dik ne demek?
- 6 sözlük, 11 sonuç.BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
dik anlamı
bakınız» dikme.
bakınız» dikme.
Divanü Lügati't-Türk
dik anlamı
dik
dik
Güncel Türkçe Sözlük
dik anlamı
sf. 1. Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan: "Sağlam yapılı, dik duruşlu bir gençti o yıllarda." -N. Cumalı. 2. Yatık durmayan, sert: Dik saç. 3. Sert, kalın, tok (ses): "Sesi dik ve küstahtı, söylediklerini aşağı salonda bekleşen komşular işittiler." -A. İlhan. 4. Sert (bakış). 5. Ters, aksi (söz). 6. Kaba, yersiz (davranış): "Kaba denilecek kadar ani ve dik bir davranışla halasını bıraktı ve kalktı." -H. E. Adıvar. 7. mat. Birbirine dikey olan doğrulardan oluşmuş: Dik açı. Dikdörtgen. Dik yamuk.
sf. 1. Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan: "Sağlam yapılı, dik duruşlu bir gençti o yıllarda." -N. Cumalı. 2. Yatık durmayan, sert: Dik saç. 3. Sert, kalın, tok (ses): "Sesi dik ve küstahtı, söylediklerini aşağı salonda bekleşen komşular işittiler." -A. İlhan. 4. Sert (bakış). 5. Ters, aksi (söz). 6. Kaba, yersiz (davranış): "Kaba denilecek kadar ani ve dik bir davranışla halasını bıraktı ve kalktı." -H. E. Adıvar. 7. mat. Birbirine dikey olan doğrulardan oluşmuş: Dik açı. Dikdörtgen. Dik yamuk.
Kişi Adları Sözlüğü
Dik anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Yatay bir düzleme göre yerçekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan. 2. Sert, aksi. 3. Sert, kalın, tok
Cinsiyet: Erkek
1. Yatay bir düzleme göre yerçekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan. 2. Sert, aksi. 3. Sert, kalın, tok
Türkçe - İngilizce
dik anlamı
sıfat
1) steep
2) upright
3) perpendicular
4) vertical
5) right
6) erect
7) straight
8) sheer
9) horny
10) up
11) square
12) upstanding
13) stiff
14) precipitous
15) abrupt
16) rough
17) rapid
18) bluff
19) bold
20) scarped
21) jagged
22) arduous
23) stand-up
zarf
1) uprightly
sıfat
1) steep
2) upright
3) perpendicular
4) vertical
5) right
6) erect
7) straight
8) sheer
9) horny
10) up
11) square
12) upstanding
13) stiff
14) precipitous
15) abrupt
16) rough
17) rapid
18) bluff
19) bold
20) scarped
21) jagged
22) arduous
23) stand-up
zarf
1) uprightly
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
dik anlamı
Verem hastalığı.
Verem hastalığı.
Kerkük
dik anlamı
İyi pişmemiş, çiğ: Eti bir saattir pişiriyoruz hâlâ dik.
İyi pişmemiş, çiğ: Eti bir saattir pişiriyoruz hâlâ dik.
-Gaziantep
dik anlamı
Çocukların oynadıkları bilye.
Çocukların oynadıkları bilye.
*Kemaliye -Erzincan
dik anlamı
Tahılın kabuğunu yumuşatmaya ve ayırmaya yarayan değirmen.
Tahılın kabuğunu yumuşatmaya ve ayırmaya yarayan değirmen.
-Çankırı
dik anlamı
< ET tik: Etraf, yan. "Gece gündüz gulağım dikde."
< ET tik: Etraf, yan. "Gece gündüz gulağım dikde."
dik eş anlamlısı
sert
sf. 1. Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı: Sert tahta. 2. Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen: "Tabakanın sert yaylı kapağını tak diye kapatıyor." -T. Buğra. 3. Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı: Sert iklim. Sert hava. 4. Güçlü kuvvetli: "Kapıyı kapadı, döndü, sert adımlarla ilerledi." -M. Ş. Esendal. 5. Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı: Sert şarap. Sert tütün. 6. Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan: "Birçokları beni dik ve sert olduğum için belki sevmiyorlardı." -M. Ş. Esendal. 7. Gönül kırıcı, katı, ters: "Hayatında kimseye sert muamele etmedi ve öfke yüzü göstermedi." -N. F. Kısakürek. 8. zf. Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde: "Ben de ona bile bile sert çıkıştım." -A. Kabaklı. 9. mec. Hırçın, öfkeli, hiddetli: Sert ses. "Zaten Atatürk'ün ne vakit öfkesine kapılarak herhangi bir kimseye karşı herhangi bir sert harekette bulunduğunu kim hatırlar?" -Y. K. Karaosmanoğlu. 10. mec. Titizlikle uygulanan, sıkı: Sert bir yönetim. 11. db. Ötümsüz.
