Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

akıntı ne demek?

- 6 sözlük, 11 sonuç.

BSTS / Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü

akıntı anlamı Osm. akıntı
1- Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı. 2- Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesiyle oluşan durum.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

akıntı anlamı
bakınız» akım.

BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü

akıntı anlamı İng. flow current Osm. cereyan, seyelan, meyil Fr. courant
genel uygulayım: 1- Hava, su vb. akışkanların ya da erkelerin, herhangi bir yöne akışı. 2- Eğiklik.

Güncel Türkçe Sözlük

akıntı anlamı
is. 1. Akma işi: Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi. 2. Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan: "Bataklıklardan kurtulduktan sonra, akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum." -Ö. Seyfettin. 3. Eğiklik, eğim, meyil: Bu damın akıntısı az gelmiş. 4. Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı. 5. Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum. 6. tıp Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması: "Ertesi sabah, sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı." -R. N. Güntekin.

Türkçe - İngilizce

akıntı anlamı
isim
1) current
2) flow
3) stream
4) drift
5) flux
6) effluent
7) chute
8) circulation
9) effluence
10) race
11) afflux
12) issue

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

akıntı anlamı
Çağlayan, ırmak veya derede suyun hızlı aktığı yer

Büyükyenice *Osmaneli -Bilecik
-Rize

akıntı anlamı
Meyil, suya akış imkânı veren eğim.

-Bursa
-Kastamonu
Mahzemin -Kayseri

akıntı anlamı
1. Yağmur ve kar suyu. 2. bakınız» akak(I)-3. 3. bakınız» akım(I).

akıntı anlamı
Bir işin normal gidişi: İşleri akıntıya bindirdik.

Uluğbey *Senirkent, Körküler *Yalvaç -Isparta
*Mesudiye -Ordu

akıntı anlamı
Kadınlarda aybaşı olayı.

Görmel *Ermenek -Konya

akıntı anlamı
Çamsakızı, reçine.

Zevker *Refahiye -Erzincan

akıntı eş anlamlısı

akım
is. 1. Akma işi. 2. fiz. Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan: Hava akımı. "Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu." -A. İlhan. 3. Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz: Gerçekçilik akımı. 4. coğ. Debi.

cereyan
is. (cereya:nı) 1. Bir yöne doğru akma, akış, akıntı: "Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı." -E. E. Talu. 2. Bir şeyin gelişme, olma durumu: "En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak." -R. H. Karay. 3. mec. Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket: "Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı." -C. Meriç. 4. fiz. Akım: Elektrik cereyanı.

eğiklik
is. 1. Eğik olma durumu, eğim, yamukluk, meyil. 2. gök b. Bir gök cisminin içinde hareket ettiği düzlem ile yörünge düzlemiyle belirtilmiş herhangi bir düzlem arasındaki açı.

eğim
is. 1. Eğilmiş olma durumu. 2. Bir yüzeyin yatay düzleme doğru eğilmesi, eğiklik, meyil: Yamacın eğimi.

meyil
is. 1. Eğiklik, eğim, akıntı: "Fazılpaşa Yokuşu'nda akşam olurken, tatlı bir meyille denize uzanan kırmızı damların üzeri kararır." -H. E. Adıvar. 2. Eğilim, temayül. 3. mec. İlgi, gönül verme: "Beni görüp yönün öte döndürme / Yine gitmez meylim sendedir sende." -Pir Sultan Abdal.

"akıntı" için örnek kullanımlar

Akıntı tabi el verirse, yoksa normalde bir iki ton balığı çok rahat çıkartıyoruz.

The current hand if needed, or a two-tone fish normally're getting very comfortable.

Kaynak: haberciniz.biz

Bundan sonra bu caddemizde ters akıntı yaşanmayacak.

After this there will caddemizde counter-current.

Kaynak: e-haberajansi.com

Bu sporda deniz, rüzgar, akıntı ve dalga gibi doğal dış kuvvetlerle mücadele etmeyi bilmek gerekir.

This sport, sea, wind, tidal and wave external forces, such as natural need to know how to fight.

Kaynak: haberx.com

Ancak akıntı nedeniyle suda sürüklenen at Küçük Dalyan beldesinden Antakya'ya ya kadar sürüklendi.

