Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kara ne demek?

 - 9 sözlük, 17 sonuç.

BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü

kara anlamı İng. black Osm. siyah Alm. schwarz Fr. noir
Kara renk; üzerine düşen bütün ışığı soğuran cisimlerin rengi.

BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü

kara anlamı İng. lamp black, bone black Lat.niger Alm. Schwarz, Kienruss, Eifenbeinschwarz Fr. noir
(Resim) Kemik ya da ağaçların yakılması ile elde edilen kömür rengi. a. bakınız» ak boya.

BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü

kara anlamı
1- Bir kıran yüzünden hayvanları yiten vergi yükümlüsü. 2- Bir çift büyüklüğünde toprağı olan bir köylünün, kalıtı üzerinde hakları olmayan ikinciden sonraki erkek çocuklarından, ekmeğini kazanır duruma gelinceye kadar evlenmemiş olanlar. 3- Çok yoksul olan bennâk vergisi yükümlüsü.

Divanü Lügati't-Türk

kara anlamı
kara; karanlık

Güncel Türkçe Sözlük

kara anlamı
(I) is. jeol. Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak: "Kurbağa karada da soluk alır, suda da." -N. Hikmet.
kara anlamı
(II) is. 1. En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı. 2. sf. Bu renkte olan: "Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım." -B. S. Erdoğan. 3. Esmer. 4. sf. mec. Kötü, uğursuz, sıkıntılı. 5. mec. Yüz kızartıcı durum, leke. 6. mec. İftira.

Kişi Adları Sözlüğü

Kara anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. En koyu renk, siyah. 2. Zenci, esmer.

Tarama Sözlüğü

kara anlamı
bakınız» ayıp. 2. Zenci

Türkçe - İngilizce

kara anlamı
isim
1) land
2) ground
3) shore
4) earth
5) terra firma
6) sable
7) smut
sıfat
1) black
2) dark
3) overland
4) territorial
5) sooty
6) sable
7) ivory-black
ön ek
1) nigr-

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

kara anlamı
1. Suç : Ben karamı söylüyorum inkâr etmiyorum. 2. İftira, leke.
kara anlamı
Gece bekçisi, jandarma.

-Çorum

kara anlamı
Anahtar.

-Konya

kara anlamı
Kara, siyah

Diyarbakır

kara anlamı
1. Etin sık kısmı, 2. Zenci

Urfa

kara anlamı
Su içinde toprak parçası

Malatya

kara anlamı
( < Ar. kerre) Kere, defa
kara anlamı
Kara// kara kiş: kara kış, zemheri// kara kuri: zayıf, çelimsiz

Artvin Yusufeli Uşhum köyü

kara eş anlamlısı

esmer
is. 1. Siyaha çalan buğday rengi. 2. Kurşuni renk: "Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi." -T. Buğra. 3. sf. Bu renkte olan. 4. sf. Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan (kimse), yağız: "Üzülüyor ama üzüntüsü, kızının esmer güzeli olmasına..." -S. F. Abasıyanık.
iftira
is. (iftira:) Bir kimseye kasıtlı ve asılsız suç yükleme, kara çalma, bühtan: "Kaynağını iftiradan ve yalandan alır." -N. Hikmet.
kötü
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı: "Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur." -N. F. Kısakürek. 2. Zararlı, tehlikeli: Kötü adam. 3. Korku, endişe veren: "Yabancının bu kötü kastına yalnız azmimizle karşı koyduk." -R. E. Ünaydın. 4. Kaba ve kırıcı: "Kızına söylemedik kötü lakırtı bırakmamış." -M. Ş. Esendal. 5. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. 6. zf. Aşırı, çok: Kız, oğlana kötü tutuldu.
leke
is. 1. Kirliliği gösteren iz: "Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi." -A. Ş. Hisar. 2. Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk: "Kuyruğunun ucu ile alnının orta yerinde beyaz lekeler vardı." -Ö. Seyfettin. 3. biy. Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk. 4. mec. Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe: "Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu." -H. E. Adıvar. 5. gök b. Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm.
sıkıntılı
sf. 1. Sıkıntısı olan: "Ağrılar kesilmeyince çok sıkıntılı vaziyete düştüm." -R. N. Güntekin. 2. Sıkıntı veren, çileli, kasvetli, meşakkatli, mukassi: "Son birkaç yılındaki oldukça sıkıntılı durumu bir yana bırakılacak olursa maddi bakımdan rahat, ortanın epey üstünde bir hayatı olmuştur." -A. Ş. Hisar.
toprak
is. 1. Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü: Kara toprak. Kireçli toprak. Killi toprak. 2. sf. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış: "İki toprak duvarın birleştiği bir girintide diz üstü büzülmüş görünüyor." -M. Ş. Esendal. 3. Arazi, tarla: Köylüye toprak dağıtmak. 4. jeol. Kara: Toprağa ayak basmak. 5. mec. Ülke: "Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok." -R. E. Ünaydın.
uğursuz
sf. Kendinde uğursuzluk bulunan, yomsuz, kadersiz, meymenetsiz, menhus, musibet, meşum: "Kendince uğursuz saydığı işlerden birini işlemiş olmasından korktu." -M. Ş. Esendal.