sf. 1. Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı: Sert tahta. 2. Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen: "Tabakanın sert yaylı kapağını tak diye kapatıyor." -T. Buğra. 3. Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı: Sert iklim. Sert hava. 4. Güçlü kuvvetli: "Kapıyı kapadı, döndü, sert adımlarla ilerledi." -M. Ş. Esendal. 5. Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı: Sert şarap. Sert tütün. 6. Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan: "Birçokları beni dik ve sert olduğum için belki sevmiyorlardı." -M. Ş. Esendal. 7. Gönül kırıcı, katı, ters: "Hayatında kimseye sert muamele etmedi ve öfke yüzü göstermedi." -N. F. Kısakürek. 8. zf. Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde: "Ben de ona bile bile sert çıkıştım." -A. Kabaklı. 9. mec. Hırçın, öfkeli, hiddetli: Sert ses. "Zaten Atatürk'ün ne vakit öfkesine kapılarak herhangi bir kimseye karşı herhangi bir sert harekette bulunduğunu kim hatırlar?" -Y. K. Karaosmanoğlu. 10. mec. Titizlikle uygulanan, sıkı: Sert bir yönetim. 11. db. Ötümsüz.
"dik" için örnek kullanımlar
Dehlizler çok dar, merdivenler çok dik… Süleyman babam anlatmıştı.
The halls are very narrow, very steep stairs ... my father told Solomon.
Kaynak: blog.milliyet.com.trBu kadar korkusuz olmayı, hayatta dik durabilmeyi de o yıllara borçluyum.
This is to be a fearless life, to stand upright in the years I owe it.
Kaynak: hurriyet.com.trİktidar temsilcisi olarak cümle aleme karşı kendini dik tutmak.
To keep himself upright against the sentence as a representative of the ruling realm.
Kaynak: evrensel.netHalkımız eğer bu noktada dik durursa, Allah'ın izniyle biz bu işi başarırız.
Our people are at this point, perpendicular to the stop, God willing, we accomplish this work.
Kaynak: diyarbakirsoz.comGeometri de, iki doğru veya iki düzlem (veya bir doğru ve bir düzlem) kesiştiklerinde oluşturdukları komşu açı lar birbirine eşitse dik
Kaynak: Dik
Kaynak: Dik
Geometri ve Trigonometri de dik açı , iki doğru , kesit veya düzlem arasındaki 90 derecelik açıdır. Kendi etrafında çeyrek devire
Kaynak: Dik açı
Kaynak: Dik açı
Dik kenar, dik üçgen in dik açısına komşu olan kenarlarına denir. Trigonometri de dik kenarların birbirine ya da hipotenüs e oranlarından
Kaynak: Dik kenar
Kaynak: Dik kenar
DİK ÜÇGEN Bir açısının ölçüsü 90° olan üçgene dik üçgen denir. Dik üçgende 90° nin karşısındaki kenara hipotenüs, diğer kenarlara dik
Kaynak: Trigonometrik özel üçgenler
Kaynak: Trigonometrik özel üçgenler
Pisagor teoremine göre bir diküçgende dik kenarın yani hipotenüsün bir kenarını oluşturduğu karenin alanı diğer iki dik kenarın birer
Kaynak: Pisagor teoremi
Kaynak: Pisagor teoremi
Basınç, bir yüzey üzerine etkide bulunan dik kuvvet in, birim alana düşen miktarı. Katı , sıvı ve gaz lar ağırlıkları nedeniyle
Kaynak: Basınç
Kaynak: Basınç
Dönence veya Tropika, yeryüzü üzerinde, güneş ışınlarının yılda iki kez dik açı ile geldiği, sıcak kuşağın kuzey ve güney sınırlarını
Kaynak: Dönence
Kaynak: Dönence
Dikdörtgen, karşılıklı kenarları birbirine eşit, dik ve paralel olan dörtgen e denir. noktalarını birleştiren birbirine dik iki simetri ekseni vardır.
Kaynak: Dikdörtgen
Kaynak: Dikdörtgen
Polarizasyon dalganın hareket yönüne dik gelen düzlemdeki salınımların yönünü tanımlayan yansıyan dalga ların bir özelliğidir.
Kaynak: Polarizasyon
Kaynak: Polarizasyon
Matematik te karmaşık düzlem, gerçel eksen ve ona dik olan sanal eksen tarafından oluşturulmuş, karmaşık sayıların geometrik bir
Kaynak: Karmaşık düzlem
Kaynak: Karmaşık düzlem
Ekinoks ya da gün tün eşitliği, güneş ışınlarının ekvator a dik vurması sonucunda aydınlanma çemberi nin kutup lardan geçtiği an.
Kaynak: Ekinoks
Kaynak: Ekinoks
Küp, üç boyutlu, alanları birbirine eşit altı karenin dik açılarla birleşmesinden oluşan altı yüzlü bir geometrik şekildir. Düzgün
Kaynak: Küp
Kaynak: Küp
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
