alma
is. 1. Almak işi. 2. sp. Bir profesyonel sporcunun, para karşılığı kulübünden bir başka kulübe geçmesi, transfer.

sayma
is. Saymak işi, ad, tadat: "Don Luis bir iki rakam daha saymaya hazırlanmıştı ki kahvenin camı arkasından görünen sokakta ani bir kaynaşma oldu." -N. Hikmet.

tutma
is. 1. Tutmak işi: "Daha çatal ve bıçağı tutmasına eli yatmamıştı, ikide bir düşürürdü." -R. H. Karay. 2. Destekleme. 3. Yanaşma. 4. sp. Bazı takım oyunlarında ayakla veya vücutla karşı takım oyuncusunun hareketine engel olma, markaj.

Ömer'in burayı mabed ittihaz etmesi de o mekânın kudsiyet ve ehemmiyetinden ileri geliyordu. Mescid-i Aksa daha sonra Emevi halifelerinden
Kaynak: Mescid-i Aksa

Ve o gün, zalim ellerini ısırır: “Keske resûlle beraber (Allah'a giden) bir yol ittihaz etseydim.” der. 25/FURKAN-28: Yâ veyletâ leytenî
Kaynak: İmam Mehdi

şehrinin adının Karaçuk olduğunu, batıya göç -eden Oğuzların Musul 'a yerleşerek orada ittihaz ettikleri dağa da bu ismi verdiklerini ileri sürer.
Kaynak: Karaçuk

.Arapça'yı lisan ittihaz etmek derecesinde kendimize mal edinmek isterim. Amma bundan Türklüğümüz mutazarrır olurmuş... Biz müstefid
Kaynak: Mustafa Sabri Efendi

Ermeniler hakkında ittihaz edilen tedabir-i inzibatiye ve siyasiyetnin diğer Hıristiyanlara teşmili kat'iyyen geyr-i ca'iz olduğundan
Kaynak: Ermeni Kırımı