karaltı ne demek?
- 3 sözlük, 12 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
karaltı anlamı
is. 1. Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim, silüet: "Az sonra, dört atlının karaltısını seçtiler." -N. Araz. 2. Hafif karanlık. 3. Leke.
is. 1. Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim, silüet: "Az sonra, dört atlının karaltısını seçtiler." -N. Araz. 2. Hafif karanlık. 3. Leke.
Türkçe - İngilizce
karaltı anlamı
isim
1) silhouette
isim
1) silhouette
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
karaltı anlamı
1. Ev, yapı. 2. Ev eşyası.
1. Ev, yapı. 2. Ev eşyası.
karaltı anlamı
Yağmur, rüzgâr ve güneşten korunan kuytu yer, gölgelik.
Yağmur, rüzgâr ve güneşten korunan kuytu yer, gölgelik.
Büyükkabaca *Senirkent, Kumdanlı *Yalvaç -Isparta
Yeniköy -Balıkesir
*Nallıhan -Ankara
Akçalar *Seydişehir,*Ermenek -Konya
*Mut -İçel
Yerkesik -Muğla
Kerkük
karaltı anlamı
Siyah yeldirme.
Siyah yeldirme.
*Şile -İstanbul
karaltı anlamı
Kara yağmur bulutu.
Kara yağmur bulutu.
Közünye, Lârnaka -Kıbrıs
karaltı anlamı
Evcil hayvanlar.
Evcil hayvanlar.
Çayağzı *Şavşat -Artvin
karaltı anlamı
Sıkıntı.
Sıkıntı.
-Denizli
-Manisa
karaltı anlamı
Dikiş.
Dikiş.
-Gaziantep
karaltı anlamı
1. Yapı. 2. Saklanılacak yer, siper. 3. Mal, mülk, varlık.
1. Yapı. 2. Saklanılacak yer, siper. 3. Mal, mülk, varlık.
karaltı anlamı
İn.
İn.
Maraş
karaltı anlamı
Gölge.
Gölge.
Tahtacı Isparta
Gaziantep
Yozgat
karaltı eş anlamlısı
leke
is. 1. Kirliliği gösteren iz: "Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi." -A. Ş. Hisar. 2. Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk: "Kuyruğunun ucu ile alnının orta yerinde beyaz lekeler vardı." -Ö. Seyfettin. 3. biy. Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk. 4. mec. Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe: "Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu." -H. E. Adıvar. 5. gök b. Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm.
is. 1. Kirliliği gösteren iz: "Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi." -A. Ş. Hisar. 2. Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk: "Kuyruğunun ucu ile alnının orta yerinde beyaz lekeler vardı." -Ö. Seyfettin. 3. biy. Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk. 4. mec. Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe: "Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu." -H. E. Adıvar. 5. gök b. Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm.
silüet
is. 1. Karaltı: "Bir kadın silüetinin koşarak silindiğini de görür gibi olmuştum." -R. H. Karay. 2. Gölge.
is. 1. Karaltı: "Bir kadın silüetinin koşarak silindiğini de görür gibi olmuştum." -R. H. Karay. 2. Gölge.
"karaltı" için örnek kullanımlar
Lemming, Cricetidae familyasının Arvicolinae alt familyasından Lemmini (kısmen de Arvicolini) oymağını oluşturan ve Arktika 'da karaltı
Kaynak: Lemming
Kaynak: Lemming
Ön planında karaltı halinde toz bulutları ile birlikte hem kırmızımsı hidrojen salma bulutsusu hem de tozlu mavi yansıma bulutsusu 1/2
Kaynak: NGC 6914
Kaynak: NGC 6914
NGC 7049'un çarpıcı görüntüsü esas olarak, çoğu karaltı halinde görülen olağanüstü belirginliğe sahip bir toz halkasından ileri gelmektedir
Kaynak: NGC 7049
Kaynak: NGC 7049
Günler aylar geçer günlerden bir gün Deli Mutlu gece tepede gözetlerken sürüsünün içinde iki karaltı görür, hemen harekete geçer, okunu
Kaynak: Hacıyusuflu, Çelebi
Kaynak: Hacıyusuflu, Çelebi
Günler aylar geçer günlerden bir gün Deli Mutlu gece tepede gözetlerken sürüsünün içinde iki tane karaltı görür, hemen harekete geçer,
Kaynak: Yazıyolu, Kaman
Kaynak: Yazıyolu, Kaman
Parrado ateş yakmak için çalı çırpı toplarken Canessa'nın dikkatini, nehrin öte yakasında at üzerinde bir adama benzer bir karaltı çekti
Kaynak: Uruguay Hava Kuvvetleri'nin 571 sefer sayılı uçuşu
Kaynak: Uruguay Hava Kuvvetleri'nin 571 sefer sayılı uçuşu
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
