bölüm is. 1. Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım:
"Gelgelelim, hayatın bu masalsı bölümü çok kısa sürüyor." -A. Ağaoğlu. 2. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. 3.
mec. Çağ, devir:
"O gün edebiyat tarihinde hecenin beş şairi diye bir bölüm açanların üçü orada tanıştılar." -Y. Z. Ortaç. 4.
biy. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. 5.
eğt. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. 6.
mat. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı.
oturum is. 1. Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı birleşimlerden her biri, celse:
"Onun adaylığı konuşulurken, kıdemli doçent olarak ben de oturuma katılmıştım." -H. Taner. 2. Bir işin yapılmasına ayrılan çalışma süresi, seans. 3. Bilimsel toplantıların aynı anda veya art arda gerçekleştirilen bölümlerinden her biri, seksiyon.