However, due to currents drifting in the water at a small town of Dalyan drifted up to Antioch.

Kaynak: sanliurfa.com

Burası eski İstanbul Rumlarının yerleşim yeri idi ve eski adı Rumca Mega Revma (Büyük akıntı) idi. Yazar Orhan Türker'in, konuyla ilgili
Kaynak: Akıntıburnu

Doğada kütle, damar ve akıntı halinde bulunur. Başlıca özelliklerinden birisi, altıgen prizmalar biçiminde, büyük sütunlar meydana
Kaynak: Bazalt

Orkoz ya da orkos, İstanbul Boğazı 'nda görülen, güçlü bir ters akıntı türüdür. Orkozlar, başta lodos olmak üzere güneyden kuvvetli
Kaynak: Orkoz

Boğazda, yüzeyde doğudan batıya giden kuvvetli bir akıntı vardır. Derinlerde ise daha zayıf bir akıntı Akdeniz'den Atlas (Atlantik )
Kaynak: Cebelitarık Boğazı

Bleylock daha önce de Gölgeler Gezegeni üzerinde denediği gibi Yasak Futboldan topladığı akıntıları bir akıntı ünitesinde birleştirip
Kaynak: Galactik Football

Güneyden esen rüzgârların çok kuvvetli olduğu zamanlarda, ana akıntı Boğaz'ın tamamını kaplayarak kuzeye yönelir. Üsküdar 'ın kuzeyindeki
Kaynak: İstanbul Boğazı

Davis Boğazı ndan çıkan akıntı Batı Grönland ve Baffin Adası akıntılarıyla Hudson Körfezi nden gelen akıntının birleşmesiyle oluşur.
Kaynak: Labrador Akıntısı

Körfez içindeki akıntı saat yönünün tersine işlemektedir. sahip olan körfezdeki akıntı hızı 0.8 knot tır. Tuzluluk oranı yazın %35,
Kaynak: Trieste Körfezi

Bu paraketeler biri geminin başına, diğeriyse suyun kolayca girebileceği fakat akıntı olmayan alt kısmına uzanan iki borudan meydana gelir
Kaynak: Parakete (aygıt)

Özür sahibi kişinin akan kan, idrar, irin gibi akıntıların çamaşırına bulaşması halinde bakılır; akıntı devamlı geliyor ve temizlik
Kaynak: Özürlü abdesti

Kuroşio'nun (Kara Akıntı) bir kolu olan sıcak Tsuşima Akıntısı boğazdan geçerek kuzeye doğru akar. Japonya kıyılarını izleyen akıntı
Kaynak: Kore Boğazı

Lavlar akıntı türlerine göre farklılık gösterebilirler. Lavın iki çeşiti vardır; aa ve pahoehoe . Aa çok yoğun kıvamlı olup konik
Kaynak: Lav

Yani hasta kulak ağrısı ve akıntı, ateş ve benzeri yakınmaları dile getirmez. Bugünkü bilgilerimize göre EOM akut orta kulak iltihabı ile
Kaynak: Efüzyonlu Otit Media

Su seviyesindeki gelgitten oluşan farklılıklar, Patagonya 'da hüküm süren kuvvetli rüzgârlar, kuvvetli akıntı ve dalgalara yol açar.
Kaynak: Macellan Boğazı

Girdap önceden açılmış denizdeki çatlağın üstüne taşlar kaplanmıştır akıntı bu tasları alarak çukur açılır açılan çukur suları içeri alır
Kaynak: Girdap

Bunlardan ilki, Ölüdeniz'de mevcut yoğun kaynak suyu çıkışları, dipte içeriden açıkdenize doğru bir akıntı yaratmaktadır. İkincisi, bu
Kaynak: Ölüdeniz, Fethiye

bolluğu; dağılım,hacim,kütle,akıntı ve toz partiküllerinin hızı;güneş rüzgarı parametreleri;Jüpiter'in atmosferi, onun ve uydularının fotoğrafı |
Kaynak: Pioneer 10

Alttan geçen akıntı (Marsigli'nin verdiği adla Corrento Sottano), Marsigli'nin de mertçe itiraf ettiği gibi, boğazın sularında çalışıp
Kaynak: Luigi Ferdinando Marsigli

Yakın Kelimeler

(Tahmin etmek için bir harf girin)