e geçmek.
Bir birim dizgesinden başka birine, örneğin c.g.s.'ten M. K. S.'e geçmek.
BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
çevirmek anlamı İng. shoot, take, film, cinematograph Osm.almak, çekmek, film almak, film çekmek, filme çekmek, tertip etmek, manzara almak, döndürmek, ahz etmek, sho(o)t etmek Alm. drehen, filme
Sinem. Çevirim eylemi.
Sinem. Çevirim eylemi.
çevirmek anlamı
bakınız» televizyona almak.
bakınız» televizyona almak.
BSTS / Yapıt Hakları Terimleri Sözlüğü
çevirmek anlamı İng. translate Osm. tercüme etmek Fr. traduire
Bir dilde yazılmış yapıtları başka bir dile aktarmak.
Bir dilde yazılmış yapıtları başka bir dile aktarmak.
Güncel Türkçe Sözlük
çevirmek anlamı
(-i) 1. Bir şeyin yönünü değiştirmek: "Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi." -Y. Z. Ortaç. 2. Öteki yüzünü görünür duruma getirmek: "Sermet defterinin yapraklarını çeviriyordu." -Ö. Seyfettin. 3. Döndürerek hareket ettirmek: "Resimleri albüme yapıştırırken kocası da radyonun düğmesini çevirdi." -S. F. Abasıyanık. 4. Yönetmek, idare etmek: "Eteği belinde, bütün evi o çeviriyor." -H. Taner. 5. Durdurmak: Taksi çevirmek. 6. Yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek: Arkadaşı bizi çevirip evine götürdü. 7. Geri göndermek: Kendisine yollanan parayı çevirmiş. 8. Bir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek. 9. Çevrilemek, tevil etmek: Sözü işine geldiği gibi çevirdi. 10. (-den) Çeviri yapmak: "Romanlar, hikâyeler yazar; yahut Fransızcadan çevirirmiş." -M. Ş. Esendal. 11. (-i, -le) Bir yerin çevresini bir şeyle sarmak, kuşatmak: Bağı duvarla çevirmek. 12. (-i, -e) Bir durumdan başka duruma getirmek, dönüştürmek: Evlerini otele çevirdiler. 13. (-den, -e) Bir durumdan başka duruma geçmek. 14. (nsz) Kâğıt oyunu oynamak. 15. (nsz) mec. Hile, dolap, dalavere vb. dürüst olmayan davranışlar ortaya koymak: "Bendenize şikâyetlerin yapılmaması, iş çevirmek isteyenlerin muvaffak olamayacaklarını bilmeleri neticesidir." -Atatürk. 16. (-i, -e) mec. Kötü bir duruma getirmek: Adamı maskaraya çevirmek.
(-i) 1. Bir şeyin yönünü değiştirmek: "Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi." -Y. Z. Ortaç. 2. Öteki yüzünü görünür duruma getirmek: "Sermet defterinin yapraklarını çeviriyordu." -Ö. Seyfettin. 3. Döndürerek hareket ettirmek: "Resimleri albüme yapıştırırken kocası da radyonun düğmesini çevirdi." -S. F. Abasıyanık. 4. Yönetmek, idare etmek: "Eteği belinde, bütün evi o çeviriyor." -H. Taner. 5. Durdurmak: Taksi çevirmek. 6. Yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek: Arkadaşı bizi çevirip evine götürdü. 7. Geri göndermek: Kendisine yollanan parayı çevirmiş. 8. Bir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek. 9. Çevrilemek, tevil etmek: Sözü işine geldiği gibi çevirdi. 10. (-den) Çeviri yapmak: "Romanlar, hikâyeler yazar; yahut Fransızcadan çevirirmiş." -M. Ş. Esendal. 11. (-i, -le) Bir yerin çevresini bir şeyle sarmak, kuşatmak: Bağı duvarla çevirmek. 12. (-i, -e) Bir durumdan başka duruma getirmek, dönüştürmek: Evlerini otele çevirdiler. 13. (-den, -e) Bir durumdan başka duruma geçmek. 14. (nsz) Kâğıt oyunu oynamak. 15. (nsz) mec. Hile, dolap, dalavere vb. dürüst olmayan davranışlar ortaya koymak: "Bendenize şikâyetlerin yapılmaması, iş çevirmek isteyenlerin muvaffak olamayacaklarını bilmeleri neticesidir." -Atatürk. 16. (-i, -e) mec. Kötü bir duruma getirmek: Adamı maskaraya çevirmek.
