gölge
is. 1. Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık: "Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur?" -H. E. Adıvar. 2. Güneş ışınlarından korunacak yer: "Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin." -M. Ş. Esendal. 3. Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet: "Pencereden dışarıya bir gölge çıktı, arkasından seğirttiler." -A. Gündüz. 4. Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk. 5. Röfle. 6. Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan: Gölge başkan. Gölge kabine. 7. mec. Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse. 8. mec. Koruma, kayırma himaye: Onun gölgesi altında yaşıyor.

karaltı
is. 1. Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim, silüet: "Az sonra, dört atlının karaltısını seçtiler." -N. Araz. 2. Hafif karanlık. 3. Leke.

Ancak eğer silüet fotoğrafı çekilmiyorsa güneşin kadrajın içinde veya yakınında olmaması gerekir ve bu kurallar silüet fotoğraflarında
Kaynak: Güneşli Hava f/16 Kuralı (fotoğrafçılık)

Ayrıca Chris Martin , videoda piyano çalmakta, çoğunlukla silüet olarak görünmekte ve şarkının nakaratını seslendirmektedir. Şarkının video
Kaynak: Homecoming (şarkı)

bulutlardaki sıcak parlak lifler ve floresan özellikteki gaz ile çok daha parlak arka plandaki bulutsuya karşı bir silüet olarak kendini gösterir.
Kaynak: Karina Bulutsusu

Etek ucu baldırlarda ve bileklerde biterek güzel bir silüet oluşturuyordu. İlk başta tasarımları bacaklarını örttüğü için kadınlardan
Kaynak: Christian Dior

parçayı kulüpte sahne arkasına gerilmiş özel bir perdeye arkadan birtakım slaytların ve silüet görüntülerin projeksiyonu eşiliğinde seslendirir.
Kaynak: İnsanlar ve Para

Bu motifler yalnız siyah silüet şeklinde değil,iç ayrıntılarıyla birlikte resmedilmiştir. Yine bu dönemde dün ve köşeli hatların yerini
Kaynak: Eski Yunan Sanatı