Geçen haftaki balon kazası da sarsıntının üzerine tuz biber
ekti.
Sowed with salt and pepper on a concussion in last week's balloon crash.
Kaynak: bbc.co.ukSon olarak Sinop'ta yaşananlar işin içine tuz biber
ekti.
Finally, indulge in what happened in Sinop sowed with salt and pepper.
Kaynak: haber.gazetevatan.comSağduyu Partisi deneyimi de bu hataya tuz biber
ekti.
Common Sense Party experience this error sowed with salt and pepper.
Kaynak: odatv.comCüneyt Çakır, Real Madrid'in de bir penaltısını vermeyerek kötü yönetiminin üzerine tuz biber
ekti.
Cuneyt Cakir, Real Madrid not giving a penaltısını salt and pepper planted on poor management.
Kaynak: spothaber.comBeni bunlar öldürdü, bu fitnenin tohumunu bunlar
ekti diye açıkça söz söyledi. Bu ağır beden de öldürüldü mü sırları bilen ruh varlığı
Kaynak: Zünnûn-ı MısrîUzun zaman önce, yorgun bir asker Maguuma Ormanı'nın derinliklerinde bir yere garip bir tohum
ekti. Asırlar boyunca bu solgun ağaç,
Kaynak: Guild Wars 2Çevre etki değerlendirme | Çevresel etki değerlendirmesi(ÇED)Stratejik çevre değerlendirmesi(SÇD)Ekolojik
ekti değerlendirmesi(EDD) |
Kaynak: Peyzaj mimarlığıMendel farklı bitki çeşitlerinin her birinden tohumlar toplayarak bahçesinde
ekti. Bezelye bitkilerini düzenli “tozlaşma”lara tabi tutan
Kaynak: Genetikİnsanlar bunun önüne geçmek için hayvan dışkılarını gübre olarak kullandı; topraklarını nadasa bıraktı ve her yıl farklı bir bitki
ekti.
Kaynak: Tarım