Tarama Sözlüğü
çevirmek anlamı
İdare etmek
İdare etmek
Türkçe - İngilizce
çevirmek anlamı
fiil
1) turn
2) translate
3) convert
4) flip
5) turn to
6) translate into
7) turn into
8) turn on
9) decline
10) spin
11) turn over
12) flip over
13) divert
14) twirl
15) deflect
16) commute
17) revert
18) roll
19) point
20) interpret
21) avert
22) surround
23) slew
24) upturn
25) change to
26) switch to
27) render
28) enclose
29) assemble
30) exchange
31) slue
32) wind
33) pull
34) roll over
35) screw
36) point on
37) hedge in
38) zone
39) manage
40) bowl
41) inclose
42) wind up
43) whip
44) twiddle
45) encircle
46) hedge round
47) slue round
48) slew round
fiil
1) turn
2) translate
3) convert
4) flip
5) turn to
6) translate into
7) turn into
8) turn on
9) decline
10) spin
11) turn over
12) flip over
13) divert
14) twirl
15) deflect
16) commute
17) revert
18) roll
19) point
20) interpret
21) avert
22) surround
23) slew
24) upturn
25) change to
26) switch to
27) render
28) enclose
29) assemble
30) exchange
31) slue
32) wind
33) pull
34) roll over
35) screw
36) point on
37) hedge in
38) zone
39) manage
40) bowl
41) inclose
42) wind up
43) whip
44) twiddle
45) encircle
46) hedge round
47) slue round
48) slew round
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çevirmek anlamı
Çevirmek, geri döndürmek, etrafını sarmak
Çevirmek, geri döndürmek, etrafını sarmak
Diyarbakır
çevirmek eş anlamlısı
çevrilemek
(-i) Çevriye uğratmak, tevil etmek.
(-i) Çevriye uğratmak, tevil etmek.
dönüştürmek
(-i, -e) 1. Dönüşmesini sağlamak, tahvil etmek: "Zor da olsa elbiseni iplik hâline getirmek ve ipliği de yüne dönüştürmek mümkün." -İ. O. Anar. 2. mat. Bir şekli, belli bir kurala göre, başka bir şekle çevirmek.
(-i, -e) 1. Dönüşmesini sağlamak, tahvil etmek: "Zor da olsa elbiseni iplik hâline getirmek ve ipliği de yüne dönüştürmek mümkün." -İ. O. Anar. 2. mat. Bir şekli, belli bir kurala göre, başka bir şekle çevirmek.
idare etmek
1) yönetmek, çekip çevirmek: "Aramızdan biri mesela ev sahibi Kâzım Bey müzakereyi idare etsin." -R. N. Güntekin. 2) tutumlu kullanmak: "Lakin siz, yine sabaha kadar kalacakmışız gibi idare edin mumu." -R. N. Güntekin. 3) yetmek, yetişmek: "Evler ve dükkânların Ahmet'i idare edeceği belli idi." -S. F. Abasıyanık. 4) alışverişte yeterli olmak, kurtarmak: Bu kumaşı o fiyata veremem; idare etmez. 5) göz yummak, hoş görmek; 6) örtbas etmek.
1) yönetmek, çekip çevirmek: "Aramızdan biri mesela ev sahibi Kâzım Bey müzakereyi idare etsin." -R. N. Güntekin. 2) tutumlu kullanmak: "Lakin siz, yine sabaha kadar kalacakmışız gibi idare edin mumu." -R. N. Güntekin. 3) yetmek, yetişmek: "Evler ve dükkânların Ahmet'i idare edeceği belli idi." -S. F. Abasıyanık. 4) alışverişte yeterli olmak, kurtarmak: Bu kumaşı o fiyata veremem; idare etmez. 5) göz yummak, hoş görmek; 6) örtbas etmek.
kuşatmak
(-i) 1. Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek: "Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu." -N. Cumalı. 2. Çevrelemek, çokça bulunmak. 3. Kaplamak: Fabrika dumanları bütün şehri kuşattı. 4. Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak.
(-i) 1. Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek: "Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu." -N. Cumalı. 2. Çevrelemek, çokça bulunmak. 3. Kaplamak: Fabrika dumanları bütün şehri kuşattı. 4. Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak.
yönetmek
(-i) 1. Bir kurum veya kuruluşun yasalara, kurallara ve belli şartlara uygun biçimde işlemesini sağlamak, idare etmek, tedvir etmek. 2. Birinin bir konudaki etkinliğine, çalışmasına yön vermek, birini yönlendirmek. 3. sin. ve tiy. Program ve oyunların yapımını, gerçekleşmesini sağlamak: Filmi yönetmek.
(-i) 1. Bir kurum veya kuruluşun yasalara, kurallara ve belli şartlara uygun biçimde işlemesini sağlamak, idare etmek, tedvir etmek. 2. Birinin bir konudaki etkinliğine, çalışmasına yön vermek, birini yönlendirmek. 3. sin. ve tiy. Program ve oyunların yapımını, gerçekleşmesini sağlamak: Filmi yönetmek.
"çevirmek" için örnek kullanımlar
Bunları çevirmek bir oyun disiplini gerektirir, fizik güç gerektirir.
A game that requires discipline to turn them on, requires physical strength.
Kaynak: sabah.com.trAma onların kitaplarını biyografileriyle birlikte çevirmek istiyorum.
But I want to turn their books with biographies.
Kaynak: haber.stargazete.comBizim de maçı çevirmek için yaptığımız hamleler farkı arttırdı.
We increased the difference in the game to turn our moves.