kara zıt anlamlısı

ak
is. 1. Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı. 2. sf. Bu renkte olan: "Ablak yüzlü, kısa kesilmiş ak sakallı bir adamdı." -M. Ş. Esendal. 3. Beyaz leke: Bir gözünde ak var. 4. sf. mec. Temiz. 5. sf. mec. Dürüst. 6. sf. mec. Sıkıntısız, rahat: Ak günler göresin.
beyaz
is. 1. Ak, kara, siyah karşıtı. 2. sf. Bu renkte olan: "Ellerini, omuzlarını silkeledikten sonra cebinden çekip aldığı beyaz mendile sildi." -L. Tekin. 3. Beyaz ırktan olan kimse: "Agni'nin iki kızı var, biri beyaz, biri siyah." -H. R. Gürpınar. 4. Baskıda normal karalıkta görünen harf çeşidi. 5. Beyaz zehir.

"kara" için örnek kullanımlar

Necdet, torun Nazif'i kaçırmak için gece gizlice Kara ailesinin evine girer.
Necdet, grandchildren Nazif'i secretly at night to pass into the Black family home.
Kaynak: gazetea24.com
İlla ki ister çocuğunun da askeriyede okumasını, hava veya kara seçmesini.
Necessarily want your child to read in the military, air, or land to choose.
Kaynak: gazetea24.com
Kara kışa rağmen şartlar futbol oynamak için mükemmeldi.
Black winter to play football despite the conditions were perfect.
Kaynak: gundem.bugun.com.tr
Orduspor taraftarına yapılanlar tarihin kara sayfasında her zaman yerini alacaktır.
Made from black page in history will take place all the time Orduspor supporters.
Kaynak: spor.haber3.com
Siyah ya da kara, bir renktir. Işığı yansıtmak yerine emen pigmentler siyah gözükür. Renkler pigmentlerin yansıttığı ışığın dalga
Kaynak: Siyah
Türk Kara Kuvvetleri (Komutanlığının adı: Kara Kuvvetleri Komutanlığı), NATO 'nun ikinci ve dünyanın 5. en büyük kara ordusudur.
Kaynak: Türk Kara Kuvvetleri
Kara kuvvetleri, bir devletteki ordunun kolluk kuvvetidir. Devleti kara yoluyla dıştan gelecek tehditlere karşı koruyan bir kuvvet olup
Kaynak: Kara kuvvetleri
Trafik, insan ların, hayvan ların ve taşıt ların kara , hava , deniz , demir yollarındaki hareketleridir. Motorlu taşıt trafiği ülkelere
Kaynak: Kara ulaşımı
Kara mizah, veya kara komedi, komedi ve hiciv 'in alt türlerinden biridir. Genellikle ciddiyetle anılan cinayet , ölüm , hastalık , savaş
Kaynak: Kara mizah
Kara yosunları (Bryophyta), ciğer otları , boynuz otları ve yapraklı kara yosunlarını kapsayan bitkiler bölümü." "Bryopsida" tek sınıf ını
Kaynak: Kara yosunları

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.