dizmek ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
dizmek, -er anlamı
(-i, -e) 1. Bazı nesneleri iplik, tel vb.ne geçirmek: "Ortada, hasırların üstünde yığılı tütün yapraklarının etrafında, ana, iki kız oturmuş tütün diziyorlardı." -N. Cumalı. 2. Yan yana veya üst üste sıralamak: "Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu." -P. Safa. 3. Harfleri yan yana getirerek yazı düzenlemek. 4. Düzenlemek, hazırlamak: "Daha önce kahvaltıyı gül motifli, basma örtülü küçük masaya dizmişti." -H. Taner.
(-i, -e) 1. Bazı nesneleri iplik, tel vb.ne geçirmek: "Ortada, hasırların üstünde yığılı tütün yapraklarının etrafında, ana, iki kız oturmuş tütün diziyorlardı." -N. Cumalı. 2. Yan yana veya üst üste sıralamak: "Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu." -P. Safa. 3. Harfleri yan yana getirerek yazı düzenlemek. 4. Düzenlemek, hazırlamak: "Daha önce kahvaltıyı gül motifli, basma örtülü küçük masaya dizmişti." -H. Taner.
Türkçe - İngilizce
dizmek anlamı
fiil
1) set
2) align
3) juxtapose
4) string
5) aline
6) arrange in a row
7) range
8) set out
9) set in type
10) set up in type
11) draw up
12) marshal
13) rank
fiil
1) set
2) align
3) juxtapose
4) string
5) aline
6) arrange in a row
7) range
8) set out
9) set in type
10) set up in type
11) draw up
12) marshal
13) rank
dizmek eş anlamlısı
düzenlemek
(-i) 1. Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek: Odasını düzenledi. 2. Yapmak, hazırlamak: "Merdivenleri, masaları gayet hantal, battal şeyler. Bodrumun ışığını da buna göre düzenlemişler." -B. R. Eyuboğlu. 3. müz. Düzenleme yapmak. 4. müz. Müzik aletlerini akort etmek.
(-i) 1. Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek: Odasını düzenledi. 2. Yapmak, hazırlamak: "Merdivenleri, masaları gayet hantal, battal şeyler. Bodrumun ışığını da buna göre düzenlemişler." -B. R. Eyuboğlu. 3. müz. Düzenleme yapmak. 4. müz. Müzik aletlerini akort etmek.
hazırlamak
(-i) 1. Bir şeyi kullanılacak, yararlanılacak duruma getirmek: "Bir çeyrek saat içinde bavullarımızı bile hazırlayamazdık." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. (nsz) Bir şeyi ortaya koymak, gerçekleştirmek: Sözlük hazırlamak. 3. Önceden düzenlemek. 4. Önlem almak, sağlamak: Kış için kömürü hazırladık. 5. Sebep olmak, yol açmak: İç bölünmeler felaketi hazırlar. 6. (-i, -e) Birini herhangi bir şeyi yapabilecek veya bir şeyi yüklenebilecek duruma getirmek: "Yine ömründe bir kez bile tiyatroya gitmemiş olan babamı ertesi hafta annem hazırladı." -A. Ağaoğlu. 7. (-i, -e) Alıştırmak: Onu kötü habere hazırladık. 8. kim. Bir maddeyi elde etmek.
(-i) 1. Bir şeyi kullanılacak, yararlanılacak duruma getirmek: "Bir çeyrek saat içinde bavullarımızı bile hazırlayamazdık." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. (nsz) Bir şeyi ortaya koymak, gerçekleştirmek: Sözlük hazırlamak. 3. Önceden düzenlemek. 4. Önlem almak, sağlamak: Kış için kömürü hazırladık. 5. Sebep olmak, yol açmak: İç bölünmeler felaketi hazırlar. 6. (-i, -e) Birini herhangi bir şeyi yapabilecek veya bir şeyi yüklenebilecek duruma getirmek: "Yine ömründe bir kez bile tiyatroya gitmemiş olan babamı ertesi hafta annem hazırladı." -A. Ağaoğlu. 7. (-i, -e) Alıştırmak: Onu kötü habere hazırladık. 8. kim. Bir maddeyi elde etmek.
"dizmek" için örnek kullanımlar
Gelin dizmek, birden fazla gelin gerektirmez mi?
Bridal arrange, does not require more than one point?
Kaynak: blog.milliyet.com.trBöylece büyük molekülleri tuğlaları üst üste koyan bir duvarcı edası ile atom, atom dizmek mümkün hale geldi.
Thus, large molecules with an attitude of a bricklayer laying bricks on top of the atom, the atom becomes possible to arrange.
Kaynak: blog.milliyet.com.trharfiyle başlayanlar sol tarafta kalarak sağa doğru kitapların arasında boşluk kalmayacak biçimde alfabetik sıraya dizmek istediğini varsayalım.
Kaynak: Kütüphane sıralaması
Kaynak: Kütüphane sıralaması
Bico (şiş) yapılırken ağaçların düz ve ince dallarını düzelterek ucunu sivri bir hal aldırdıktan sonra etleri dizmek için uygun hal
Kaynak: Bico
Kaynak: Bico
İng co-ordinate, La com- (birlikte) takısı ile to ordinate (sıralamak, dizmek) eyleminin birleşimiyle. sistem;: La systema, Türkçe si
Kaynak: Kartezyen koordinat sistemi
Kaynak: Kartezyen koordinat sistemi
Ayrıca giysileri katlayıp rafa dizmek yerine askılara asabilirsiniz. Buğday güvesi: Dünyanın her yerinde bulunan bu güve, tarla ve
Kaynak: Güve
Kaynak: Güve
göre bir argümanı meydana getiren tümceleri ya da argümanda betimlenen kişi, nesne, eylem, olgu ya da kavramları sıradüzensel olarak dizmek.
Kaynak: Eleştirel düşünme
Kaynak: Eleştirel düşünme
Türkiye 'de de kurşuna dizmek gibi bir idam yöntemi vardır. Ancak bu yöntem sadece asker lere uygulanır. Osmanlı döneminde de Kurtuluş
Kaynak: Kurşuna dizerek infaz
Kaynak: Kurşuna dizerek infaz
tag- τάσσω, ταγ- Eski Yunanca düzenlemek, dizmek anlamına gelir. Tarihi Dönemler: Dilbilgisi üzerine yapılan çalışmalar modern sentaks ortaya
Kaynak: Söz dizimi
Kaynak: Söz dizimi
Verileri sıraya dizmek için büyük bir bellek tamponu (ara bellek) kullanılabilir. Bant sürücü durdurulabilir, yedekleme yapılabilir ve
Kaynak: Manyetik bant
Kaynak: Manyetik bant
Oyuncuların elinde, taşları dizmek için ‘Istaka' adı verilen birer tabla bulunur. Oyuna Başlama : Taşlar karıştırılıp her bir oyuncuya 14'er
Kaynak: Okey
Kaynak: Okey
İnfaz Yöntemleri ve İdam Cezası: Kurşuna dizmek Hayvan derisine sarmak Zorla intihar Boğazlamak Gaz odası ile öldürmek. Giyotin ile öldürmek
Kaynak: İşkence
Kaynak: İşkence
Kompulsif davranış isteyerek yapılır ve nesneleri belirli bir düzende dizmek gibi rutin kuralları izler. Tekdüzelik değişikliğe karşı
Kaynak: Otizm
Kaynak: Otizm
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