Kaynak: fotospor.comBeşiktaş'ın son çeyrekte maçı çevirmek için verdiği mücadelede 35.
35 Besiktas in the struggle to turn the match in the last quarter
Kaynak: cnnturk.comTürbin, bir akışkan ın enerji sini işe çevirmek için kullanılan alettir. Türbin bir mil ve üzerinde kanatçıklardan oluşur. Kullanılan
Kaynak: Türbin
Kaynak: Türbin
İrtidad (Arapça : geldiği yoldan geri dönmek, bir şeyden yüz çevirmek veya başka bir şeye dönmek), İslam dini ni bırakarak başka bir din i
Kaynak: İrtidad
Kaynak: İrtidad
Evirici, DC gerilim i AC gerilime çevirmek için kullanılır. Kare dalga, sinüs PWM, SVM, tek faz, üç faz, 120 veya 180 derece iletimli
Kaynak: Evirici
Kaynak: Evirici
Çevirme ağları, balık ların etrafını çevirmek ve bunları ağ içerisinde hapsetmek suretiyle yakalanmalarını sağlayan istihsal vasıtası.
Kaynak: Çevirme ağları
Kaynak: Çevirme ağları
Kalina çevrimi, ısı enerji sini mekanik güce çevirmek için en az iki farklı komponentden oluşmuş çalışma akışkan ından faydalanan bir
Kaynak: Kalina çevrimi
Kaynak: Kalina çevrimi
Üretilen enerji diğer uygulamalarda bir şaftı çevirmek için de kullanılır. Bu tip gaz türbinlerinde türbin bıçakları çok daha fazla
Kaynak: Gaz türbinli motorlar
Kaynak: Gaz türbinli motorlar
Benzeri şekilde Santigrat derece olarak ifade edilen herhangi bir sıcaklığı kelvine çevirmek için söz konusu değere 273.15 eklenir.
Kaynak: Kelvin
Kaynak: Kelvin
htm Sıcaklık değerlerini birbirine çevirmek için. Celsius ölçeğine göre, suyun üçlü noktası (aynı anda katı, sıvı ve gaz halinde
Kaynak: Celsius (ölçek)
Kaynak: Celsius (ölçek)
Micheal ise artık ailesini 1950'lerde ki suç ailesinden her yaptığı iş yasal olan bir aileye çevirmek için çok uğraşsa da bu artık o kadar
Kaynak: Michael Corleone
Kaynak: Michael Corleone
Daha sonra ise telsizle bir mesaj yakalamak için arkadaşlarına yardım etmiş ve Rousseau'un sinyalini çevirmek için Fransızcasını
Kaynak: Shannon Rutherford
Kaynak: Shannon Rutherford
Yanma ısısını mekanik güce çevirmek için en yeterli mekanizma olan dizel makinesi, benzin ve gaz makinelerinden takriben 30 yıl kadar sonra
Kaynak: Mazot
Kaynak: Mazot
Daha genelleşmiş anlamıyla transkripsiyon, "Bir ortamdan bir başkasına aktarırken, veriyi, yeni ortamın gerektirebileceği biçime çevirmek
Kaynak: Transkripsiyon (dilbilim)
Kaynak: Transkripsiyon (dilbilim)
Bölümde Icarus adlı projede çalışan bir grup insanın bulunduğu araştırma üstü saldırıya uğrar ve Dünya'yı çevirmek yerine araştırmaları
Kaynak: Air (Stargate Universe)
Kaynak: Air (Stargate Universe)
Maddeyi altına çevirmek ve ölümsüzlüğü bulmak. Bu taşın her dokunduğu maddeyi altına çevirmesinin yanında bu taştan elde edilecek iksirin
Kaynak: Felsefe taşı
Kaynak: Felsefe taşı
Ancak, yapılan baskılar sonucu ödülü geri çevirmek zorunda kaldı. SSCB'de uzun yıllar yasak olan roman, 1985 'deki demokratikleşme
Kaynak: Doktor Jivago
Kaynak: Doktor Jivago
stratejileriyle toplumsal değişimi hızlandırmak, engellemek veya tersine çevirmek için uğraşan ortak bir rol oynayıcı olarak görülmektedir.
Kaynak: Toplumsal hareket
Kaynak: Toplumsal hareket
İki amino asit arasındaki tek fark tirozin de bulunan hidroksil grubudur (-OH). Fenilalanin i tirozine çevirmek için gerekli olan
Kaynak: Fenilketonüri
Kaynak: Fenilketonüri
İngilizler Bin Abdullah'a Kuveyt'i koloniye çevirmek için danışmışlardı ama Bin Abdullah bu teklifi reddederek Kuveyt'in bağımsız bir
Kaynak: I. Cabir El-Sabah
Kaynak: I. Cabir El-Sabah
kurtuluşu olduğunu söyleyen filozofa göre, ruh, dikkatini aşağı olandan daha yüksek olana doğru çevirmek suretiyle arınmanın yollarını aramalıdır.
Kaynak: Porphyrios
Kaynak: Porphyrios
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
