Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kısım ne demek?

 - 4 sözlük, 5 sonuç.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

kısım anlamı
bölüm.

Güncel Türkçe Sözlük

kısım, -smı anlamı
is. 1. Parçalara ayrılmış bir şeyin her bölümü, bölük, kesim: "Şimdi hayatının rol oynamaya lüzum görmediği kısımlarına yani onun ev hayatına geliyorum." -R. N. Güntekin. 2. Bir cinsten veya meslekten olanların tümü: "Kadın kısmı tutunacak yer ister, güvenecek yer ister." -Z. Selimoğlu. 3. Kol: Bankanın kambiyo kısmında çalışıyorum.

Türkçe - İngilizce

kısım anlamı
isim
1) part
2) section
3) portion
4) chapter
5) compartment
6) fragment
7) episode

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

kısım anlamı
Avuç : Bir kısım arpa.

-Denizli
Zeytinli *Edremit -Balıkesir
*Düzce -Bolu

kısım anlamı
(< Ar. kısm) kısım

kısım eş anlamlısı

bölük
is. 1. Bir bütünden ayrılmış olan parça, kısım: "Bir kandil günü öteki bölükteki büyük hanımın elini öpmeye gitmiştim." -B. Felek. 2. Saç örgüsü. 3. Hizip. 4. ask. Takımlardan oluşan, üçü veya dördü bir tabur oluşturan ve öbür birliklerin temeli sayılan birlik: "Şehre giren kuvvetlerimiz iki süvari bölüğünden ibaretmiş." -Y. K. Karaosmanoğlu. 5. mat. On kuralına göre yazılan bir tam sayının, sağdan sola doğru üçer üçer ayrılan basamaklarından her bir üçlü takımı: Birler bölüğü, binler bölüğü, milyonlar bölüğü.
kesim
is. 1. Kesme işi. 2. Bölüm, parça, kısım, sektör: "Vatan hizmeti her Türk'ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin silahlı kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği ... kanunla düzenlenir." -Anayasa. 3. Bölge. 4. Kesme zamanı: Ders kesimi. 5. İşaretlenmiş belli yer: Gemi, su kesiminin üstünden yaralandı. 6. Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim verme işi, fason. 7. tar. Hazineye ait herhangi bir gelirin belli bir bedel karşılığı keseneğe verilmesi, mukataa. 8. hlk. Boy bos, endam. 9. hlk. Pazarlık, anlaşma.
kol
is. 1. anat. İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm. 2. Vücudunun bu bölümünü saran bölümü: "Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu." -O. C. Kaygılı. 3. Makinelerde tutup çevirmeye, çekmeye yarayan ağaç veya metal parça. 4. anat. Koyun, dana, kuzu vb.nde ön ayağın üst bölümü. 5. bit. b. Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal. 6. müz. Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü. 7. Koltuk, divan vb.nin yan tarafında bulunan dayanmaya yarayan parça. 8. Bir şeyin ayrıldığı bölümlerden her biri, dal (I), kısım, şube, branş: Türk Dil Kurumunun bilim ve uygulama kolları. 9. tar. Karakol: "Lakin böyle kardan yolların örtüldüğü bu gecede, koldan korku yoktu. Rahatça eğlenebilirlerdi." -R. H. Karay. 10. İş takımı, ekip, grup: "Öteki koldaki iki hamlacıdan birisi acınacak bir zayıflıktaydı." -S. F. Abasıyanık. 11. ask. Kanat: Sağ kol. Sol kol. 12. Dizi, düzen: Yürüyüş kolu. 13. den. Bir halat oluşturan bükülmüş lif demetlerinden her biri.

"kısım" için örnek kullanımlar

Kanal anlaşmaları, görüşmeler benim keyif aldığım kısım değil.
Channel agreements, negotiations are not part of me that I really love.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Yüzde 7'lik kısım ise niçin geldiği konusunda fikrini açıklamadı.
In part, explain why the idea that 7 per cent in the.
Kaynak: takvim.com.tr
11 ilçede yapılan ankette yüzde 38'lik kısım adaylıktan bihaber.
Section 11 in the town survey, 38 percent unaware of his candidacy.
Kaynak: spor.gazetevatan.com
Geri kalan kısım ise diğer mobil işletim sistemlerini kapsıyor.
The remaining amount includes the other mobile operating systems.
Kaynak: techno-labs.com
İletici kısım, solunum sisteminin nefes borusu , bronş , bronşiyol (bronşçuk) ve terminal bronşiyol lerden oluşan kısmıdır.
Kaynak: İletici kısım
org/wiki/Interpreter_computing interpreter), Yorumlayıcı, kısım kısım ele alarak doğrudan çalıştırır. Yorumlayıcılar standart bir
Kaynak: Yorumlayıcı
Yüz kısım kauçuğun otuz iki kısım kükürtle işlenmesinden elde edilen plastik madde. Kategori:Fransızcadan Türkçeye geçen sözcükler
Kaynak: Ebonit
Ordino, Konşimento da yazılı malların kısım kısım çekilebilmesini temin etmek üzere hazırlanan emir veya talimattır. Bir malı yükleme veya
Kaynak: Ordino
Körfez , bir göl kısım veya deniz kısım ile üç taraf anakara. Körfez, Kocaeli , Kocaeli 'nin ilçe si. Körfez Savaşları Körfez ülkeleri
Kaynak: Körfez (anlam ayrımı)
Önce iki mısralı kısım, sonra dörder mısralı iki kısım gelir. Birinci kısmın ilk mısrası birinci dörtlüğün sonunda, yine birinci kısmın
Kaynak: Triyole
Asteğmen, birçok ülkenin kara ve hava kuvvetlerinde asıl görevi takım veya kısım komutanlığı olan, en düşük subay rütbesi olan askerî
Kaynak: Asteğmen
Karın (abdomen, batın): kaburga kemik lerinden kasık lara kadar olan kısım. Karın duvarı, en dışta deri, derinin altında yağ tabakası, yağ
Kaynak: Karın
Shannon Rutherford, Oceanic 815 uçağı orta kısım kazazedesi ve Boone Carlyle'ın üvey kardeşidir. Shannon ve Boone kazadan önce ve
Kaynak: Shannon Rutherford
Balık pulu - balık ların derisini kaplayan kısım. Posta pulu - posta gönderilerinde posta ücretinin ödendiğini göstermek amacı ile
Kaynak: Pul
Kimya da enantiyomerler (Yunanca ἐνάντιος, karşı, ve μέρος, parça veya kısım) bir insanın sağ ve sol ellerinin aynı fakat zıt olması gibi
Kaynak: Enantiyomer
Pul, balık ların derisini kaplayan kısım. Sikloid pul: Yuvarlak şekilli, yumuşak yapılı, genellikle birbiri üzerine binmiş şekilde dizilen,
Kaynak: Pul (balık)

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.